Diyarbakır’da anız yakmada yararlı böceklerin yok olması nedeniyle kırmızı örümcek ve yeşil kurt pamuk tarlalarına yöneldi. Başı kırmızı örümcek ve yeşil kurtla dertte olan çiftçi, ilaçlama ile sorunun önüne geçmeye çalışıyor.

Çukurova Pamuk, Yerfıstığı ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifler Birliği (ÇUKOBİRLİK) Diyarbakır Şubesi Başkan Vekili Süleyman İskenderoğlu, kırmızı örümcek ve yeşil kurdun pamuk tarlalarına yönelmesinin başat etkenin anız yakmaları olduğunu belirtti.

Çiftçinin kırmızı örümcek ve yeşil kurtta karşı ilaçlama yaptığını dile getiren İskenderoğlu, "Pamuk üreticisinin en büyük sorunu ilaçlama. Pamuk üreticisinin kırmızı örümcek ve yeşil kurtla başı belada. Kırmızı örümcek ve yeşil kurttun da ilaçlama maliyeti yüksektir.  Hal böyle olunca çiftçi sıkıntıya giriyor ve ilaçlama maliyetleri çiftçinin boynuna bir yük oluyor. Kırmızı örümceğin çıkma sebebi bilinçsizce yakılan anızlardır. Zamanında çift sürmeyip kolay yola gidip anızı yaktığımız için bütün yararlı böcekleri ölüyor ve kırmızı örümcek ile yeşil kurt çıkıyor. Şu anda çiftçinin en büyük sorunu kırmızı örümcek ve yeşil kurttur ve bunlarla mücadeledir." dedi.

"Gelişi güzel ilaçlamanın bir faydası olmuyor"

Çiftçiyi kırmızı örümcek ve yeşil kurtta karşı ilaçlamada uyaran İskenderoğlu, "Çiftçi ilaçlama yaparken hemen gidip ilacı alıp araziye atmasın. Kendi bulunduğu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının çiftçiye hizmet sunmuş olduğu her köyün bir mühendisi vardır.  Çiftçinin ilaç aldığı bayideki mühendisler nezaretinde arazileri önce kontrol edip, sonra ilaçlamanın yapması lazım. Gelişi güzel, hem yasak hem de bir arazide kırmızı örümcek ve yeşil kurttun olmadığı zaman yapılan ilaçlama bir anlam teşkil etmiyor. İlaçlama zaten zararlı yani kırmızı örümcek ve yeşil kurt olduğu için ilaçlama oluyor.  Yoksa gelişi güzel ilaçlamanın bir faydası olmuyor tabi." ifadelerini kullandı.

Pamuk üreticisi Yasin İskenderoğlu ise kırmızı örümceğin son 2 yıldır daha fazla görüldüğünü belirtti. İskenderoğlu, "Kırmızı örümceğin fazla olmasının sebebi pamuk bölgelerinin azalması, buğday ve mısırların çoğalmasıdır. Bu mevsimde bütün buğdayların hasadı yapılmış. Haliyle kırmızı örümcek yeşil alana kendini çekiyor. Sadece belli yerlerde pamuk olduğu için daha çok etki veriyor." şeklinde konuştu.

"Pamukta hastalık olduğunda tarak ve çiçek dökülmesi oluyor"

Kırmızı örümceğin pamuğun öz suyunu emdiğini söyleyen İskenderoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Kırmızı örümcek pamuğun yerden aldığı suyu kılcal damarlardan emiyor. Özsuyu emdikten sonra pamuk ister istemez hastalık kapıyor. Pamukta hastalık olduğunda tarak dökülmesi, çiçek dökülmesi oluyor. Pamuk hastalık kaptığında gözle de görülecek şekilde etkisini gösteriyor. Hastalık olduğunda normalde pamuğun rengi yeşil olması gerekirken kırmızıya çalıyor. Bu da pamuğa zarar veriyor. Aynı zamanda hasadı da yüzde 50 etkiliyor. İşte buna karşı ilaçlama makineleriyle kimyasal ilaçlama yapıyoruz. İlaçlamayı bir kere yapıyoruz. Eğer hastalığı bir kerede bitirirsek ikinci kere dönmüyoruz. Eğer bitmezse tekrarlıyoruz hastalık bitene kadar tekrarlıyoruz. Bitene kadar bunu mecbur tekrarlamalıyız. Bu hastalığı yok etmenin en büyük yolu da ilacı attıktan sonra hemen sulamaktır. Hem ilaç hem de yerden aldığı suyla pamuk tekrar yeni baştan kendini toparlamaya başlıyor."

Anız yakmalarında, kırmızı örümceğin pamuğa yönelmesinde etken olduğunu dile getiren İskenderoğlu, "Eğer anız yakılmasa gördüğünüz gibi dere boylarında yeşil otlar var. Anızlar yakıldığı zaman o yeşil otlarda komple gidiyor. O otlar gittiği zaman oraya konacak kırmızı örümcekler pamuğun üstüne geliyor. Anızlar yakılmadığı zaman örümcek belli bir zaman anızın içinde kalıyor, ardından dere kenarındaki yeşil otlara yöneliyor. Biz çiftçiler bilinçsiz bir şekilde iş yaptığımız için en büyük zararı da bu anız yakmaları ile kendimize veriyoruz." diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi