Açıklamada, Türkiye’de henüz herhangi bir Covid-19 aşısının Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmadığı belirtildi.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada 100’ün üzerinde Covid-19 aşısı, faz-3 aşamasına geçtiği belirtilen açıklamada, "Aşıların klinik etkinliğinin ve yan etkilerinin daha geniş bir hasta popülasyonunda bilimsel değerlendirilmesi sürmektedir. Eş zamanlı olarak Almanya ve İngiltere gibi ülkeler yurttaşlarının aşılanması için adeta bir seferberlik içindedir. Saatte kaç kişinin aşılanabileceğine dair çalışmalar sürmekte, fabrikalar şırınga üretmekte, aşılama merkezleri inşa edilmektedir. Ülkemizde de benzer bir seferberlik haline bir an önce geçilmesi yaşamsal önem arz etmektedir." denildi.

Aşılarla ilgili bazı şüpheler ve söylentilerin insanları aşı yaptırmama noktasına getirebildiği ancak aşıların etkililiği ve güvenilirliği konusunda ilk ve son sözün bilime ait olduğu vurgulanan açıklamada, "Aşı karşıtlığını engellemek ve aşı kararsızlığını gidermek için bilimsel veriler toplumla paylaşılmalıdır.

Hangi firmadan yahut firmalardan kaç adet Covid-19 aşısı sipariş verildi?

Getirilecek olan aşının ön onay dosyası ülkemize ulaşmış ve Bilim Kurulunca, yetkili mercilerce incelenmiş midir? 

İlk parti aşının ülkemize kesin olarak ne zaman gelmesi beklenmektedir?

Aşının onayı noktasında nasıl bir mekanizma izlenecek ve onay ne zaman verilecektir?

İlk aşıların ne zaman yapılmaya başlanacağı hakkında net bir tarih öngörülmekte midir?

Aşıların öncelikli olarak kimlere yapılacağı konusu netliğe kavuşturulmuş mudur?

Öncelikli aşı yapılacağı açıklanan sağlık çalışanları içinde eczacılar ve eczane çalışanları da bulunmakta mıdır?

Aşı hangi koşullarda saklanacaktır, bu koşullara uygun yeterli altyapı var mıdır? Böyle bir altyapı yoksa tamamlanması için hazırlık yapılmakta mıdır?

Aşı hangi merkezlerden yapılacaktır? Hastaneler mi, aile sağlığı merkezleri mi, seyyar sağlık ekipleri mi aşıyı yapacaktır? Ya da özel aşılama merkezleri mi kurulacak?

Aşı yapan kişilerin yanı sıra aşı sırasında izdihamı ve sağlık çalışanlarına karşı şiddeti önlemek konusunda ne gibi önlemler alınacak? Başka görevlendirmeler yapılacak mı?

Aşının etkinliğini izleme noktasında hangi yöntemler devreye sokulacak, ne gibi önlemler ve görevlendirmeler yapılacaktır? 

Aşı karşıtlığı ve kararsızlığını azaltmak için Bakanlığımız ne gibi önlemler almayı ve teşvikler sağlamayı düşünmektedir?

Aşı ülkemize geldiği andan itibaren belirli kesimlerde oluşabilecek mevcut tedbirlere yönelik gevşemenin önüne geçilmesi için ne gibi ek tedbirler düşünülmüştür?

Aşılar hazır mı gelecek yoksa Türkiye’de mi dolumları gerçekleştirilecektir? Şayet hazır gelmeyecekse bunun için hazırlık yapılmakta mıdır?" sorularına yer verildi.

"Aşı ile ilgili tüm süreçler şeffaflık içinde gerçekleştirilmeli"

Türkiye'de mart ayına kadar olan dönemde ancak 50 milyon aşının geleceği ifade edilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

"Bu durumda ancak 25 milyon vatandaşımız aşı yaptırabilecektir. Dünya Sağlık Örgütü ise salgını durdurmak açısından tüm toplumun aşılanması gerektiğini, sürü bağışıklığı yönteminin bilimsel olarak sorunlu ve etik dışı olduğunu ilân etmiştir. Bu durumda, ülkemizde yaşayan herkesin aşıya eşit koşullarda ulaşması için gereken en az yüz yirmi milyon doz daha aşı nasıl ve ne zamana kadar temin edilebilecektir? Aşı karşıtlığı ve aşı kararsızlığı sadece aşı olmayan kişilerin hayatını riske atmaz; salgının devamına da neden olur. Bu nedenle, birinci önceliğimiz aşı ile ilgili tüm süreçlerin topluma yönelik bir şeffaflık içinde gerçekleştirilmesi olmalıdır." 
 

Editör: Haber Merkezi