Gıda, Tarım ve Hayvanlıcık Bakanı Mehdi Eker, Van'da meydana gelen depremin çok üzücü olduğunu, ancak bu ülkede dayanışma duygusunun ve ruhunun kaybolmadığını göstermesi açısından çok önemli olduğunu belirtti. Eker, "Bu ruh ayrıştırıcı, çatışmacı bir ortamın oluşmasına izin vermiyor. Bu üzücü depremin son derece sevindirici bir sonucu" dedi.
Diyarbakır milletvekili olan Bakan Eker, KCK operasyonlarının özellikle BDP tarafından kendi partilerine yönelik bir siyasi operasyon olarak kamuoyuna sunulduğuna dikkat çekti. Bakan Eker, "Türkiye'de herkes, özellikle Güneydoğu da yaşayanlar biliyor ki, KCK yürütme konseyi başkanı Murat Karayılan'dır. Murat Karayılan kimdir? Aynı zamanda PKK'nın kurucusu ve şimdiki yöneticilerinden biridir. O yüzden KCK, PKK demektir. Bu operasyon BDP'ye yönelik değil, PKK'ya yöneliktir" diye konuştu.
BDP'ye oy veren tabanı PKK'lı olarak görmediklerini belirten Eker, Kürt sorununun çözümü için PKK'yı değil, milleti muhatap aldıklarını kaydetti.
CAN KAYBININ TELAFİSİ OLMAZ.
Bakan Eker son günlerdeki gelişmeleri, terör olaylarını, hukuki operasyonları, depremi ve hayvancılığı Yeni Şafak'a değerlendirdi. Eker'in yönelttiğimiz sorulara yanıtları ise şu şekilde oldu:
Van'da yaşanan deprem, Türkiye'de önemli değerlerimizin varlığını bize tekrar hatırlattı, değil mi?Allah daha beter depremlerden korusun memleketimizi. Çok üzücü. Herşeyin bir telafisi vadır. Ama can kaybının telafisi olmaz. Birinci depremde 604 can kaybımız oldu. Sonraki depremde de can kayıplarımız var. Bunların telafisi yok. Ancak deprem sonrası Türkiye'nin dayanışma ruhu harekete geçti. Bu bir tesellimiz.
KALICI KONUTLAR BAHARA.
Vatandaşın deprem konusunda bilinci yeterince gelişmedi galiba? Doğru haklısınız. Erciş'te bir binaya taziyeye gittim. Apartmanları kendileri yapmışlar. 4 katlı çıkmasıyla 5 katlı. Yanındaki daha yüksek bina duruyor. Ancak kendilerinin yaptığı bina yıkılmış. Herkesin süreçten ders alması gerekiyor. Bu insanların evleri yıkılanların, oturamayacak durumda olanların çadırlardan biran önce konteynırlara nakledilmesi ve sonra da kalıcı konutlara ikinci kış gelmeden geçişleri sağlanmalıdır. Kalıcı konutlar bahara doğru tamamlanarak hak sahiplerine verilecektir.
MİLLETİMİZ DAYANIŞMA İÇİNDE
Son yaşanan deprem ve terör olayları nedeniyle bir Türk-Kürt kardeşliği sınavı yaşandı. Bölgede buna dair neleri gördünüz? Bölgede bir örgüt var, herşeyi bir propaganda aracı olarak değerlendiriyor refkleks olarak. Köylerde, şehirlerde adamları, onlar adına iş yapan adamlar var ve kendilerini gösteriyor. Batıda bu ruhun akrabası olan yani terör örgütüyle zihniyet akrabası olan birtakım kişiler oluyor. Ancak bunların hepsi münferit. Bunlar Türk değil, bunlar Kürt değil. Ne Kürtleri, ne de Türkleri, ne de Türkiye'yi temsil ediyorlar. Çünkü kahir ekseriyet onların düşündüğü gibi düşünmüyor. Yüzdeyle bile ifade edilmez. Ortamdan birşey çıkar mı diye teşebbüsleri var. Milletin kahir ekseriyeti primi ve izin vermedi, kabul etmiyor. Bu son derece önemli. Erciş'e ve köylerine gittik. Türkiye'nin diğer yerlerinden gelenler sokakta yanımıza geldiler. Selam verip 'Bakanım ben Diyarbakır'dan geldim, ben Rize'den geldim, ben Denizli'den geldim, ben Sakarya'dan geldim diyorlar. Bazıları şahsi adına, ya da mensup olduğu vakıf, sivil toplum kuruluşu, ilçe belediyesi adına batıdan gelmiş. Bu duygu çok güzel bir şey. Arama kurtarma çalışmalarında değişik illerden gelen ekipler, itfaiyeciler canla başla çalışıyor. Dayanışma budur, bu ayrıştırıcı, çatışmacı bir ortam oluşmasına izin vermiyor, vermedi. Son derece sevindirici birşey. Bizim milletimizin de genel konumu ne olursa olsun, menşei, etnik kökeni, Türklerin de Kürtlerin de ne olursa olsun dayanışma içinde oldukları görüldü. Ayrımcılığa, ayrılıkçcı düşünceye ve dışlayıcı zihniyete cevap mahiyetinde oldu.
