Halepçe’de katledilen masum çocukların bakışlarında on binlerce kişinin şehit edilmesine karşı kafasını kuma gömenlere bir mesajlarının olduğunu belirten İçten, bu mesajın mahşerde hesaplaşmak olduğunu söyledi. Halepçe’de katliam emri verenlerin yanında bir de bu katliama sessiz kalıp ortak olan devletlerin varlığını hatırlatan İçten, “Bu vahşet, dünyanın gözü önünde cereyan etti. Ancak ne bir ses veren oldu ne de bir sahip çıkan. Öyle ki bu zehirli gazları Saddam’a bu dünya vermişti. Bu katliamı yapanlar ne kadar suçlu ise buna sessiz kalan insanlık da o kadar suçludur. Bu cinayettin failidir. 30 yıl önce Halepçe’de yapılan soykırım bugün Suriye’de yapılıyor. Maalesef aradan geçen bunca zamana rağmen, bölgede sular durulmamıştır. 16 Mart 1988’de katliamı Saddam Hüseyin yapmıştır, bugün ise, farklı isimler farklı güçler zulümlere devam ediyor. Bu işkence ve zulümler eğer boyunlarında haç olanlara yapılsaydı. Tüm dünya ayağa kalkardı. Medya ve köşe yazarları, her gün sayfa sayfa kaleme alırlardı. Bu kara lekeye, insanlık suçuna sessiz kalanlar en az onlar kadar suçludurlar. 
Yüzbinlerce masun insanın ölümüne göz yuman Batının bu tavrını; Halepçe’de, Suriye’de, Filistin’de, Gazze’de, Afganistan’da, Urumçi’de, Myanmar’da, Irak’ta, Mısır’da da gördük görüyoruz. Bahse konu katliam ve insanlık suçu Ortadoğu’da işlenince üç maymunu ustalıkla oynayan batının bu ikiyüzlülüğü bir kez daha kendisini gösterdi” şeklinde konuştu.

Acı Çeken, Ölümü Yaşayan Müslümanlar Oluyor
Irk ve coğrafyasına bakılmaksızın ölen ve gözyaşı dökenlerin daima Müslümanlar olduğuna dikkat çeken İçten, bu yaşananlara dünya kamuoyunun sessiz kalmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. İnsan hakları savunucularının üç maymunu oynamasından yakınan İçten, “Dünyanın her yerinde Kürt olsun, Türk olsun, Afrikalı olsun eğer Müslüman ise vurun abalıya misali işkenceler, zulümler çekiyor. Bunlar yaşanırken dünya kamuoyu hep sessiz kaldı. Sözde insan hakları savunucuları gözlerinin önünde acımasız bir şekilde katledilenleri sessiz film izlermişçesine seyretti ve seyretmeye devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.

Müslüman Halklar Kollektif Bir Tepki Gösteremiyor
Batının çifte standartlı tutumuna rağmen Müslüman halkların kolektif bir tepki geliştirememesinden duyduğu rahatsızlığı aktaran İçten, bu utanılası tavırlarından vazgeçilmesi gerektiğini kaydetti. İçten, “Aynı coğrafyada aynı değerleri paylaştığı kardeş ülkesinde yaşanan katliamlara sessiz kalma gafletini gösteren birçok Müslüman ülkesi ne yazık ki Halepçe’de, Filistin’de, Gazze’de Suriye’de, Halep’te de bu utanılacak tavırlarını sürdürmektedirler” diye konuştu.

Dünya Sessiz Kalırken, Biz Dünyaya İnsanlık Onurunun Ne Olduğunu Öğrettik
Türkiye’nin varoluşundan bugüne kadar mazlum ve mağdur insanlara kucak açan bir ülke olduğuna vurgu yapan İçten, Halepçe’de, Suriye’de ve diğer bölgelerde yaşanan ölümlere karşı Türkiye’nin dünyaya ve insanlığa örnek olacak bir tavır ve duruş sergilediğini ifade etti. Dün Halepçe’de gösterilen tavrın bu gün Suriye için gösterildiğine dikkat çeken İçten sözlerini şöyle tamamladı; “Türkiye, Halepçe’de de sınır kapılarını açarak on binlerce Kürt vatandaşına sahip çıkmış, acılarına ortak olmuştur. Dün Kürt kardeşimiz için göstermiş olduğumuz misafirperverliği bugün yerlerinden edilen milyonlarca Suriyeli kardeşimiz için gösteriyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün de, gelecekte de aynı duyarlılığı göstereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Biz binlerce yıllık bir geleneği olan bir devlet olarak üzerimize düşeni yaptık. İnandığımız doğrulardan sonucu ne olursa olsun asla taviz vermedik. İslami değerlerimize, insani değerlere sahip çıktık. Dünya gerek Halepçe’de, gerek Suriye’deki bu zulme, bu onursuz katliama sessiz kalırken biz dünyaya insanlık onurunun, insan olmanın ve devlet olmanın ne demek olduğunu gösterdik, gösteriyoruz. Son olarak Halepçe’de hayatını kaybeden bütün şehitleri rahmetle anıyorum. Rabbim benzer acıyı hiçbir millete, hiçbir dine, hiçbir ülkeye, kısaca insanlığa hiçbir zaman yaşatmasın.”

Editör: Haber Merkezi