Halsizlik, yorgunluk ve baş ağrısı gibi hastalıkların yeteri kadar su tüketilmediğinden kaynaklandığını belirten uzmanlar, hayati içecek olarak tanımlanan suyun bağışıklık sisteminin güçlenmesinden cilt sağlığına kadar pek çok faydası bulunduğunu, vücudun en temel ihtiyacı suyun eksikliği pek çok sağlık sorununu da beraberinde getirdiğine dikkat çekiyorlar.

Memorial Ataşehir Hastanesi Dâhiliye Bölümü’nden Prof. Dr. Birsel Kavaklı, '22 Mart Dünya Su Günü' öncesinde vücudun susuz kalmasının sağlığa etkileri hakkında bilgi verdi.

Bazen bir bardak suyun baş ağrını geçirebileceğini belirten, Kavaklı, 'Susuz kalan vücutta ilk belirti baş ağrısı olarak ortaya çıkmaktadır. Beynin yüzde 90’ı sudan oluşmaktadır ve vücudun susuz kalması baş ağrısı ile kendini göstermektedir. Vücuttaki suyun yüzde 5 kaybı bile baş ağrısına neden olabilmektedir. Bu sebeple bazı baş ağrıları sadece kaybedilen suyun içilmesi ile geçebilmektedir. Bu tip baş ağrılarını önlemek için günlük olarak düzenli su içilmesi gerekir. Baş ağrısı dışında unutkanlık, odaklanma ve hafıza problemleri de görülebilmektedir.' dedi.

Yeterli su tüketimi cilt kırışıklıklarını önlüyor

Su tüketiminin cilde de oldukça faydasının olduğunu söyleyen Kavaklı, 'Vücutta susuzluğun olması halsizlik ve yorgunluk hissine neden olmaktadır. Susuzluğun giderilmemesi bu durumun giderek artmasına hatta bilinç kaybı ve bayılma gibi sorunlara neden olabilmektedir. Vücutta su kaybının olması ve bu kaybın giderilmemesi zamanla cildin kurumasına ve erken dönemde kırışıklık ve yaşlanmaya da yol açmaktadır. Suyun düzenli bir şekilde tüketilmesi cildin yaşlanmasını etkileyen faktörleri geciktirmektedir. Cildin esnek, pürüzsüz ve parlak olmasını sağlamaktadır.' ifadelerini kullandı.

Susuzluk kalbi yoruyor ama soğuk suya dikkat!

Kalp sağlığı için su tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Kavaklı, 'Vücuda alınan su miktarı yeterli değilse, kalp de bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Susuzluk kalpte ritim sorunlarına yol açabilmektedir. Özellikle kalp sağlığı için su tüketimine özen gösterilmelidir. Kalp hastalarının içtikleri suyun ısısına da dikkat etmelidir. Su, aşırı soğuk olmamalıdır. Kalp hastalarının aşırı soğuk su içmeleri, yemek borusunun soğumasına ve damarlarda büzüşmesine neden olabilir.' şeklinde konuştu.

Böbreklerin ilacı 'su' dur

'Vücudun en çok ihtiyacı olan madde sudur' diyen Kavaklı daha sonra şunları kaydetti: 'İnsan vücudunun yüzde 70-75’i sudan oluşmaktadır. Vücut için doğru su tüketimi sağlanıyorsa böbrekler de doğru bir şekilde çalışmaktadır. Su eksikliğinde vücut, ilk belirtileri böbrekler üzerinde göstermeye başlamaktadır. Böbrekler vücuttan toksik maddeleri uzaklaştıran sistemin önemli bir parçasıdır ve bunun için de su tüketmek gerekmektedir. Vücudun ihtiyacı olan suyun karşılanması böbrek taşları, idrar yolu enfeksiyonları ve kabızlık gibi çeşitli hastalıklardan korunmayı sağlamaktadır. Su aynı zamanda kan basıncını kontrol eden elektrolitlerin dengelenmesine ve taşınmasına da yardımcı olmaktadır.'

Günü zinde geçirmek için 2 litre su için

Kavaklı, son olarak şu tavsiyelerde bulundu: 'Her bireyin su ihtiyacı farklı olsa da, genel olarak günde 2-2.5 litre su tüketilmesi önemlidir. Susuzluğu çay ve kahve gibi sıvılarla gidermeye çalışmak doğru değildir. Suyun içerisinde bir takım mineraller, kalsiyum, magnezyum ve sodyum klorür bulunmaktadır. Bu maddeler başka sıvılarla sağlanamamaktadır. Su, bağışıklık sisteminin görevini doğru bir şekilde işlemesi için önemlidir. Zinde ve dinç kalmaya yardımcıdır.' 

Editör: Haber Merkezi