Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, eğitimin niteliğini artırmak için hem öğrenciyi hem de öğretmeni sınıfa getirecek ve beraberce öğrenmeyi başarmayı sağlayacak tedbirleri alacaklarını belirtti. Dinçer, "Dönem aralarında öğretmenlerin nakledilmelerini veya başka yere atanmalarını, öğrencilerin devamsızlıklarını meşrulaştıracak istisnai uygulamaları baştan sona gözden geçireceğiz" dedi.

Şişli'de Selahaddin Eyyubi İlköğretim Okulu ve toplu okul açılış törenine katılan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkmasının ardından ortaya çıkan derslik açığına çözüm için iki yeni proje üzerinde çalıştıklarını söyledi. Kamulaştırılamayan alanların kiralanma yöntemi ile eğitim için kullanılacağına dikkat çeken Bakan Dinçer, ikinci yöntemin ise kamu - özel sektör ortaklığı olacağını açıkladı.

OKULLAR KAMPÜS ŞEKLİNE DÖNÜŞECEK

Bakan Dinçer, ayrıntıları şöyle açıkladı: "İstanbul gibi eğitim açısından sınırlı imkanlara sahip olan büyük illerimizde eğer büyük araziler bulabileceksek eğitim kampüsleri tasarlamaya başlıyoruz. Geniş bir alanda birden çok sayıda özellikle lise binası yapmayı, çok sayıda okulu bir arada yapabileceğimiz ama aynı zamanda orada sosyal tesislerin olduğu, çocuklarımızın eğitim açısından yararlanabileceği tesislerin bulunduğu kampüsler tasarlıyoruz. Bu kampüsleri mütahhitler yapabilecek, iş adamları yapabilecek aynı zamanda donanımını sağlayabilecek ve yıllık bakım onarımını yapabilecek. Sadece eğitim yapacaklar. Bunun karşılığı olarak da bize mal ve hizmetlerini kiralayabilecekler. Onlara aylık ve yıllık olarak bedellerini ödeyeceğiz. Uzun süreli kiralama ve ihale yöntemi ile bu hizmeti alma imkanına sahip olacağız"

DERSHANE SİSTEMLİ EĞİTİM YAPISI DEĞİŞECEK

Bakan Dinçer, dershanelerin kapanıp kapanmayacağı hakkındaki tartışmaları da değerlendirdi. Türkiye'de sınavların hem sınav öncesi eğitim hayatını hem de sınav sonrası hayatı çok etkilediğini belirten Dinçer, şöyle konuştu:

"Belirleyici rol oynamalarının iki ana sebebi var. Sınavların öğrenci seçme üzerine yapılması. Çocuklarımıza fırsat eşitliği sunamadığımız için seçerek öğrenci alıyoruz. Sınavlara çok rekabetçi yaklaştığımız için bütün veliler öğrenciler yıl boyunca odaklanarak toplumsal harekete dönüşüyor. Bunlar eğitim sistemimizi olumsuz etkiliyor. Zaman içinde sınavları öğrenci seçme esaslı olmaktan çıkaracağız. Artık SBS'yi biz fen liselerine, kolejlere, özel okullara öğrenci seçmek için değil, bu eğitim sisteminin niteliğini ölçmek için yapmaya başlayacağız. Bu açıdan bakıldığında bunların hepsinin dershanelere olan talebi azaltacağını giderek dershane sistemli eğitim yapımızın değişime uğrayacağını var sayıyoruz"


 

Editör: Haber Merkezi