2016-2017 eğitim ve öğretim yılının sona ermesiyle Türkiye genelinde yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen yaz tatiline girmiş oldu.

Öğrencilerin tatillerini nasıl geçirmeleri ve ailelerin çocuklarına yaklaşımının nasıl olması gerektiğiyle ilgili tavsiyelerde bulunan eğitimciler, çocuklara sosyal medya, internet ve televizyon kullanımı hususunda kısıtlama getirilmesinin önemine değindi.

Rehberlik öğretmeni Avni Altı, ebeveynlerin, öğrencilerin üzüntü ve sevinçlerini paylaşmalarının önemli olduğunu söyledi.

Toplumsal açıdan öğrencilere bakış açısının not endeksli olmasının zararlı olduğunu belirten Altı, "Toplum olarak öğrenciye not endeksli baktığımız için bu, öğrenci arkadaşlarımız tarafından psikolojik olarak bir travma oluşturabilir. Hele hele ilköğretim seviyesindeki öğrenci kardeşlerimize bu şekilde baktığımızda, anne ve babalar çocuğa sevgisini özellikle başarı endeksli olarak ortaya koyduğu zaman çocukta psikolojik olarak bir travma yaşatabilir. Karnenin olumlu ya da olumsuz sonuçlarını ebeveynler ve biz öğretmenler öğrenciye karşı bir koz olarak değil de aslında öğrencinin bundan sonraki hayatında eğer zayıfı varsa 'Bunu nasıl telafi edebiliriz?' düşüncesi üzerinden bir yöntem geliştirmek gerekir. Eğer öğrenci iyiyse bunu daha iyi bir şekilde tetikleyip başarısı üzerine biraz daha başarı koyarak ilerlemesinde katkı sağlayabiliriz." dedi.

Başarısızlığın en büyük problemlerinden olan internet ve akıllı cep telefonlarının öğrenciler üzerinde olumsuz etki bıraktığını ifade eden Altı, şunları söyledi: "Ülkemizi çok gelişmiş ülkelerle kıyasladığımızda televizyon, internet ve sosyal medya başında geçirilen zaman süresi bizde çoktur. Elbette bilgi birikiminin çoğalması açısından sosyal medya ve interneti görsel ve yazılı takip etmek sağlıklı ve mantıklıdır. Fakat gençlerde başarısızlığın en büyük problemlerinden biri de internet kafelerdir. Bununla beraber akıllı cep telefonlarının da öğrenciler üzerinde olumsuz etkilerini göz önünde bulundurmak lazım."

 "İnternet kafe ve cep telefonları öğrencileri derslerden uzaklaştırıyor"

Ebeveynlerin çocuklarına özellikle internet kafeler konusunda sınırlandırma getirmesi gerektiğini dile getiren Altı, "Artık sosyal medya ve internette istediğimiz her türlü bilgiyi bulabiliriz. Bunun önüne geçebilmek için ebeveynlerin çocuklarına özellikle internet kafelerde belli bir sınırlandırma getirmesi lazım. Başarısızlığın en büyük etkenlerinden biri gayri ahlaki davranışlardır. Bu davranışlar da öğrencilerin derslerine olumsuz yansıyor. İnternet kafeler ve cep telefonları ciddi anlamda öğrencilerde derslerden uzaklaşmaya ve bununla beraber getirmiş olduğu ahlaki bir yozlaşmaya yol açıyor." şeklinde konuştu.

"Öğrenciler tatilde bol bol kitap okusunlar"

Yaz tatilinin iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Altı, "Öğrenci gördüğü eğitimden dolayı 'Dinleme hakkım yok mudur?' diye soruyor. Tabi, hakkı vardır. Bir öğrenci başarısızsa gelecek sene 'Ben başarılı olmak için ne yapmalıyım?' diye kendine sormalıdır. Öğrencinin ilk önce tatil programı yapması gerekir. Elbette çocuktur eğlenmeye ve gezmeye ihtiyaçları varıdır. Biz boş vakitlerinde 'Kitap okuyun.' diyoruz. Aslında boş vakitlerinde kitap okuma diye bir şey yoktur. Kitabın okunması dahi başlı başına bir zaman dilimi alması gerekir. Öğrencilere tatilde bol bol kitap okumalarını tavsiye ediyorum. Bununla beraber eğlenmeye hakları vardır. Fakat bunu yaparken eğlenceyi de belli bir ahlaki sınır içerisinde yapmaları lazım. Öğrenci tatile gidiyor, özellikle ebeveynlerin bu konuda dikkat etmesi önemlidir. Öğrenci başıboş, gayri ahlaki olan mekânları kullanarak kendi üzerinde olumsuz etki olabilecek olan bazı sendromlar ortaya çıkarabiliyor. Tatilin dozunu kaçırmadan bol bol kitap okuyarak öğrencinin tatili geçirmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.


 

Editör: Haber Merkezi