Bugün her şeyden çok peygamberin rahmetine, rahmet eğitimine pek muhtacız. Bir hafta boyunca çeşitli etkinliklerle peygamberimizin rahmet eğitimi konulu kutlu doğum haftasını çeşitli programlarla kutlanılıyor.

                   Katı kalplerimiz, acımasız yürekler, günah bataklığına dalmış birer insan olarak, onun rahmet şefkat ve sevgi eğitimine muhtacız. İnsanlık ona muhtaç. Rahmetten yoksun insan canavarlaşır. Rahmet, şefkat ve merhamet eğitimden ne yazık ki yoksundur insan. İslam öncesi insanlık bugün kadar canavarlaşmamıştı. O gün kız evlatlarını diri diri kumlara gömen anlayış bugün nükleer silahlarla, Güdümlü füzelerle, radara yakalanmayan uçaklarla bir düğmeye basarak binlerce masum insanı öldürüyor, kumlara topraklara gömebilme canavarlığını gösteriyor. Bu rahmetten merhametten yoksunluğun ifadesidir, göstergesidir.

                  Yürekler peygamberin merhamet eğitimine muhtaç. Gönüller ona muhtaç. Canavarlaşan insanı merhamet eğitim terbiyesi ile ancak ıslah olabilir. Dün olduğu gibi bugünde insanlık o eşsiz rahmet örneği olan Hz. Muhammed (a.s) ın rahmet eğitim metoduna muhtaç. Evlerimiz, camilerimiz, okullarımız, sokaklarımız, iş yerlerimiz ve hayatımızın her alanın ilgilendiren mekanlar onun rahmet eğitimi ile eğitmemiz lazım. Herkes onun sevgi, barış, doğruluk emin, huzur ve kardeşlik iklimine muhtaç.

                     Eğitimciden, idarecisine kadar, sadece vatandaştan tepedeki devlet adamına kadar her kademedeki insan ilişkisi içinde olan herkes rahmet eğitimine sarılması gönlünü, kalbini, ruhunu onun rahmet anlayışıyla donatmalı. Nasıl bir rahmet peygamberi olmuş, yetiştiği cahiliye dönemindeki insanları,  nasıl medeni insanlar arasına getirebilmiş, kısa bir zaman dilim içinde, yüz yirmi dört bin arkadaşı olmuş ve bugün  nasıl iki milyara yakın bir kitle ona inanıyor ona salat-u selamlar getiriyorlar, bu İslami inkılabını nasıl bir anlayış, nasıl bir mücadele ile başarmıştır. Okumak yaşamak gerekir. O rahmet peygamberi insan ilişkilerinde günlük hayatın akışı içerisinde, nasıl davranmış, hayatını örnek alarak okumak, öğrenmek, inanmak ve yaşamak her Müslüman?ın asli görevidir.

                     Karıncaya rahmet, insanlara rahmet, ağaçlara rahmet, anaya, babaya öf bile demeyip rahmet ve şefkat kanatlarını germek, kuşlara, kedilere rahmet, suya, otlara ve bitkilere rahmet anlayışı ile yaşamak. Sanırım bu duygulara her zaman bütün milletler olduğu gibi Kürt halkı olarak ta çok muhtacız. Bütün çapa ve gayretlerimizin maddeye ve dünyaya yönelik olduğu bu asırda, her şeyin madde yönüyle değerlendirdiği bu zamanda, ne yazık ki, bu duygulardan insan çok uzaklaştı.
Bundan dolayıdır ki, insanlar katı kalpli oldular. Manevi duygulardan rahmetten, merhametten şefkatten yoksun, katı yürekli haline geldiler. Potansiyel suçlu yapmak istemiyorum ama, öyle sanıyorum ki,toplumun büyük çoğunlu ne yazık ki edindiğim izlenimler bu yönde. Gençlerimize sahip çıkamıyoruz. Bismil’in o güzel gençlerine sahip çıkamıyoruz. Kiyamet gününde Allaha nasıl hesap vereceğiz. Biz İslam için ne yaptık. Her gün kendimize sormalıyız. Bugün Allah için ne yaptık. Hayat akıp gidiyor. Geleceğimiz olan çocuklarımıza sahip çıkmasak halimiz nasıl olur.

                    Gelin  Hepimiz O rahmet eğitimi peygamberinin sevgisine gönlümüzü, kalbimizi yüreğimizi ailece ona açalım ne dersiniz... Çünkü,  tüm Problemler, sıkıntılar ve çözümsüzlükler onun çizmiş olduğu, belirlemiş olduğu yaşadığı hidayet yolundan, onun tebliğ etmiş olduğu ilahi mesajından rahmet denizinden geçer.
                                                                         Sevgi ve saygı içinde kalın                    
                                                                                     Mekin Çelebi
                                                                       Bismil Haber Gazetesi İmtiyaz sahibi