Cumhuriyet yazarı Işıl Özgentürk'ün, uzman çavuşun tecavüzüne uğrayarak intihar eden İpek Er üzerinden Batmanlı kadınlara ağır hakaretlerde bulunması ve intiharların en çok bu kentte olduğunu savunması gündemdeki yerini koruyor.

SDAM tarafından 2018 yılında hazırlanan "Nedenleri, Çeşitleri ve Çözüm Önerileri ile İntihar Olgusu" başlıklı rapor Batman'ın intiharlarda çok gerilerde olduğunu gösteriyor.

Raporda ayrıca Batman'da intihar vakaların çok olduğu algısının bilinçli bir şekilde oluşturulduğu, böylece kentin dindarlık olgusunun çarpıtılmak istendiğine dikkat çekiliyor.

Raporda öne çıkan değerlendirmeler şöyle:

"Bölgedeki intihar vakalarına akademik çevreler ve diğer kurumlar geçmişte genellikle modernist bir bakış açısıyla yaklaşmışlardır. Klasik modernist yaklaşım içinde modernizm (çağdaşlaşma) idealleştirilirken bütün olumsuzluklar gibi intihar da geleneğe ve geçmişe ait olana yüklenmiştir. Geçmişte düzgün kayıtlar tutulmasa da intihar vakalarının oldukça az olduğu toplumsal hafızadan dolayı bilinen bir durumken bölgede intiharların çoğalması görülür bir tutarsızlıkla gelenekle ve hatta dindarlıkla ilişkilendirilmiştir.

İlgili tespit, makale ve haberlerde yanıltıcı diğer bir durum ise intihar edenlerin eğitim durumudur. İntihar edenlerin eğitimsizliği, gelenekle güçlü bir bağa sahip olmalarıyla özdeşleştirilmiştir. Oysa Bölgede 1985’ten sonra etkili olan sosyalist propaganda, 1999 yerel seçimlerinden sonra bölge belediyeleri tarafından açılan kurslar veya PKK’nin köy çalışmalarının köyden kente göçle birlikte şehirlerin etrafında kurulu yoksul semtlere taşınmasından sonra eğitimsiz kesim arasında daha çok etkili olmuş, bu semtlerde yaşayanlar sosyalist propagandanın daha çok etkisinde kalmıştır. Örgütün militanlarının aidiyeti ile ilgili yapılacak bir çalışma bunu ortaya koyabilecekken bu veriler özellikle gözlerden uzak tutulmuştur.

"Batman’ın dindarlığının konuşulduğu bir süreçte basın neredeyse bütün olarak Batman’daki kadın intiharlarına odaklanmıştır"

Bölgede modernizm adına sosyalizmin en geniş tabanı bulduğu il Tunceli’de intihar vakalarının bölge ortalamasının birkaç katı ve Türkiye ortalamasının da kimi yıllarda yaklaşık üç katı üzerinde olması gözlerden uzak tutulmuş, Batman gibi iller ön plana çıkarılmıştır. Özellikle 2000 yılından sonra Batman’ın dindarlığının konuşulduğu bir süreçte basın neredeyse bütün olarak Batman’daki kadın intiharlarına odaklanmıştır. Batman’daki kadın intiharlarının 1985’ten sonraki zorunlu göç vakası ile ilişkisi bile ancak satır aralarında verilmiştir. Yine intiharların modernleşme sürecindeki ve gelenekle bağı zayıf ailelerde de görüldüğü bilinmekle birlikte yanıltıcı fotoğraflar kullanılarak dindarlıkla ilişkilendirildiği ilgili medya haberlerinden anlaşılmıştır. Yarı resmi kurumlara hâkim sosyalist kimlikli kişiler, intiharların sosyalizme yönelen ailelerde ve onların gençlerinde yoğunlaştığını da gözlerden uzak tutmuşlar, konuyu modernist bir bakış açısıyla doğrudan dindarlık ve dindarlarla ilişkilendirmeye çalışmışlardır.

 2007-2013 yılları verilerine göre Doğu-Güneydoğu Anadolu, 4,04 kaba intihar hızıyla Türkiye’nin son dönemdeki en dindar bölgeleri arasında yer alan Doğu Karadeniz ve Doğu Marmara Bölgelerinden sonra kaba intihar hızının en düşük olduğu bölgedir.90 Ancak ilgili haberlerin, Bölgede bir kimlik değişimi meydana getirme projeleri gibi sebeplerle basına daha çok yansıması, Bölgede intihar sayısının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğuna dair yanlış bir görüş oluşturmaktadır." 
 

Editör: Haber Merkezi