İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) tarafından Batman'da "Sosyal Medya Kullanımı" temasıyla bir seminer gerçekleştirildi.

İl Kültür Merkezi Konferans salonunda düzenlenen seminere; HÜDA PAR Batman İl Başkanı Davut Şahin, STK temsilcileri, bazı âlimler ve kanaat önderleri, öğrenciler ile vatandaşlar katıldı.

Sunuculuğunu eğitimci Abdullah Aslan'ın yaptığı seminer, Hifzullah Çiftçi'nin okuduğu Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Programın anlam ve önemine binaen bir konuşma yapan İDEV Batman Koordinatörü Salih Güzel, vakıf ile ilgili bilgiler aktardı.

"Eğitim kalitesi ne kadar yüksekse toplumdaki medeni seviye de o oranda yüksek olur"

Her ay düzenli olarak birey, aile ve toplumu ilgilendiren bir konuyu ele alacaklarını belirten Güzel, "Eğitim, hiç kuşkusuz insanın ve dolayısıyla toplumun temel ihtiyacıdır. Bu ihtiyacı giderme adına yapılan çalışmalar da elbette ki bu bakımdan kıymetlidir. İnsanın da toplumun da terakkisi eğitimle mümkündür. Nitekim bir toplumda eğitim kalitesi ne kadar yüksek olursa o toplumdaki medeni seviye de o oranda yüksek olur. Bize göre ideal eğitim; insan davranışlarına müspet yönde şekil verme eylemidir. Hayatın hakikatlerini idrak eden, Rabbini tanıyan, kendini bilen, ahlaklı; kendisine, ailesine ve topluma faydalı olmaya çalışan şuurlu insanların yetişmesi için programlı çalışma sürecidir. Bunu misyon edinerek İdeal Eğitim Vakfı'nı kurduk." dedi.

Ardından kürsüye gelen Eğitimci Yazar Kenan Çaplık, "Sosyal Medya Kullanımın İnsani Boyutu" ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi.

"Sosyal medya ağlarının hiçbiri bize ait değil"

Sosyal medya platformlarının hiçbirisinin Müslümanlara ait olmadığına işaret eden Çaplık, "İslam ülkelerinin hiçbirisinin maalesef şu an bizim kullandığımız sosyal medya platformlarının hiçbirisinin bize ait olmadığını bilmesi gerekiyor. Biz nerede bulunursak bulunalım söylediklerimizden, yazdıklarımızdan, paylaştıklarımızdan tamamen sorumlu olduğumuzu melekler tarafından yaptıklarımızın kayıt altına alındığını mahşerde karşımıza çıkacağını bilmemiz gerekiyor." diye konuştu.

"İçerikleri mümince sürdürmeliyiz"

Sosyal medyanın bir Müslümana yakışır şekilde kullanılması gerektiğini vurgulayan Çaplık, "Sosyal medyanın hangi platformunu kullanırsak kullanalım sosyal medya platformlarının içeriklerini de mümince bir şekilde sürdürmemiz gerekiyor. Sosyal medyanın içerikleri eğer bizim inancımız, duruşumuz, sevdamız, hayallerimizin çerçevesinde değilse, bunları beslemiyorsa paylaşımlarda bulunmayalım ve bu paylaşımları destekleyecek yazılar, figürler, videolar, resimler de paylaşmayalım." ifadelerini kullandı.

"Sosyal medyayla vaktimizi geçirmemeliyiz"

Konuşmasına devam eden Çaplık, şunları söyledi: "Biz bizim inancımıza hizmet etmeyecek bir söz dahi söylememeliyiz. İnancımıza katkı sunmayacak, onu besleyip büyütmeyecek bir resim karesini bile paylaşmamalıyız. Paylaşırsak bir sorumluluğu vardır. Her sorumluluğun büyük bir mükâfatı veyahut da büyük cezası yani vebali olduğunu da unutmamamız gerekiyor. Sosyal medyayla vaktimizi geçirmemeliyiz. Vaktimizi Müslümanca geçirmek nasılsa o şekilde geçirelim."

