2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü" münasebetiyle açıklamalarda bulunan Doğa Koruma ve Milli Parklar Diyarbakır Şube Müdürü Erdal Seven, sulak alanlarda biyolojik çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi için tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi.

Sulak alanların kirletilmemesinin, doğal yapılarının ve ekolojik karakterlerinin korunmasının zorunlu olduğunu belirten Seven, her türlü arazi ve su kullanımı planlamasında sulak alanların işlev ve değerlerinin korunmasının esas teşkil ettiğini kaydetti.

Seven, "Sulak alanlarda biyolojik çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi için gerekli tedbirler alınır. Sulak alanların akılcı kullanımı ile uyumlu, korunmalarına ve geliştirilmelerine katkı sağlayacak faaliyetler desteklenir ve teşvik edilir. Ekolojik karakteri bozulmuş sulak alanların rehabilitasyonu sağlanır. Kurutulmuş sulak alanların teknik ve ekonomik olarak uygun olanlarının geri kazanımı için gerekli tedbirler alınır. Sulak alanlarda bakanlığın uygun görüşü alınmadan; nadir, endemik, nesli tehlikede veya tehlikeye düşebilecek doğal bitki türleri kesilemez ve sökülemez, yabani hayvanlar, yumurtaları ve yavruları toplanamaz, yuvaları bozulamaz. Sulak alanlara ve sulak alanları besleyen tüm sulara veya sisteme bağlantılı kuru derelere hiçbir surette arıtılmamış evsel ve endüstriyel atık sular verilemez. Çöp, moloz, hafriyat, dip tarama ve proses artığı çamurları dökülemez." dedi.

Bismil ilçesinde bulunan bazı yerleri sulak alan ilan etmek için çalışma yürüttüklerini anlatan Seven, kentteki sulak alanlarla ilgili şunları ifade etti: "Diyarbakır'ın başlıca sulak alanları olarak; Dicle ve Fırat nehirleri, Batman Çayı'nın Diyarbakır il sınırları içinde kalan kıyıları; Kulp, Sarım, Sinek ve Ambar benzeri çaylar; Dicle, Kralkızı, Karakaya ve Batman Barajı gibi baraj göllerinin ilimiz sınırları içinde kalan kısımları; Devegeçidi, Göksu, Beşpınar, Ortaviran ve Gözegöl gibi yapay göletler sayılabilir."

Editör: Haber Merkezi