8 Mayıs Dünya Talasemi Haftası nedeniyle açıklama yapan Siirt İl Sağlık Müdürü Erol Emre Ömür, Talasemi hastalığının tedavisinde taze kanın hayati bir öneme sahip olduğunu belirterek, vatandaşları kan bağışında bulunmaya davet etti.

Dünyada önlenebilir bir hastalık olmasına rağmen her yıl 350 bin insan talesemi hastalığına yakalandığına dikkat çeken Ömür, ülkemizde ise yüzde 2 oranında vakalara rastlanmakta olduğunu söyledi.

"Talasemi, anne ve babalardan çocuklarına geçen kalıtsal bir kan hastalığıdır." diyen Ömür, "Türkiye'nin de içinde bulunduğu Akdeniz kuşağı ülkelerde daha sıklıkla görülebilmektedir. Ülkemizin özellikle Antalya bölgesinde taşıyıcılık oranı yüzde 13 seviyelerinde iken ülkemizin tamamında bu oran yüzde 2. 1 seviyesindedir." ifadelerini kullandı.

Talasemi hastalığı nasıl önlenebilir?

Halk sağlığı olarak görevlerinin insanların hasta olmasını engellemek olduğunun altını çizen Ömür, şunları söyledi:

"Ama malumunuz bu hastalık anne ve babalardan geçen bir kalıtsal hastalıktır. Anne ve babanın taşıyıcı olması halinde çocukların hasta olma oranı maalesef yüzde 50’dir. Bizim görevimiz; vatandaşlar evlenmeden önce taramalarını yaptırmak ve Talasemi taşıyıcıları ise bunları bilgilendirmek, danışmanlık hizmeti vermek ve evlendikten sonra başlarına gelebilecekleri onlara anlatmaktır."

"Talesemi hastalığı önlenebilir bir hastalıktır"

Ömür, "Sağlık bakanlığı olarak görevimiz; Talasemi hastalığının oluşumunu engellemek ve hastalık oluştuktan sonra da bu hastalığın teşhisini ve tedavisini uygun bir şekilde yapmak olacaktır. Çünkü Talesemi hastalığı önlenebilir ve taramalarla tespit edilebilen bir hastalıktır. Bizler özellikle evlilik çağına gelen vatandaşlarımızdan hem anne hem de baba adaylarına bu tarama testlerini yapmaktayız. Evlilik sonrası oluşan Talasemi vakalarında ise anne ve babalar, bebek izlemlerini yaptıklarında ve çocuklarını zamanında Aile Sağlık Merkezlerine getirip taramalarını yaptırdıklarında hastalık ortaya çıkabilmektedir." dedi.

"Kemik yapılarında bozulmaya neden olabiliyor"

Talasemi hastalarının çocuklarda ortalama 3 yaşından itibaren tanı alınabildiğini belirten Ömür, "Çocuklarda bir kansızlıkla ortaya çıkıyor. Hafif veya orta formlarına göre 4 çeşit formumuz var. Hafif olan form, halsizlik, yorgunluk ve hafif kansızlıkla geçiştirilebilen bir form, ama ağır olan Talasemi majör dediğimiz form, özellikle organlarda ciddi sıkıntılara neden olabiliyor. Çünkü demir, yani hemoglobin yapısında bir bozulma var ve bu bozuk hemoglobin kalpte, pankreas ve diğer organlarda birikebiliyor. Çocuklarda kalp yetmezliğine, şeker hastalığına sebep olabiliyor. Özellikle kemik yapılarında bozulmaya neden olabiliyor." şeklinde konuştu.

"Talasemi hastalarının evlenmelerinde herhangi bir sakınca yoktur"

Ömür, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Talasemi hastalarına baktığımızda, şakak ve yüz kemiklerinin çıkık olduğu görülürken, burun kemiklerinin ise yassı ve çökük olduğunu görebiliriz. Ve bunlar da kolayca bizi tanıya götürebilir. Siirt ilimizde 30 Talasemi hastası bulunmaktadır. 24 çocuğumuzun tedavisi ilimizde yapılmakta, diğer 6 çocuğumuzun tedavisi ise il dışında devam etmektedir. Ama bu çocuklarımızdan 6 çocuğumuz ise kan nakli tedavisi ile tam şifa halini yakalamıştır. Yeter ki taşıyıcı bireyleri evlendirmemeye gayret gösterelim. Talasemi hastalarının tedavisi kan nakli şeklinde yapılmaktadır. Ama kan nakli yapıldığında da ister istemez demir yüklemesine sebep olabiliyorsunuz. Kaliteli bir tedavinin önemi burada başlıyor. Eğer bu hastalığı zamanında teşhis eder ve düzgün bir tedavi olursanız, demirin birikmesine engel olursunuz. Demir biriktiği yerde zehir etkisi yapar, bu nedenle aylık kan değişimi yaparken demir bağlayıcı maddelerde vermek durumundayız. Bu şekilde oluşabilecek yan etkilerin de önüne geçmiş oluruz."

"Taze kan bizler için çok önemli"

Talasemi hastalığının kesin tedavisinin ilik nakli ile gerçekleşebildiğini kaydeden Ömür, son olarak şöyle konuştu:

"Uygun donör genellikle uygun olan kardeşlerden alınır. Uygun olan ve kardeşten alınan kemik iliği ile de yüzde yüze varan bir tedavi oranını elde etmekteyiz. Akdeniz anemisi yani Talasemi hastalığının tedavisinde taze kan bizler için çok önemli, ama maalesef çoğu zaman taze kan bulmakta oldukça zorluk çekmekteyiz. Hem ramazan ayına hem de Dünya Talasemi Haftası olması münasebeti ile vatandaşlarımızı kan bağışında bulunmaya davet ediyoruz."

 

Editör: Haber Merkezi