Yargıtay Genel Hukuk Kurulu, açılan bir dava üzerine trafik kazasında ölen kişi tam kusurlu olsa da yakınlarına tazminat ödenmesi kararına vardı.

Yakınını trafik kazasında kaybeden binlerce kişiye umut olan karar, "Ölen kişi kusurlu olsa da yakınlarının bir kusuru yok" gerekçesine dayandırıldı. Ölümlü trafik kazalarının yüzde 40'ının kusurlu olduğunu belirten uzmanlara göre, sigorta şirketleri büyük bir tazminat yükünün altında kalabilir.

Genel Hukuk Kurulu'nun önünde benzer dava konusunu içeren 300'e yakın dosya bekliyor. Geçmişe dönük olabilir 2008'e kadar trafik sigortası kapsamında trafik kazasında hayatını kaybeden kişi kusurlu bile olsa yakınlarının destekten yoksunluk tazminatı alma hakkı vardı.

Ödenecek tazminat, kusur oranına göre değerlendirmeye açıktı. Ancak 2008'de tazminat alma hakkı ortadan kalktı. Şirketler dört yıldır kusurlu ölümlerde tazminat ödemiyordu. Son 4 yıldır yerleşik içtihattan dönülerek 'yansıma kusur-yansıma suç' gibi bir kavram yaratıldığını belirten hukukçular, bu gerekçe ile kusurlu kazalarda ölen kişinin yakınlarına destekten yoksun kalma tazminatı ödenmediğini belirtiyor. Hukukçular, "2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 92/b maddesi işlemez hale getirilmişti" diyor.

Kararın emsal teşkil ettiğini belirten hukukçular, kararın geçmişe dönük de uygulanacağını açıklıyor ve ekliyor:

"'8'de 1 ya da 8'de 8' kusur olsun. Bu karara göre kusur oranı ne olursa olsun aracın sürücüsü ve işleteninin yakınları destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecek. Çünkü karar 'ölen kusurlu olabilir ama geride kalanların bu olayda bir kusuru yok' gerekçesine dayalı." Kusurlu ile kusursuz olana tazminat aynı Zorunlu trafik sigortası kapsamında trafik kazasında ölüm durumunda tazminat hakkı var. Buradaki en üst limit 225 bin lira. Sigortadan alınacak tazminat kazada hayatını kaybeden kişinin geliri, eğitimi, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı gibi kriterlere göre belirleniyor. Hukukçulara göre kusurlu ve kusursuz hallerde tazminat hakkı aynı olacak. İŞTE O KARAR "Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan 3. kişi sıfatıyla dava açtıkları, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla tam kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun işletenin isteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği, Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartlarına göre aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı davalı sigorta şirketi işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat aldığına ve olayda işleten tam kusurlu, destekten yoksun kalan davacılarda zarar gören 3. kişi konumunda bulunduğuna göre davalı sigorta şirketinin zararının tamamından sorumlu olduğu ve davacıların davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecekleri oy çokluğu ile kabul edilmiştir." Kararda süreç nasıl işledi? * Halime Aktaş ve Ömer Aktaş, sigorta şirketinden destekten yoksun tazminatı alamadıkları için Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne dava açtı. * 2009'da açılan davaya davalı sigorta şirketi, davacıların zararının sigorta teminatı kapsamında olmadığını savunarak itiraz etti. * Bunun üzerine mahkeme, iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre dava konusu zararın araç işletenin değil, davacıların zararı olduğu gerekçesi ile toplam 100 bin TL'nin sigorta şirketi tarafından ödenmesine karar verdi. * Bu karar sonucu sigorta şirketi temyiz yoluna gitti. * Dosya, Yargıtay Genel Hukuk Kurulu'na geldi. Kuruldan oy çokluğu ile tazminat ödenmesi kararı çıktı.

Radikal

Editör: Haber Merkezi