6. bölgede Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van yer alıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bazı illeri kapsayan 6. Bölge, yatırımcılara büyük avantajlar sağlıyor. Vergi, SGK primleri. Stapaj ödemeleri'nin çoğunu devlet karşılıyor. Bölgemizdeki İllerden Gaziantep 3. Bölgede yer alıyor. Elazığ ise 4. bölgede, Tunceli de 5. Bölgede...

Peki, teşvik yasası içende neler var? Dediğim gibi şu anda bildiklerimiz tamamen yüzeysel, önümüzde ki günlerde yayımlanacak genelgelerle teşvik paketinde neler olduğu daha net bir biçimde anlatacak.

Bismil’de sulama kanalları yapılıyor. 2014 yılında sulama kanalları bittiğinde Bismil’in Bir milyon 600 bin dönüm arazı sulu tarıma dönüşecek. Arazi yapısına baktığımızda bunun büyük bölümü pamuk ekiminde, Mısır ve Buğday’a ayrılacağına benziyor.

İlçemize baktığımızda sanayi olarak en büyük pay Pamuk çırçır fabrikaları göze çarpmaktadır. Fakat Bismil’deki çırçır fabrikaların büyük bölümü eski sistemle, şiftleme, traşmaster ve kurutma sistemi olmayan fabrikalardır.

Bismil’de bulunan pamuk üreticilerinin sorunları büyüktür. Çiftçi Kasım 2011’de bir kg kütlü pamuğu 1,50 TL satarken şimdi 1.10 TL satamıyor. Ama şu an Çukurova pamuğu minimun 3,30 TL yani kütlü pamuk minimun 1,32 TL olması gerekirken, Bismil çırçırcısı pamuğu fermente ettiğinde pamuğu satamıyor. Ayrıca Pamuk hasat makinesi çıktı. Artık çırçırcı kendini yenilemelidir. Fakat bugün ülkemize baktığımızda, çırçır fabrikası sahiplerinin destekleme alamadığını ve onlara üvey evlat muamelesi yapıldığı görüyoruz.

 “Türkiye pamuk üretimi son yıllarda her yıl düşme göstermiştir. Bu düşüşün çok daha dramatik olmasını ise GAP bölgesi pamuk üretimindeki artış engellemiştir. Bu artışa rağmen Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2010-2011 sezonunda Türkiye 729 bin ton pamuk ithal etti ve bunun karşılığı 2 milyar doların üzerinde döviz ödedi. Ülkemiz pamuk üretiminde kendi kendine yeter bir ülke durumuna gelmek zorundadır. Hepimizin bildiği gibi yılda yaklaşık 1 milyon ton pamuk ihraç eden Hindistan’ın aldığı ihraç yasağı kararı bir anda pamuk piyasasında dalgalanmalara yol açmıştır. İhraç yasağını bir iki gün içinde kaldırmakla beraber gene de etkisi olmuştur. Bu da gösteriyor ki tekstil sanayi için pamukta kendi kendine yeter ülke olmak zorundayız.

