“14-19 yaşları arası gençlerin yüzde 10’u madde kullanıyor”

 “Madde bağımlılık yaşı ilkokul seviyelerine kadar düşmüş durumda. 2014 Yılı Türkiye Uyuşturucu Raporu’ndaki istatistiki veriler, uyuşturucu kullanımı ve bağımlılığının ürkütücü boyutlara ulaştığını ortaya koymakta. Yine resmi araştırmalara göre, 14-19 yaş arasındaki gençlerin yüzde 30’unun sigara, yüzde 20’sinin alkol ve resmi olmayan ancak gerçek verilere göre yüzde 10 oranında da uyarıcı madde diye bilinen uyuşturucu ve diğer maddeleri kullanıyor. Toplum, aile ve birey olarak gerekli tedbirleri alamazsak bunun neticesinde toplumumuzda inanılmaz bir şekilde çözülme başlayacaktır.”

 

“Çocuklarımızın kimlerle arkadaşlık ettiğine dikkat edelim”

Türkiye genelinde sigara, alkol, uyuşturucu ve benzeri maddelere bağımlılık oranlarının artarken bağımlılık yaşının ise ilkokul seviyelerine kadar düştüğüne dikkat çeken yetkililer, “Buradan ebeveynlere seslenmek istiyoruz.  Çocuklarının okulda ve dışarıdaki arkadaş çevrelerini takip etsinler, kimlerle arkadaşlık ettiklerine dikkat etsinler. Çocuklarının geleceğinin kararmaması adına bu çok önemli.”

111.jpg

“Kötü arkadaş madde bağımlılığında ilk basamak”

“Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” şeklindeki sözün çok doğru bir ifade olduğunu dile getiren Mehmet Aslanbaba, “Kötü alışkanlıklara bulaşmış çocuklarımıza, gençlerimize baktığımızda maalesef bulundukları arkadaş ortamları ile eğlence ortamlarının bunda ilk basamağı oluşturduğunu görmekteyiz. Dolayısıyla çocuklarımızın, gençlerimizin kimlerle arkadaşlık yaptığı, nerelerde zaman geçirdiği bizce bilinmesi gereken çok önemli bir durumdur. Biz Yeşilay olarak zaman zaman yaptığımız eğitimlerde, toplantılarda, seminerlerde ebeveynlerimizi mutlaka bu konularda uyarmalıyız. Çocuklarımız, anne ve babadan ziyade arkadaşları ile bir takım konuların, bir takım gelişmelerin farkına varıyorlar. Bu noktada arkadaş çevresi çok önemli.” sözleri ile aileleri bu konuda dikkatli olmaya çağırdı.

“Madde kullananların suça karışma oranları çok yüksek”

Uyuşturucu madde bağımlısı olan gençlerin suça bulaşma oranlarının da buna paralel olarak ciddi oranda arttığını vurgulayan yetkililer, “Gerek Dünya gerekse Türkiye’de açıklanan istatistiki verilere göre; bağımlılar, en çok suça bulaşanlar arasında yer alıyor. Özellikle zehir tacirleri ya da suç çeteleri, bu tür bağımlı gençleri daha çok kullanmakta. Çünkü bu gençler daha kolay kullanılabiliyor.” diye belirtti.

“İkram edilen çikolatanın içinde bile uyarıcı madde bulunabilir”

Gençlerin, tanımadıkları kişiler tarafından kendilerine verilen yiyecek ve içecek türü şeylerden sakınmasını da isteyen yetkililer, “Bazı suç çeteleri, bu tür şeylerle çocukları çok kolay madde bağımlısı yapabiliyor. Buradan çocuklarımıza sesleniyoruz, tanımadığınız kişilerden size sunulan şeyleri yiyip-içmeyin, kullanmayın. Çünkü size ikram edilen, bir çikolatanın bir şekerin içerisinde madde bulunabilir. Onun içinde ne olduğunu bilemezsiniz. Bir müddet sonra o maddenin bağımlısı haline gelirsiniz ki artık iş işten geçmiş olur. Hem kendi hayatınızı, hem de ailenizi zora sokan durumlarla karşılaşırsınız.”şeklinde uyarılarını aktardı.

113-001.jpg

“Çocukları bağımlı olan birçok ailenin dramına şahit olduk”

 “Çocukları uyuşturucu ve madde bağımlısı olan bu yüzden öyle dramlar yaşayan aileler var ki, durumları insanı çok üzüyor. Madde bağımlısı gençlerin belli aralıklarla girdikleri krizler oluyor. O kriz anları aileler açısından, ailenin huzuru açısından çok kötüdür. Kriz anında o maddeyi istiyorlar. Onu alarak mutlu ve huzurlu olacaklarını, sağlıklarına kavuşacaklarını sanıyorlar. Oysa böyle bir şeyden asla bahsedemeyiz. Çünkü her defasında alınan o etken madde, o kişiyi bataklığın içine biraz daha çekmektedir.”

 “Bağımlı gençlerimizi topluma kazandırmak herkesin görevi olmalı”    

Son olarak herkese düşen görev, büyüklerimize, sivil toplum örgütlerine, kanaat önderlerine buradan şu çağrıda bulunmak istiyoruz; lütfen geleceğimiz olan çocuklarımıza, gençlerimize sahip çıkalım. Onları hata yapabilen her zaman kusur işleme potansiyeline sahip insanlar olarak görelim ama asla onları dışlamayalım. Hatalar, kusurlar olabilir ama onları affetmek, bağışlamak ve topluma kazandırmak bizim görevimizdir. Geleceğimize sahip çıkalım.

Editör: Haber Merkezi