Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlerin performansını ölçecek kriterleri Öğretmen Performans Değerlendirme Yönetmelik taslağı ile kamuoyuna duyurdu. Ancak şimdiden bu yönetmelik taslağı bir çok eleştiriye muhatap olmaktadır. Bu yönetmelik taslağına göre öğretmenleri, okul müdürleri, zümre öğretmenleri, okuldaki öğretmenler, veliler, öğrenciler değerlendirecek. Bu değerlendirmeye yüzde 10 düzeyinde öğretmenin kendine vereceği puan da etkili olacak. Müdürün etki puanı %25 diğer idarecilerin %15, okuldaki öğretmenlerin verdiği puanın aritmetik ortalamasının  % 20’si, velilerin yapacağı değerlendirmenin %15’i Öğrencilerin değerlendirmesinin % 15 ve kendi öz değerlendirmesinin %10’ u öğretmenin puanını oluşturacak. Oluşacak puanlar A,B,C ve D kategorilerine ayrılacak. “A” puanı en yüksek puan aralığını oluştururken “D” puanı en düşük puanı ifade ediyor olacak.

         MEB bu puanları eğitim öğretimin her aşamasında kullanmayı düşünüyor. Yurtdışı öğretmenlik, kurum müdür ve yardımcılığı, uzman öğretmenlik, başarı belgesi, derece ve kademe ilerlemesinde oluşan bu puanlardan yararlanmayı planlıyor. Başta “D” düzeyi ve daha sonra C ve B düzeyi puanlarına sahip öğretmenleri, öncelikle Hizmet içi eğitim Kurslarına alarak mesleki yeterliliklerini geliştirmeyi hedefliyor. Puan aralığı şu şekilde belirlenmiş.

         90-100 arası A düzeyi

         76-89 arası B düzeyi

         60-75 arası C düzeyi

         0-59 arası D düzeyi şeklinde oluşturulmuş.

         Bana göre, MEB öğretmenlerin performansını artırıp mesleki yeterliliklerini geliştireceğim diye öğretmenin itibarını ve ağırlığını bu puanlama sistemi ile düşürüyor. Evvela bu taslağın hazırlanmasında, sahadan yeterince dönüt aldığı kanaatinde değilim. Öğrenci ve velilerin öğretmeni değerlendirici olarak belirlenmesi, en başta ilmi kültürümüze aykırıdır. Öğretmen; ilim öğretendir. Bizim kültürümüzde ilim öğretenin kırk yıl kölesi olunur. Sahip olduğu bilgi ve kişilik dolayısıyla el üstünde tutulması gereken öğretmenin, kendi öğrencisinin veya velisinin veya meslektaşının değerlendirmesine tabi tutulmasının eğitimde kaliteyi artıracağını sanmıyorum.  Zaten Alo 147 öğretmen şikayet hattı ile iyice hırpalanan ve öğrenciye karşı savunmasız kalan öğretmen bu şekildeki bir planlamayla hepten gözden düşeceği kanaatindeyim. Toplumdaki örnek ve lider kişiliği kalmayacaktır. Özgüveni eksik ve öğrencisinden velisinden puan bekleyen bir öğretmenin performansı nasıl artacak bilemiyorum.

         Bir diğer nokta öğretmenin 4 yılda bir mesleki yeterlilik sınavına alınması. Öğretmen her dört yılda bir alan bilgisi ve mevzuattan sınava tabi tutularak bilgi ve becerisini unutmaması amaçlanmaktadır. Bu madde de bana göre kusurlu ve eksiktir. Çünkü, zaten öğretmeni sınıfa soktuğumuz zamana kadar, defalarca sınava tabi tutuyoruz. Öğretmen, mesleğini eline alana kadar bir sınavdan diğerine koşuşturuyor. ÖSYM’si, KPSS’si’ Mülakatı, Aday öğretmenlik Sınavı üniversitedeki sınavlar vesaire. Bunlar sanki yetmiyormuş gibi üzerine eklenen mesleki yeterlilik sınavı hiçte adil değildir.

         Yine öğretmene kendi okulundaki öğretmenlerin puan vermesi de bana göre sakıncalıdır. Çünkü, kurumun iç barışı vardır. Her öğretmen değerlidir. Öğretmenin kendi arkadaşları tarafından noksan değerlendirilmesi veya bazısının bazısından farklı değerlendirilmesi, öğretmenler arası, sevgi ve sıcaklığı ortadan kaldırma riskini taşıyor. Okul içinde oluşacak gruplaşmalar, motivasyonu artırmayacağı gibi bilakis var olan motivasyonu da yok eder, kanaatindeyim.

         Hülasa MEB öğretmenin performansını artırmak ve mesleki yeterliliğini geliştirmek istiyorsa; en başta öğretmeni özne olarak ele almalı ve öğretmenlik mesleğinin kutsiyetine binaen yetiştireceği her öğretmeni, mesleğinin bilincinde ve öneminin farkında olarak yetiştirmeli ve okula almalı ve bu süreci öğretmeni atamadan gerçekleştirmeli, atanan öğretmene öğrenci muamelesi yapmamalı diye düşünüyorum. Haksız mıyım?

                                                                                     Medeni GÜNER

                                                                                          Eğitimci