Pamukta istenilen düzeye ulaşabilmek için üreticiden iplikçiye varıncaya kadar var olan sorunların çözüme kavuşturulması gerekir. “Çırçırcı sorunu (tam bir üvey evlat) her konuda herkes çırçırcıyı suçluyor. Teşvik yok, hibe yok ancak çırçır işletmelerinin çok büyük kısmı modernize olmaya muhtaçtır. Bu işletmelerin desteklenmesi gerekir.  Pamuğun iptidai depolarda ve ya açıkta sundurma altında depolanmakta olduğunu ve pamuğun toz, toprak gibi faktörler nedeni ile fiziki ve kalite kayıplarına maruz kalıyor. kurulacak lisanslı pamuk depolarının bu anlamda büyük bir önem teşkil edecek. Ayrıca Destekleme primleri en az 5 yıllık bazda açıklanmalıdır. Bu çiftçinin ve çırçırcının önünü görebilmesi açısından son derece önemlidir. Önümüzdeki yıl destekleme primi verilmez ise pamuk üretimi yok seviyesine gelecektir. Peki, işletme kapasitesini artırmak veya modernize etmek isteyen çırçırcı bu durumda ne yapacaktır. Yeterli pamuk bulamayacaktır işleme için ve iflas edecektir. Çırçır işletmesi ve çiftçinin önünü görebilmesi için bu şarttır. Bu çok yıllık sistem ABD’ de uygulanmaktadır. Pamuk toplama işçiliğindeki yüksek fiyat ve işçi bulmada yaşanan sıkıntıların devam etmesi nedeniyle makineli hasada geçiş zorunlu hale gelmiştir. Ancak bu makineli hasatta var olan toplamdaki yaprak karışımı kirliliğinin de önüne geçilmek zorundayız. Pamuk toplama makineleri ithalatındaki sayı kısıtı ortadan kaldırılmalıdır. Özellikle gelişmiş ülkelerde organik pamuktan yapılan tekstil ürünlerinin tercih edilmesi sebebiyle, organik pamuk üretimi ülkemizde teşvik edilmeli ve artırılmalıdır.

Daha yeni teşvik yasasının ayrıntıları açıklanmadı. Yeni teşvik yasasında çırçır fabrikasının ön temizleme sisteminin yeni teşvik kapsamına alınması gerekir.

6. Bölgeyi kapsayan teşvik yasasında bildiklerimizi şöyle sıralayabiliriz;

"-6. bölgede yatırım yapan, SSK işveren payından, SSK işçi payından ve Gelir Vergisi Stopajından kurtuluyor. Yani bu ne demektir? Asgari ücretle toplam maliyeti işgücünü satın almaktadır. Emeği satın almaktadır. Herşeyi, burada devlet üstlenmiş oluyor ve işverene sadece asgari ücret kalmış oluyor.

Fakat Şanlıurfa’yı 6. Bölgeye ayrılması Diyarbakır’a haksızlıktır. Şimdi herkes yanı batıdaki işletmeci gider Urfa’ya yatırım yapacak. Çünkü Urfa’da istikrar daha fazla, kimsenin Diyarbakır’a geleceğini zannetmiyorum. 6. Bölgede Şanlıurfa ilinin eklenmesi,  Diyarbakır, Batman, Şırnak, Mardin’nin gelişmesi azalacak. Şanlıurfa hakkı 5. Bölgedir.

 Dediğim gibi tüm bunlar sadece yüzeysel bilgiler önümüzde ki günlerde yasa kapsamını anlatan genelgeler yayımlanacak ve yeni teşvik yasasının ayrıntıları belli olacak. Burada en büyük avantaj 6. Bölgede yer almak. Diyarbakır 6. Bölgede yer almış durumda. Bu önemli fırsatın kullanılması ve yatırım yapılması için de tüm iş işadamlarına ve yatırımcılara kalıyor. Yani, devlet yatırımcıya her türlü imkan tanıyor ve "yeter ki gel yatırım yap" diyor. Bunca avantajlara rağmen eğer yatırımcılar 6. Bölgeye gelip yatırım yapmaz iseler büyük fırsatları geri tepmiş olurlar....

Bir çok Ticaret Odası, yeni teşvik yasasını; "T.C. tarihinde ki en önemli teşvik yasası" olarak nitelendirdiler. Bildiğiniz gibi rahmetli Turgut Özal döneminde bölgeye sağlanan teşvik imkanları günümüzde bile konuşuluyor ve Özal?ın bölgeye tanıdığı imkanlar anlatılıyor. Umarız bu yasa da suistimal edilmez ve gerçek anlamda kullanılırda az gelişmiş bölgeler biraz olsun kalkınır ve bölgelerarası gelişmişlik farkı da ortadan kalkmış olur...

M.ÇELEBİ

 

Editör: Haber Merkezi