KCK PKK DEMEKTiR OPERASYON SÜRECEK.
Türkiye'de KCK'ya operasyon süreci yaşanıyor. Bu konudaki değerlendirmeleriniz nasıl olacak?Türkiye'de Kürt meselesine karşı, devletin bugün izlediği politika 6-7 sene öncesine kadar sahip olduğu bakış açısından çok farklı bir bakış açısıdır. Bundan dolayı terör örgütü saldırganlığını arttırdı. Sayın Başbakan Ağustos 2005'te 'Kürt meselesi vardır ve benim sorunumdur' dedi. Bu süreçle birlikte örgüt saldırganlığını arttırdı.
RANT ALANLARI ZEDELENİYORAslında bu bir çelişki değil mi? Kesinlikle çelişki değil. Çünkü, Kürt sorununun yanlış politikalar nedeniyle serpilmesiyle birlikte etkinliğini de arttıran bir örgüt var, PKK var. Onların kullandığı argüman Başbakan'ın söylemiyle 'elinden alındı'. Onların bir rant alanı var. Şimdi o alan zedeleniyor. O zarar görür diye düşünüyorlar. Biz 'muhatabamız milettir' diyoruz. Muhalefetteki partiler gibi sorunu üretip, 'kurtla avlanıp, koyunla yas tutmuyoruz'. Kürtçe'de bir laf vardır. Tilkiyle plan yapar, kurtla avlanır, koyunla yas tutar. Biz öyle değiliz. Tilkiyle birlikte plan yapmadık, kurtla da avlanmadık.
KCK operasyonlarının seçilmişlere yönelik bir operasyon olduğu iddia ediliyor. Ne dersiniz?Hayır kesinlikle değil. Siyasi olarak bizim görüşmlerimize ters bile olsa, meşru bir siyasi parti olarak hukuki kurallar içinde yapılan bir seçim sonrasında seçilmişse başımızın üstünde yeri vardır. Asla biz onlara dönük tavır içinde olmayız. Ancak hiçbir seçilmiş, biz de dahil olmak üzere yasaları çiğneme imtiyazına sahip değildir. Bir meclis üyesi, belediye başkanı seçilmiş olarak terör örgütü ile ilişkide olduğuna dair kuvvetli deliller varsa gereği yapılır. Buna göre, karar alınmışsa bu seçilmiş kişi denilerek 'dokunmayın' denilmez. Kimse BDP'li belediye başkanı ve meclis üyesidir diye gözaltına alınmıyor. Yargı kuvvetli delil varsa alıyor. Bize saldıranları biz hiçbir zaman BDP'lidir demiyoruz. Ya da BDP'ye oy veren herkesi bir PKK'lı olarak görmüyoruz. PKK veya KCK illegal olarak vardır.
90'lara dönüş yok
Demokratikleşme sürecinden taviz verilmeyeceğini açıklayan Bakan Mehdi Eker, aksi halde terör örgütünün tuzağına düşülmüş olacağını dile getirdi. Ayrıca KCK'nın bir 'düşünce hareketi' olmadığını söyleyen Eker, PKK ile organik bağı olan bir örgüt olduğunu söyledi. "Kimse KCK'nın PKK ile bağı yoktur diyemez" ifadesini kullanan Eker, BDP'nin süreci istismar ettiğini dile getirdi.
yenişafak