"Sosyal medya sinsi bir devrim yapıyor"

Daha sonra İTTİHADUL ULEMA üyesi Mehmet Ali Altun, "Sosyal Medya Kullanımının İslam Fıkıh Boyutu" temasıyla bir konuşma yaptı.

Sosyal medyanın insan üzerinde oluşturduğu tahribata değinen Altun, "Biz sosyal medya sahasına inmeden önceki hayatımızı, insanlarımızın manevi durumunu, ahlaki durumunu ve şu anki durumla kıyas ettiğimizde biz öyle bir devrimle karşılaşmışız ki bizim bütün manevi değerlerimiz neredeyse yerle bir edilmiş. Sosyal medya gerçekten sinsi bir devrim yapıyor. Sinsice, fark etmeden insanları bir değişime tabi tutuyor, insanları değiştiriyor; ahlaklarını, ibadi durumlarını, giyim kuşamlarını, sosyal ilişkilerini vesaire köklü bir değişime uğratıyor. Ama bu değişime uğrayan toplum maalesef değiştiğinin farkına varmıyor." şeklinde konuştu.

"Sosyal medya toplu imha silahıdır"

Sosyal medyanın insan hayatında bir devrim, değişim yarattığına dikkat çeken Altun, konuşmasına şöyle devam etti:

Bu devrimin en büyük muhatabı, en çok etkilenen kısmı da maalesef İslam ümmeti olmuştur. Sosyal medya toplum hayatının her noktasına müdahale eden bir araçtır. Sosyal medya bazı toplumları özünden çıkaran ve değerlerinden uzaklaştıran bir araçtır. Bazen toplu imha silahıdır. Toplu imha etmek derken ruhsuz, şuursuz bir insan meydana getirmek… Hedefi, ideali olmayan uyuşturulmuş, cihat, tebliğ, ibadet aşkı vesaire tamamen imha edilmiş bir toplumu inşa etmek için ciddi bir silahtır sosyal medya. Bazen de dipsiz bir çukurdur. Çoğunun düştüğü gibi… Çoğu aile, gençler, kızlarımızın düşüp de bir daha çıkamadığı dipsiz bir kuyudur sosyal medya. Bazen yavaş yavaşa ama sinsice toplumu zehirleyen bir uyuşturucudur. Bazen de sosyal medya ayakları haktan kaydıran bir şeytan oluveriyor. Bazen de akılları, zihinleri, nesilleri işgal eden bir işgalcidir. Senin zihnini, zamanını, aklını, gençliğini senden çalıyor ve seni istediği gibi kullanabilme yeteneğine sahiptir.
"Müslümanlarının en büyük imtihanı sosyal medya ağlarıdır"

Müslümanların sosyal medyadan şuurlu bir şekilde istifade etmesi gerektiğini belirten Altun, "Şuurlu, devrimci, inançlı bir Müslüman gibi sosyal medya silahını dinimizin, inancımızın ve devamızın hizmetine sokamayışımız bizim en çok mustarip olduğumuz noktadır. Biz Müslümanların sosyal medyayı Kur'an nazarıyla tanımamız gerekiyor. Şu anda yeryüzü Müslümanlarının en büyük imtihanı sosyal medya ağlarıdır. Biz sosyal medyayı kullanırken Allah'ın bizi takip ettiğini, paylaşımlarda bulunduklarımızın tümüne Allah ile beraber yol aldığımızın bilinci ve şuuruyla kullanırsak şayet sosyal medya bizim için bir zehir, silah olmaktan çıkacaktır. Sosyal medyayı bir günah aracı, bataklık aracı olmaktan çıkarıp iyiliğe emredip kötülükten sakındırmaya dönüştürelim." dedi.

Seminer yapılan duanın ardından son buldu.
 

Editör: Haber Merkezi