PKK-Hizbullah çatışması Kürdlere zarar verir

Diyarbakır’da geçtiğimiz hafta DBP’li Sur Belediyesi ile ABD’nin düzenlediği ortak iftar programına Hüda-Par taraftarlarının saldırması ile yeniden kamuoyu gündemine gelen PKK-Hizbullah çatışması ve rekabeti bölgede huzursuzluğa neden oluyor. 

 

DBP ile Hüda-Par taraftarları arasında son birkaç yıldan bu yana yaşanan gerginlik 90’lı yıllardaki PKK - Hizbullah çatışmalarının devamı ve bugüne yansıması olarak değerlendiriliyor. Taraflar arasında her ne kadar silahlı çatışmalar yaşanmasa da, uzlaşma çabalarına da yanıt verilmiyor. Hizbullah’ın legal kolu olan Hüda-Par 2013 yılında siyasi hayatına başladı o tarihten itibaren dönem dönem yaşanan gerginlik yerini karşılıklı saldırıya bıraktı. Yakın bir zaman önce Hüda-Par taraftarları Dicle Üniversitesi’nde DBP’li gençlere saldırmış ardından DBP taraftarı gençler, Hüda-Par’a yakın derneklere saldırmıştı.

DBP ve Hüda-Par arasında yaşanan gerginlik ve zaman zaman çıkan kitlesel çatışmalar Kürd toplumunda tepkiyle karşılanıyor. BasHaber’e konuşan hukukçular bu gerginliğin Kürd toplumuna sadece zarar verdiğine dikkat çekiyor. 

 

Çatışma ve gerginliklerin nedenleri üzerine konuştuğumuz Avukat Sıdkı Zilan, iki partinin taraftarlarını karşı karşıya getirmek isteyen karanlık güçlerin olduğunu söylerken,  Mazlum Der Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Abdurrahim Ay iki parti arasındaki gerginlikten bütün toplumun endişe duyduğuna dikkat çekti. Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi ise geçmişte yaşananlardan dolayı, Kürd toplumunun gerginleştiğini dile getirdi. 

 

 

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, özellikle şiddet içeren davranışlardan kaçınılarak tarafları sorumlu davranmaya davet etti. Elçi, ‘’Şimdi Hüda-Par’a yakın kurumlara saldırılar yapılıyor, onlar da DBP’nin yaptığını söylüyorlar. Yine aynı şekilde Batman’da DBP’ye yakın bir kişinin ölümü üzerine onlar da bunu Hüda-Par’ın yaptığını söylediler. Böyle birbirlerini yargılama durumları var ortada. En son iftar yemeğine yapılan saldırı var. Bunun da Hüda- Par’a yakın çevrelerin yaptığı söyleniyor. Bütün bunlar toplumu geriyor, toplumu rahatsız ediyor, endişelendiriyor. Geçmişte yaşanan olaylardan dolayı toplumun korkusunu depreştiriyor. Şimdi bu tür davranışların hiç kimseye bir faydası yok. Hele Kürd toplumuna hiçbir faydası yok. Tahrik edici eylemlerden kaçınılması gerekiyor’’ dedi.

 

 

Tarafların birbirini rahatsız edecek planlı bir durumlarının olmadığını belirten Avukat Sıtkı Zilan, insanların bazen ferdi olarak karşı karşıya geldiğini söyledi. Son günlerde yaşanan olayda aslında ABD ve İsrail’e verilmiş bir tepki olduğunu söyleyen Zilan, şöyle konuştu: “Hüda-Par kendileri ‘biz kimseye emir vermedik, olaylar bizden çıkmadı’ diyor. Tabi sızmalar da olabiliyor. Bunlara dikkat etmek lazım. Bir takım güçlerin oyunlarına dikkat etmek lazım. Çok büyümüş bir mesele değildir bu. Hüda-Par’da da BDP’den de üst düzey yetkililer bir araya gelip kamuoyuna ve kendi tabanlarına iyi bir fotoğraf vermeleri gerekiyor. İki taraftan da bir araya gelip bunu şeffaf bir şekilde konuşurlarsa sorun çözülür. Mesela tarafların bir araya gelmeleri için bu bayram bir fırsattır.  Birbirlerini ziyaret etseler, karşılıklı yumuşama olur. Bir de cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş’ın desteğe ihtiyacı var, desteği vermek de lazım, Hüda-Par da destek sunabilir. Bazıları bunun da önünü almak istiyor. Yani bazıları Kürdlerin birbirine yakınlaşmasını istemiyor. Aktörlerin biraz inisiyatif sahibi olmaları lazım. Kürdistan halkının geleceği için bedel ödemeleri lazım. İdeolojik siyasetten kurtulmaları lazım. Kimsenin mağdur olmaması lazım, kimsenin yanlış yapmaması lazım. Bir de bazı durumlara tepki gösterirken hürmet etmek lazım.  ABD dahi olsa kimsenin malına zarar verme hakkımız yoktur, yoksa haklı iken haksız duruma düşeriz” dedi.  

 

 

BDP ile Hüda-Par tabanı her karşı karşıya geldiğinde ya da aralarında çıkan en ufak bir olayda endişelendiklerini ifade eden Ay şunları söyledi: “Bu gerginlik toplumu endişelendiriyor. Bu iki yapı arasında 90’lı yıllarda yaşananlar halen hafızalarda tazeliğini korurken o günden bugüne birbirini suçlayarak gelen iki yapının halen Kürd toplumunun kabul edeceği bir çerçevede hesap görmemiş olması 90’lı yıllara ait kapanmamış hesapların bir gün kapatılması ihtimalini sıcak tutuyor. Bu iki yapı arasındaki bir kıvılcımla yangına dönüşebileceğinden tüm toplumun endişe duyduğu bu sorunun çok da mümkün olmayacağını düşündüğüm (aslında gönlümden geçen) tek bir çözümü olduğunu düşünüyorum. Bu da örfi bir çözüm ki her iki taraftan en sağduyu sahibi kişiler ile bu kişilerin eminliği konusunda şüphe etmediği bir grup aydın ile birlikte kalıcı bir anlaşma yapılmasıdır.”

 

 

 

Kaynak: http://www.haberdiyarbakir.com/pkk-hizbullah-catismasi-kurdlere-zarar-verir-64133h/#ixzz38fkL4JDr