Bismil'de bir dönem imamlık yapan ve şuanda  Cizre İlçe Müftülük görevini yapan  Süleyman Baran, yaptığı açıklamada, Ramazan ayı içerisinde verilen, İslam’ın beş önemli şartlarından biri olan zekât ibadetinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Baran, "Zekât bilindiği gibi Peygamber (Salallahu Aleyhi Vessellem) Mekke'den Medine'ye hicret ettikten sonra farz olmuş bir ibadettir. Kur'an-ı Kerim'de 27 yerde zekât namazda beraber zikir ediliyor. İman namaz ve zekât geliyor. Bu da Allah (azze ve celle) emirlerinin bir emirdir bir ibadet şeklidir. Zekâtın kelime manası temizlenmek, arınmak, fazla olmak manalarına gelir. Dini terimdeyse Zekat, malın belli bir miktarını belli şahıslara vermek suretiyle yapılan bir ibadet şeklidir. Kur’an-ı Kerim'de Allah azze ve celle zekâttan bahsederken ‘Sadakalar (zekâtlar), Allah'tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslam'a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihat edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. (Tevbe 60 ayeti kerime) yani 8 sınıf insana zekatın verilebileceğini Allah (Celle Cellaluhu) Kur’an-ı Kerim'de bize buyuruyor. Peygamberin (Salallahu Aleyhi Vessellem) vefatından sonra bazı topluluklar Hazreti Ebubekir'in (Radiyallahu Anhu) yanına geldiler. Dediler ki bizler namazı kılarız, orucu tutarız ama zekâtı vermeyiz. Hazreti Ebubekir (Radiyallahu Anha), Vallahi zekât ile namaz arasında fark yapanlarla ben mücadele ederim, savaşırım demiştir." diye konuştu.

93-001.jpg

"Zenginler zekâtlarını gerçekten dağıtırsa çevremizde fakir kalmaz"

Gerçek manada dağıtılacak olan zekat ile çevremizde fakirin kalmayacağını dikkat çeken Baran, "Zekât dağıtımın yapılırken fakir fukara gözetilmelidir. Eğer günümüz zenginleri zekâtlarını fakir fukaraya gerçek manada verirlerse Allah'ın o hakkını kendi üzerlerinden kaldırırlarsa bölgemizde fakir fukara kalmaz, biz buna inanıyoruz. Allah'ın adalet sistemi öyle bir sistemdir ki fert var toplum var. Fert şahıs kendi bazında bir ferttir. Namaz kıldığı zaman ferdidir ama zekât, zengin ile fakir arasında bir köprüdür o köprü ile o sosyal dayanışmayla Allah dünyadaki olan o kanunu bu şekilde görmüş oluyoruz. Dolayısıyla bir zekâtımızı gerçek manada ehline yani muhtaçlara vermemiz lazım. Zekat verirken de duygusallığa yer olmaması lazım." dedi.

"Fitre, zekat veremeyenler için bir fırsattır"

Fitrenin beden temizliği olduğunu söyleyen Baran, "Fitre beden temizliğidir. Her Müslüman Ramazan ayında gücü nispetinde vermelidir. Bir insanın evinde kendisini geçindirecek erzakı varsa fitre onun üzerine farz kılınmıştır. İnsanın evinde erzakı yoksa ve kendisini geçindiremiyorsa, fitre ona farz olmaktan çıkmaktadır. Fitre, zekat veremeyenler için bir fırsattır. Benim verecek zekat param yok ama o fitre ile yanı başımdaki komşuma en az bir destekte olmalıyım diye düşünüp bu hayır ayında kendisini bundan mahrum bırakmamalı. Fitre bedeli en az 28 TL olarak belirlenmiş. Bölge halkımız Şafi mezhebine mensup dolasıyla kitaplarımızda verebileceğimiz fitre diyor 2 kilo 400 gram buğdaydır şimdi bu verdiğimiz zaman kimsenin işine yaramayacak. Peygamber zamanında buğday en kıymetli erzak olduğu için fitre olarak verilmekteydi. Bu dönemimizde en kıymetli ve lazım olunan nakti yardımdır. Fakir maslahatı bu konuda neyse biz onu vermeliyiz. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu yıl alt sınır 28 TL olarak belirlenmiştir. Maddi gücü olan Müslümanların 28 TL ‘den daha çok vermeleri gerekmektedir. Ramazan ayı Ramazan ayı Kur'an ayı olduğu gibi sadaka ve infakların çokça verildiği aydır. Ramazan ayında biz bu orucumuzla fakir fukaranın açlığını hissetmeliyiz. İftar sofralarımız dopdoluyken fakirin sofrasında ilk şey olmazsa o zaman biz o yemeği nasıl hazmederiz, nasıl yiyebiliriz. Dolayısıyla bu konulara duyarlı olmalıyız. Mezhepler bizim için kolaylıktır yeni hangi mezhepte tıkanık olduğu zaman diğer mezhebe geçmek onu taklit etmek bir kolaylıktır. Eğer biz bir şeyler bir infak veya sadaka vermek istiyorsak o sadakanın en güzeli de o fakirlere yaralı olan sadaka olmalıdır. Bu konuda da inşallah halkımıza olan o duyarlığını biz inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Bu dünyada infak edersek Allah da bize ahirette infak edecektir"

İnfak ile yanı başımızda olan fakir, muhacir ve yetimleri sevindirebileceğimizi söyleyen Baran, "Peygamber efendim sav. Ramazan ayında Esen rüzgârdan daha çok cömertti Hazreti Ayşe (Radiyallahu Anha) diyor ki 'Peygamber efendimiz (Salallahu Aleyhi Vessellem) Ramazan ayında esen rüzgârdan daha çok cömertti. Esen rüzgârdan bile daha çok cömertliği vardı. Biz Müslümanlar bu dünya için değil ahiret âlemi için çalışıyoruz. Dolayısıyla ağırlığımız ahiret ağırlıklı bir hayat olmalıdır madem ki bunun peşinde yüksek ve Peygamber (Salallahu Aleyhi Vessellem) esen rüzgârdan bile daha cömert ise biz de böyle bir Peygamberin ümmetiysek o zaman bizler de infaklarımızı yapmalıyız, sadakalarımızı vermeliyiz. Allah, (Azze ve Celle) bize bir sadaka verme fırsatı vermiş. Yanı başımızda muhacir kardeşlerimiz, yardıma muhtaç ailelerimiz ve yetimlerimiz var. Hadis-i Şerifte diyor ki ‘Eğer sen infak edersen sana da infak edilir.’  Biz bu dünyada eğer insanlara infak yaparsak Allah da ahiret âleminde bize rahmetiyle İnfak eder. Allah yolunda infak etmemiz lazım. İncitmeden, kırmadan, teşekkür beklemeden Allah rızası için infak ve sadakalarımızı vermeliyiz. İyilik yap denize at mahluk bilmese Halık bilir." dedi. 
 

Editör: Haber Merkezi