YKS'de tercih yapacak olanların sonradan pişman olmamaları için bilinçli tercih yapmaları gerektiğini söyleyen Uzman Psikolojik Danışman Abdülkerim Işık, aileleri de öğrencilerin istemediği meslek veya alanları tercih etmeye zorlamamalarını istedi.
YKS'de 150 ve üstü puan alan öğrencilerin tercih yapma haklarının olduğunu belirten Işık, hayatının baharındaki gençlerin bundan sonraki hayatlarını devam ettirmeleri adına seçecekleri meslek ve bundan sonra nasıl yaşayacakları ilgili karar süreçlerinin arifesine geldiklerini söyledi.

"Hangi mesleği tercih yapacaklarını, üniversitenin hangi bölümünde okuyacaklarına karar verecekler"

YKS sınavlarına girildiğini, TYT ve AYT sınavlarının başarıyla verildiğini belirten Işık, "Artık yeni bir süreç başladı. Sınavlar gerçekleşti öğrencilerimiz 12 yıllık bütün çalışmalarının meyvesini aldılar. Doğruları, yanlışları, netleri ve bunun sonucunda oluşacak puanlar inşallah ÖSYM'nin ilan ettiği şekilde 28 Temmuz itibariyle açıklanacak. Daha erken açıklama yapılmasını da bekliyoruz. 28 Temmuz'da açıklanacak puanlar, öğrencilerin sıralamaları yeni bir süreci başlatacak. Bu süreçte öğrencilerimiz tercih yapacaklar. Hangi mesleği tercih yapacaklarını, üniversitenin hangi bölümünde okuyacaklarına karar verecekler. Bunun içinde TYT' den 150 puan barajını aşanlar, TYT puanı ile öğrenci alan bölümlere tercihlerini yapabilecekler. 170 puan barajını aşanlar da özellikle 4 yıllık fakülte ve lisans eğitimi yapan bölümlerle ilgili tercihleri yapabilecekler." dedi.

"Bilinçsiz tercih sonucu yerleşen öğrencilerin yüzde 22'si yeniden sınava giriyor"

Bilinçli tercih yapılmadığından üniversitelere yerleşen öğrencilerin bölüm veya meslek tercihlerinden dolayı sıkıntı yaşadığını ve bir sonraki sene yeniden sınava girdiğini ifade eden Işık, "Biz genelde sınava hazırlanmayı, dershaneye gitmeyi, soru çözmeyi çok önemsiyoruz. Bütün yıllarımızı verdiğimiz bu emeğimizin karşılığı olarak yapacağımız tercihlerden sonra ancak hangi bölüme gideceğimizi seçiyoruz. Burası çok önemli ve değer vermemiz gereken ciddi bir durum. Çünkü ÖSYM verilerinden sık sık karşılaşıyoruz ve biliyoruz ki; her yıl ÖSYM tarafından herhangi bir bölüme yerleştirilen adaylarımızın yüzde 22'si yeniden sınava giriyor. Bu ne demek? Bu şu demek: öğrenci okuduğu veya tercih ettiği bölümden memnun kalmıyor, gittiği bölümün kendisine uygun olmadığını görüyor, o bölümü bitirirse, o bölüme ait bir hayat kuracağıyla ilgili olumlu bir fikri oluşmuyor. Dolayısıyla ona mutsuzluk veriyor. Başarısızlık da artırıyor ve o bölümü bırakıp tekrar yeniden hayata hazırlanmak, sınava girmek gibi bir yaklaşıma giriyor. Bu da hem insanlarımızın hayatlarından yıl kayıplarına neden oluyor. Yeniden sınava girecekleri durumunu da göz önüne aldığımızda puan kayıplarına yol açıyor ve işleri zorlaşıyor." şeklinde konuştu.

"Bütün bunları problem olmaktan çıkarmanın temel yolu bilinçli tercih yapmaktan geçiyor"

İstemediği bir bölüme gittikten sonra yaşayacağı sıkıntıların önüne geçilebilmesi için tercihin önemli olduğunu dile giren Işık şöyle devam etti:

Bilinçli tercih her adayımızın girmek istediği, girince de okuyabileceği ve okuyunca mutlu olacağı bölümleri yazmasından geçiyor. Tabii bunu yazarken de işin teknik bazı boyutları var. Puanlar, sıralamalar önemlidir. Biz de öğrencilerimize ve adaylarımıza özellikle sıralamalara göre ve okullarımızın kontenjanlarına göre tercih yapmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü puanlar bazen yanıltıcı olabiliyor. Puanlara göre yapılacak bir liste bazen tutarsızlıklar içinde durabiliyor. Oysa sıralama, gerçek durumumuzu gösteren net bir veridir. Bütün bunları problem olmaktan çıkarmanın temel yolu bilinçli tercih yapmaktan geçiyor.
 

Editör: Haber Merkezi