İzleyecilerin tam not verdiği Tiyatral Dinletide yazar Haydar Alper ESER gerek sahnede sergilediği yüksek performans, gerekse de okuduğu şiirleri ile salondakileri adeta tiyatroya ve şiire doyurdu. 

 28 Eylül-6 Ekim tarihleri arasında Diyarbakır’da yapılacak olan TÜYAP Kitap Fuarına da katılarak okuyucularla tekrar bir araya gelecek olan genç yazar ile sizin için görüştük. 

Merhaba; Öncelikle sizi tanımak isteriz. Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz.
Haydar Alper ESER ben. Yirmi yaşındayım. Üniversite okuyorum. Aslında nerede ve nasıl okuduğumun bir önemi yok. Ve aslında kendimden bahsetmeme de gerek yok. Önemli olan kişinin kendisi değil yaptıklarıdır. Çünkü kişinin ölçüsü bellidir. 
Sırtımı bir Kızılderili atasözüne yaslayarak sonlandırayım müsaadenizle. 
“İsmini hatırlayan son kişi de öldüğünde aslında hiç doğmamış olacaksın.”
Şiire, yazmaya olan merakınız ne zaman başladı? İlk yazınız neydi, Ne zaman yazdınız ve kimin etkisi oldu?
Okul sıralarında hocalarım sağ olsun yarışmalara sokardı beni. Bir saat sonraki yarışmanın haberini alıp ikincilik aldığım yarışmalar bile var. Ama konular, tarz, üslup üniversite zamanlarında oturmaya başladı. Yada hala oturacak yer arıyor. Hem zaten böyle bir coğrafyada doğup hevesin ölme ihtimal dahilinde bile değil. 
Düşünsenize arkanızda Ahmet ARİF var, Cahit Sıtkı var, Musa ENTER var, Esma OCAK var ve daha niceleri var…
Yazdığınızın şiir olması bilinçli bir tercih mi? Başka türlerde de yazılar yazıyormusunuz?
Şu sıralar başka şeyler yazmaya yeltensem onlar bile şiirvari çıkıyor.  Bu arada tarz olarak şiir değil, düz yazıya yaklaşıyor. Tam karşılığı olmasa da “nesir” diyebiliriz. 
Diğer türlere gelecek olursak kısa ve uzun metrajlı olmak üzere senaryolar ve oyunlar yazıyorum. Dinletimizdeki gibi yazı ve sahne birleşiyor. 
Yazmaya başladığınızda kendinize örnek aldığınız şairler veya yazarlar varmı? 
O zaman liste veriyorum açılın.
Ahmet Arif, Hasan Hüseyin KORKMAZGİL, Metin ALTIOK, Cahit ZARİFOĞLU bunlar olmazsa olmazım.
Faruğ FERRUHZAD, Nizar KABBARİ, Süleyman NAZİF, Musa ENTER bunlarda öyle.
Charles BUKOWSKİ, Stefan Zweing, Adgar Allen Poe zaten bunlarda öyle.

Kendi yazdığınız şiirler arasında en sevdiğim şiirim diyebileceğiniz bir şiiriniz varmı?
Her biri evladım gibi. Ancak içlerinden biri öne çıkıyor. 
HENÜZ YAZMADIĞIM…

Peki, ne okursunuz, ne tür kitaplar okursunuz?
Bölümüm gereği ve biraz da karakter olarak Psikoloji. 
Ayrıca Kürt, Fars, Arap, ermeni, Süryani edebiyatı ile de ilgiliyim. Çünkü bildiğim en nitelikli eserler hep bu bölgenin ürünü oldular. 

Sizin yaşınızda şair, yazar çok fazla çıkmıyor. Arkadaşlarınızla, akranlarınızla ilişkileriniz nasıl? 
Birde onları yazmaya teşvik etmek amacıyla söylemek istediğiniz bir şeyler varmı?
İlişkilerim olması gerektiği gibi. Pek geniş bir çevrem yok. Genellikle ya çok seven yada tam nefret edenlere sahibim. Yani orta yolu tutturamıyorum. 
Teşvik konusunda; Yani teşvik ile yazılacak yazılarda samimiyet aramak anlamsız olur. Kişi kendi içinden geçeni yazmalı.  Ben yalnızca fiili olarak yazı yazmaya teşvik edebilirim. Gerisi tamamen kişiye bağlı. 

Peki son olarak kitabının isminde de sorduğun gibi biz sana soralım.
KİMLER İÇİN YAZDIN?
O halde buna da aynı isimli şiirimden bir bölümle cevap vereyim. 
Dert edindiklerim için!
Yargılayın.
Edinmediklerinizi... 
Ve daha çok yazacağım.
Ne kadar çok dert edinirsem o kadar yazacağım.
Hatta kalkıp insanlara dert satacağım.

550.jpg

Editör: Haber Merkezi