Namaz kılan müslümanların çoğu, asr suresini ezbere bilir. Rabbimiz bu surede dört anahtar eylemi müslümanlara farz kılıyor. 
-Ancak iman edenler
-Salih amellerde bulunanlar
-Birbirlerine hakkı tavsiye edenler
-Birbirlerine sabrı tavsiye edenler.
    Bu dört düstura yapışan iman sahiplerini, mutlak zarara ve hüsrana uğrayanlardan ayrılacağını beyan ediyor. Aksi durumda, insanın mutlak manada zararda olduğunu buyuruyor. Yalnız, bu sureyi tefsir eden müfessirler, bir noktaya dikkat çekiyor. Arapçada vetasew bil hakk. vetasew bisabr ayetlerinde geçen vetesaw kelimesinin anlamının, bildiğimizden daha fazla anlam ihtiva ettiğini söylüyorlar. Şöyle ki. Bu kelime kökeni arapçadaki vasiyyeh kelimesinden türemiştir. Ölen biri çocuklarını yanına çağırır. Son nefesini vermeden onlara vasiyetini söyler. Aranızda düşmanlıkları bitirin, malların taksimatını şöyle yapın, geride bıraktığım emanetlere sahip çıkın falan filan. Ölecek kimsenin çocukları ve torunları gözyaşlarını dökerek, kalpleri yumuşamış, pür dikkat kesilmiş ve birazdan sevdikleri birisinden ebediyen ayrılma acısını hissederek can kulağı ile dinlemede olurlar. Hayatlarının sonuna kadar da bu önemli konuşmaları unutmazlar. Çünkü bütün benlikleri ile sevdiklerinin ayrılış gerçeğinin verdiği derin üzüntü bütün duyuları alarma geçirmiştir.
    Vasiyet, yakınlara ve sevilenlere yapılır. Yabancılara vasiyet yapılmaz.   Vasiyeti yerine getirenlerde kişiye yakın olan ve onu gerçekten sevenlerdir.
    Birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edeceklerin ön şartı, aslında birbirlerini sevmelerini gerektirir. Birbirlerini sevmeyen iki kişinin nasihatleri tek taraflıdır ve yönlendirme amacındadır. Sözü şuraya getirmek niyetindeyim. Ayetlerde geçen vetasew bil hakki vetasew bisabr. ifadeleri birbirlerini seven müslümanların hak adına her ne varsa, iyilik ve doğruluk yolunda birbirlerini tamamlamaları gerektiği şeklinde vurgulanmaktadır. Siz, sevdiğiniz birinin annenizin veya kardeşinizin yada babanızın kötü bir durumla karşılaşmasını istemezsiniz. Aynı şekilde bile bile kendisine zarar vermesine göz yummazsınız. İşte bu şekilde müslüman kardeşinizin de şayet gerçekten onu seviyorsanız kötülüğünü istemezsiniz. Ve elinizden geldiğince aynen kendinize istediğiniz gibi ona da yarar dokunmasını arzu edersiniz.
    Vetevasew kelimesinin bir diğer anlamı, karşılıklı tavsiyede bulunmaktır. Çoban da olsa şeyhül İslam da olsa tavsiye karşılıklıdır. Hak söz çobandan da gelse kabuldür, baş tacıdır. İslam tarihi, bu meyanda örneklerle doludur. Tavsiye ve nasihatin her iki tarafı da hakkın yolunda birbirlerini desteklemek ve bu uğurda başa geleceklere sabır göstermek için kararlılık göstermeleri gerekir. bu hususta kişilerin kimlikleri ve konumları hiç fark etmez. 
    İşte rabbimiz bu surede ancak iman edenler, salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiyede bulunanlar diye emir buyurduğu bu düsturları biz inananlara aktarırken, kendi sevgisiyle, merhamet ve şefkatiyle biz kullarına yaklaşmaktadır. Öğüt almamızı isterken tıpkı ölüm anında sevdiğinden ayrılan kişinin hissettiği gibi gözyaşlarını akıtarak, yumuşamış bir kalp ile ve  pür dikkat kesilerek öğüt almamızı emir buyuruyor.
    İki sevgilinin birbirleri için endişe duydukları gibi müslümanların birbirlerine hak dava uğruna tavsiyede bulunup birbirlerini tamamlamalarını istiyor.
    Bu anlayışa ne kadar da çok ihtiyacımız var bir bilseniz. Müslümanlar, bugün yığınla kalabalıklarına rağmen kafirlerin oyuncağı oluyorlarsa bunun sebebi birbirlerine olan kin ve düşmanlıkları değil de nedir. Şayet gerçek manada birbirlerini sevmiş olsalardı ve kendilerine istediklerini mümin kardeşleri içinde istemiş olsaydılar  tablo böyle olurmuydu. Birbirlerine olan düşmanlıklarını hangi gerekçeye dayandırıyorlar? Üretilen gerekçelerin hepsi içi boş ve ceviz kabuğunu dolduramayan cinstendir. İslami bakış açılarından kaynaklı farklılıklar, tefe