Dünyanın çeşitli ülkelerinden umre ve hac için gelen Müslümanlar, Uhud'da Peygamberimizin sığındığı mağarayı ibret amacıyla geziyordu. Suudi yönetimi, ziyarete gelenlerin kayarak düşmesi sonucu büyük yaralanmaların yaşandığı ve buranın kutsallaştırılarak şirke yol açtığı gibi gerekçelerle mağarayı kapattığı konuşuluyor.

Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa'nın (sav), Uhud Savaşı sırasında yaralandıktan sonra sığındığı ve tedavi olduğu mağaranın girişine beton döküldü. Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.av) komutanlığında yapılan Uhud Savaşı sırasında, okçuların bulunduğu tepeyi terk etmesinin ardından, yaşanan arbede de Peygamberimiz yaralanmıştı. Yüzüne isabet eden taş sonucunda dişi kırılan Peygamberimiz, Uhud'da bir mağaraya çekildi.

İNSANLAR ŞİRKE DÜŞEBİLİR

Dünyanın çeşitli ülkelerinden umre ve hac için gelen Müslümanlar, Uhud Savaşı sırasında talimata rağmen "Savaşı kazandık" sevincini erken yaşayan okçuların terk ettiği tepeyi ibret amacıyla gezerken, Peygamberimizin sığındığı mağaraya da uğruyordu. Mağara önceki gün üzerine beton dökülerek, kapatıldı. Mağaranın kapatılması iki farklı gerekçeye dayandırılıyor. Bölge halkından alınan bilgiye göre; mağaranın etrafındaki taşların çok kaygan olması ve bundan dolayı ziyarete gelenlerin bu taşlardan kayarak kendisine zarar vermesi bu kararın alınmasında etkili oldu. İnsanların mağarayı kutsaması sebebiyle bu ziyaretler sırasında şirke dönüşülmesinin önüne geçmek de bir başka sebep olarak konuşuluyor.

UHUD DA NE OLMUŞTU?

Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa'nın (sav), Uhud Savaşı'nda mübarek yüzüne gelen bir taşla yaralanmış ve bir dişi kırılmıştı. Yaralanmasının ardından Uhud Dağı'nda bulunan bir mağarada bir müddet kalan Peygamber Efendimize; Hz. Ali'nin kalkanı ile getirdiği sularla, kızı Hz. Fatıma ilk yardımı yaparak yüzündeki kanları sildi. Hz. Fatıma, ayrıca mağarada bulunan hasır parçasını yakarak, onun külleri ile kanın durması için Peygamberimizin yüzüne bastırdı. Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'in de Mağara'da bulunduğu sırada, Mekke müşriklerinden Ebu Süfyan, mağaranın bulunduğu tarafa gelip, "Muhammed yaşıyor mu, Ebubekir yaşıyor mu, Ömer yaşıyor mu?" şeklinde üç kez bağırarak bilgi almaya çalışmıştı. Hz. Ömer ise, "Ey Allah'ın düşmanı, Allah'ın Rasûlü yaşıyor, Ebubekir ve ben de yaşıyorum" cevabını vermişti. Ebu Süfyan'ın "Bedir'de siz kazandınız, burada biz kazandık" diyerek sevinmesi üzerine ise Hz. Ömer, şu anlamlı cevabı vermişti: "Hayır, Bedir'de de biz kazandık, burada da biz kazandık. Bizim ölülerimiz cennete, sizin ölüleriniz ise cehenneme gitmiştir."

 YENİ AKİT

 

Editör: Haber Merkezi