Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, din adamlarının, halka anladığı dilde hitap etmesi gerektiğini belirterek ''Halka, topluma anladığı dil ile hitap etmemiz gerekiyor. Camiye gelen cemaatimiz, İslam'ın mesajlarını, anladığı dilde duymak, bilmek zorundadır'' dedi.

Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi'nde Diyarbakır'daki din görevlileriyle bir araya gelen Görmez, Diyarbakır'ın kadim geleneğinde mevcut olan cami derslerinin yeniden ihya edilmesi gerektiğini vurguladı.

''Diyarbakır'daki ilim halkalarını yeniden ihya etmemiz lazım. Göreve başlayan bir mihrap görevlisi, camisinde sabah namazına gelen cemaat sayısını artıramıyorsa görevini hakkıyla yerine getiremiyor demektir'' diyen Görmez, Diyarbakır insanında imana ve İslam'a karşı sonsuz bir ihtiram, özünde ve mayasında İslam olma şuuru ve İslam'a mensup olma bilinci olduğunu dile getirdi. Görmez, kendilerine düşen görevin ise o özü, mayayı harekete geçirmek olduğunu dile getirdi.

İmamların, sadece camisinin değil, mahallesinin, köyünün, beldesinin, şehrinin de imamı olduğunu belirten Görmez, şunları söyledi:

''Her imam, mahallesindeki ailelerden, gençlerden haberdar olmak zorundadır. Diyarbakır'ın imamı, müftüsü, vaizi şehrinden haberdar olmalı, ortak bir akılla kötü gördüğü bir şeyi düzeltmek adına tedavi yolları aramalıdır. Sokaklarda kaç çocuğumuzun yaşadığından, kahvehane köşelerinde kaç gencimizin ömrünü çürüttüğünden, kaç gencimizin uyuşturucu batağında olduğundan haberdar olmak ve bunlara önlem almak zorundayız''

"CAMİLER DEVLET DAİRESİ DEĞİLDİR"

Görmez, din görevlilerine, halkın anladığı dilde hitap etmeleri gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

''Halka, topluma anladığı dil ile hitap etmemiz gerekiyor. Camiye gelen cemaatimiz, İslam'ın mesajlarını, anladığı dilde duymak, bilmek zorundadır. Bir tek cemaatimiz bile camide İslam'ın mesajını anlayamıyorsa görevimizi eksik yapıyoruz demektir. Camiler devlet dairesi değildir, Allah'ın evidir. Camilerde Allah'ın bize öğrettiği temel ilke ve prensipler geçerlidir''

"HER DİL MUHTEREMDİR"

''Her dil muhteremdir'' diyen Görmez, konuşmasını şöyle tamamladı:

''Asıl olan mana ve mazmundur. Bizim, dillerimizin fevkinde ortak bir dilimiz var. Biz o dili bulamazsak o dildeki mana ve mazmunu bulamazsak kendi ana dillerimizi de kaybederiz. Bizim vazifemizde herhangi bir ayrım yapmak yoktur. İsteyen elini açar ve istediği dilde Allah'a dua eder. Önemli olan sizin onlara ulaştıracağınız İslam'ın mesajının anlaşılmasıdır. Bizim kaybettiğimiz bir dilimiz vardır ki, o da bütün dillerin fevkindedir. O dil gönül dilidir. Onunla konuştuğumuzda herkes anlar.

Bu ülkede İslam söz konusu olduğunda bütün dillerin üstünde ortak bir dilimiz var. Mühim olan hangi lafzı kullandığımız değil hangi mazmunu hangi manayı kullandığımızdır. Dillerimiz ve lehçelerimiz farklı olsa da bizim anlam ve kavramlar dünyamız aynıdır. Allah, peygamber, tevhit, tekbir, kıble gibi temel kavramlarımız bütün dillerde bizleri birleştiren kavramlardır''

Editör: Haber Merkezi