Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Profesör Doktor Şemsettin Dursun, “1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü” dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Toplumu, özellikle genç nesli yaşlılara saygıya davet eden Dursun, geleceğimizin parlak olabilmesi için yaşlılara gereken ilgi ve ihtiramın gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

İslam’ın yaşlılara çok önem verdiğini söyleyen Dursun, İslam ile irtibatın zayıfladığı günümüzde yaşlılara saygı ve ilginin azaldığını, bu durumun da geleceğimizi tehdit ettiğini ifade ederek, huzurlu bir gelecek için yaşlılara sahip çıkılması gerektiğini belirtti.

İslam dininin yaşlılara saygısızlık gösterilmemesi gerektiğini emrettiğini belirten Dursun, “Yaşlılarımız, geçmişimizdir. Geçmişimiz de geleceği belirler. Geçmişi olmayanın geleceği olamaz. Bizler, geçmişimizi geleceğimizle tahkim etmek durumundayız. Bizler yaşlılarımıza gerekli ihtimamı göstermezsek, geleceğimizi inşa edemeyiz. O bakımdan medeniyet tasavvurumuz olan İslam, yaşlılara en büyük ehemmiyeti vermiştir. Öyle ki, Kur’an-ı Kerimde, ‘Anne ve babalarınız sizin yanınızda yaşlandığı vakit onlara of bile demeyiniz’ buyuruluyor. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde, ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’ demiştir. Yaşlılarımız nazik insanlardır. Gereken nezaketi gösterelim.” dedi.

“Yaşlılarımızla ilgilenmezsek geleceğimiz garanti altında olamaz”

Yaşlılara gereken ilgi ve alakanın gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Dursun, “Geçmişimiz olan yaşlılarımızla ilgilenmezsek, geleceğimiz garanti altında olamaz. Bütün tutum ve davranışlarımızda gençlerimiz, çocuklarımız bizi yakından takip eder. Bizler yaşlılarımızla, anne ve babalarımızla nasıl pozitif bir bağ kurarsak, gelecekte biz yaşlandığımız zaman şüphesiz çocuklarımız da bize karşı aynı davranışı sergiler. Bu anlamda yaşlılarımıza gereken ilgiyi gösterirsek çocuklarımız da bize o şekilde davranacaktır. Ama eğer biz yaşlılarımızla olan ilişkilerimizi keser, onları bir tarafa atarsak gelecekte çocuklarımız da bize aynı tavrı sergileyecektir. Zira İmam Şafii, ‘İslam kal dini değil hal dinidir. (İslam söylem dini değil yaşam dinidir.)’ der. Söylemlerimiz ve eylemlerimiz örtüşürse, bir anlamı vardır.” diye konuştu.

“İslam ile bağı güçlü olanlar yaşlılarına da iyi bakıyorlar”

Konuşmasının devamında Dursun şunları söyledi: “Yaşlılarımızla karşı İslam medeniyeti tasavvurunda ortaya konan temel prensipler çerçevesinde davranalım. Bu durumda aile mefhumu ortaya çıkar. Anne, baba, çocuk, dede ve nineler bir arada olunca hayat bir başka anlam kazanır. Günümüz dünyasına baktığımız zaman insanlar İslam’dan uzaklaştıkça, İslam ile olan bağlarını kopardıkça yaşlılarla olan bağlarını da koparıyorlar. İslam ile bağı güçlü olan insanlar anne, baba ve yaşlılarına da son derece iyi bakıyorlar. Dolayısıyla o İslami bağları mutlaka güçlü kılmak durumundayız.”

“Attığımız her adımı çocuklarımız yakından takip ediyor”

Yaşlılara sahip çıkılması tavsiyesinde bulunan Dursun, “Bir mümin ve Müslüman olarak en önemli görevlerimizden biri de, yaşlılarımızla yakından ilgilenmektir. Hem İslami hem de insani sorumluluğumuz, mutlaka yaşlılarımızla yakından ilgilenmek durumunda olduğumuzu ortaya koyuyor. Attığımız her adımı çocuklarımız yakından takip ediyor. Toplumun tüm kesinlerine seslenmek istiyorum, mutlaka yaşlılara karşı çok daha nazik olsunlar. Onlarla olan tutum ve davranışlarını mutlaka daha da sıkılaştırsınlar. Bu durum, hayata daha bir anlam katacaktır.” ifadelerini kullandı.

“Onların duası bizi ayakta tutar”

Yaşlıların sık sık ziyaret edilmesi gerektiğini ifade eden Dursun, “Yanı başımdaki komşum yaşlıysa ve ben onu hiç görmüyorsam, vicdan, benim kendi evimde mutlu olmamı engeller. Ama ben onunla hemhal, hemdert olursam, onu dinlersem, sıkıntılarını gidermeye çalışırsam, hiç şüphesiz onun duası bizi ayakta tutan etkenlerden olacaktır. Bu şekildeki İslami ve insani bir davranış bizi çok daha farklı seviyelere çıkaracaktır.” şeklinde konuştu.

“Yaşlılarımızla olan ilişkilerimizi yoğunlaştıralım”

Günümüz dünyasında gençlerin yaşlılara karşı tutum ve davranışının farklı olduğuna işaret eden Dursun, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bazı gençlerimizin yaşlılara olan davranışı son derece pozitiftir. Bu gençlere baktığımız zaman, bunların İslami değerleri öncelediği görülecektir. Bu insanlar ‘biz merkezci’ bir anlayışla meseleye yaklaşıyorlar. Ama kimi gençler de var ki  ‘benmerkezci’ bir anlayışla meseleye yaklaştığı için yaşlılarla olan ilişkileri çok da pozitif değildir. Bu gençlerimiz yaşlılarla olan ilişkilerini biraz daha sıklaştırırlarsa, eminim onlar da hayatın ne kadar anlamlı olduğunu göreceklerdir. Tüm toplum kesimlerine tavsiyem, yaşlılarımızla olan ilişkilerini daha da yoğunlaştırsınlar. Bu şekilde onların dualarını alırız ve bu dualarla ayakta dururuz. Hem biz huzur içinde oluruz, hem de o insanların da huzur içinde yaşam sürmelerine vesile oluruz.

Editör: Haber Merkezi