Anadilde eğitim isterken seçmeli ders hakkının verilmesi bir aşama olarak değerlendirildi. Ancak bunun aksini de iddia edenler oldu tabi? Örneğin Anadilde eğitim herkesin hakkı olduğu bu hakkın verilmesi gerektiği savunuldu. Doğrudur buna ben de katılıyorum ancak, ilk aşama için seçmeli ders de bir başlangıçtır. Bu tür haklar öyle he denilince de verilmiyor. Hassas konuların çözümünde zamana ihtiyaç var.

BDP Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, son açıklamasında ?Bu işi Başbakan Erdoğan çözer? dedi. Bu söylem hükümet kanadında destek buldu ancak BDP ve MHP kanadında durum daha da farklı? Örneğin BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan; ?Meseleyi Başbakan çözer ama isterse çözer? dedi?

9.5 yıldır tek başına iktidar olan Ak Parti iktidarı Ergenekon başta olmak üzere darbecilerle gerçekten de uğraştı ve önemli açılımlar yaptı. Kürt meselesinde de bazı açılımlar yapacakken Türk Milliyetçilerinin batıda kazan kaldırması hükümetin geri adım atmasına neden oldu. Barış elçilerinin Silopi?de karşılanması, seyyar Mahkemelerde yargılanıp, serbest bırakılması ardından tutuklanmaları buna örnektir.

Türkiye sadece Güneydoğu?dan ibaret değil elbette ki diğer bölgelerde var bunlarda ülke için birer denge unsurlarıdırlar. Kürt meselesinde herkesi ikna etmek o kadar da kolay bir iş değildir. Daha düne kadar Kürt varlığını kabul etmeyenlerin bugün Kürtçe konuşmaları öyle kolay olmadı, zaman her şeyin ilacıdır.

Kürt meselesinin çözülebilmesi için demokratik hakların verilmesi kaçınılmazdır. Öncelikle, hakların verilmesi yönünde çaba sarfetmeliyiz. Başbakan Erdoğan?ın bu konuda bazı teşebbüsleri oldu ancak derin dediğimiz güçler bu girişimleri sabote etmek için ellerinden ne geldiyse yaptılar. Maalesef birileri Kürt meselesinin bitmesini istemiyor... Savaştan ve kandan beslenen bir çevrenin olduğunu inkar etmemiz mümkün değil. Dün gazetelerde yer alan haberlere göre JİTEM?in Subayları ve yetkilileri deşifre edildi. Düne kadar JİTEM?in varlığı bile kabul edilmezken JİTEM?in var olduğu ortaya çıkmaya başladı. Bu istihbarat teşkilatının neden? Ve niçin kurulduğu? Aşikardır. Eğer ülkede barış isteniyorsa, kan dökülmemesi isteniyorsa demokrasinin çok daha gelişmesi ve yurt geneline yayılması gerekiyor. Demokrasi karşıtı insanların bu ülkede neler yaptığını ve neler yapmak istediğini herkes artık bilmekte ve bunun farkındadır?

Irkçı olmayan her insan Kürtlerin ve Türklerin kardeş olduğu noktasında hemfikir. Ancak her ne hiksetse iki halk arasında nifak tohumları serpiştirerek, halkların düşman olması istenmektedir. Barış karşıtı insanların kanla beslendiğini biliyoruz. Gençlerimizin cansız bedenlerinin bulunduğu bayrağa sarılı tabutlar batıya gittikçe Kürt düşmanlığı da artmaktadır. Bundan kim nemalanmaktadır? Elbette ki demokrasiye inanmamış ırkçı kesimler? Öncelikle ırkçılığın bir çözüm olmadığına inanmalıyız, ardından demokrasiye dört elle sarılmalıyız. Kürt meselesi ancak ve ancak bu şekilde çözümlenebilir. Kişilerden çok düşünceler önemli ve bu düşünceler arasında ırkçılığa, ayrımcılığa yer verilmemelidir.

Başbakan Erdoğan elbette ki önemli bir faktör ama, Kürt meselesinin çözümü için yeterli olduğunu da sanmıyorum. Çünkü bu meselenin çözümü için genel düşünceler çok daha önemlidir. Toplumsal mütabakat işte bu noktada önem arzetmektedir. Meselenin çözümü için öncelikle demokrasi, ardından toplumsal uzlaşı gerekmektedir. Toplumların birbirine saygılı olması, halklar arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmak ve demokrasiye inanmak bence meselenin çözümünde en önemli unsurlardır?

 

Mehmet Kemal Çelik

Batman Postası 

Editör: Haber Merkezi