On bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’in ibadetlerle geçirilmesinin önemine dikkat çeken âlimler, ramazan orucunun sadece vücudu aç bırakmak olmadığını, tüm azalarıyla haramdan ve günahtan uzak durmak ve Allah’ın emirlerini yerine getirmek olduğu hatırlatmasında bulunuyor. Ramazan ayında yapılacaklarla ilgili önemli tavsiyelerde bulunan Bismil Müftüsü Ahmet Durmuş, bu ayın gece ve gündüzünün ibadetle geçirilmesi gerektiğini söyledi. Gelecek nesillere orucun, iftarın, sahurun bereketini, mağfiretini aktarmakla anne baların sorumlu olduğunu hatırlatan Durmuş, kılınacak teravih namazlarına çocuklarla beraber camilere gidilmesi gerektiğini belirtti. 

 Ramazan ayının ibadetlerle geçirilmesi gerektiği tavsiyesinde bulunan Müftü Durmuş, şunları söyledi: “Dilimizi oruçlu kabul edip, gıybet etmeyecek, yalan söylemeyecek, yalan yere şahitlikte bulunmayacağız. Kulağımızla yalanı ve gıybeti dinlemeyeceğiz.  Bütün vücut azalarımızla birlikte inşallah oruçlu olacağız ki affedilenlerden olalım. Bu aya has teravih namazı var. Elimizden geldiği kadar camilere gidip teravih namazlarını kılalım. Peygamber Efendimize bol bol salavat getirilelim. Sahur vakti, seher vaktidir. Duaların en makbul olduğu vakitlerdir. Onun için Peygamber Efendimiz, ‘Sahura kalkın, sahurda bereket vardır.’ buyuruyor. Biz de sahura kalkacağız. Seher vaktinde elimizden geldiği kadar teheccüd namazı kılacağız, tövbe istiğfar edeceğiz. Kur’an-ı Kerim okuyup, Hazreti Peygambere salatü selam getireceğiz. Seher vaktinde yapılan duaların en makbul olduğuna inanıp, o gayret ve çaba içinde inşallah seher vaktini değerlendireceğiz.” “Çocuklarla birlikte camiye gidelim” Evdeki çocuklara, gelecek nesillere, orucun, iftarın, sahurun bereketini anne ve babalar olarak hatırlatmamız gerektiğinin altını çizen Durmuş,  gelecek nesiller bundan haberdar olmazsa bunun sorumluluğu altında olacağımızı ifade etti. Durmuş, “Bu gelen nesil eğer bunlardan haberdar değil, onları camilere götürüp, teravih namazlarını onlarla kılmıyorsak, caminin o manevi havasını, o manevi sedasını, o gelen nesle duyurmuyorsak, anne babalar, büyükler olarak biz sorumluyuz. Onun için elimizden geldiği kadar bu iftar sofralarında, o gelen çocuklara, torunlara ramazanın öneminden bahsedelim.  Ondan sonra da mümkün mertebe onları camiye götürelim. Camiden, cemaatten, onlar da nasiplensinler. Onlar Allah’ın bize bir emanetidir. Yarın gelen nesil, cami cemaati onlardır. Önceden bunun tedbirini almamız lazım. İnşallah bu şuur ve idrak içinde, ramazanın gündüzünü gecesini en güzel şekilde ihya etmeye çalışalım ki Cenab-ı Hak ramazan ayı hürmetine geçmiş günahlarımızı af eylesin.” diye konuştu.

“Ramazan ayında fakir fukaraları gözetmeli”

Son olarak Durmuş, ramazan ayında fakir fukaranın da gözetilmesi gerektiğini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Ramazan ayında fakir fukaraları ziyaret edelim. İhtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını gidermeye çalışalım. Komşularımızı, akrabalarımızı ziyaret edelim. Onların herhangi bir derdi ve problemleri varsa, bu sıkıntılarını giderelim. Ramazanın hayrından, bereketinden istifade edenlerden olalım diye. İnşallah elimizden geldiği kadar hayırda yarışalım. Selamı yayalım. Ramazanın sonundaki dünyevi bayramda 4 Haziran’dadır. Asıl bayram ise yarın kıyamet gününde cennetin muhtelif kapılarından biri olan ve oruç tutanların gireceği Reyyan kapısından cennete girmektir. Ramazanın ülkemize, âlemi İslam'a hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

 

Editör: Haber Merkezi