Sözel ve sayısal alan olmak üzere 2 oturumda gerçekleştirilecek olan LGS öncesi Eğitimci Korkut Daban, önemli tavsiyelerde bulundu.

Sınav ve tercih sürecinin önemli olduğunu fakat hayatın sonu olmadığını belirten Daban, sınava girmeden 48 saat önce zihinlerin dinlendirilmesi gerektiğini hatırlattı.

Öğrencilerin gerekli çalışmayı yaptıklarını ve sınava hazır olduklarını vurgulayan Daban, “Pandemi gibi özel bir süreçten geçiyoruz. Uyku ve beslenme disiplinlerini bozmamaları gerekiyor. Özellikle psikolojik manada rahat olunması gerekir. Olmazsa olmaz bir sınav değildir. Harcanan hiçbir emek de boşa gitmeyecektir.” diye konuştu.

Sınav merkezlerine maske ile girileceğini fakat sınav sırasında maskelerin çıkartılabileceğini de aktaran Daban, “Havanın sıcak olması nedeniyle, nefes alıp vermeler zorlaştığından maskeyi çıkarmak öğrencinin taktirindedir. Sınava girecek öğrencilerin sayısı geçen seneye oranla fazla ama öğrenciler arasında sıralar boş bırakılacak.” ifadelerini kullandı.

“Sınav sonucunu artık yanlışlar belirliyor”

Bilinmeyen ve hakkında kesin bilgiye sahip olunmayan soruları boş bırakmanın önemine atıfta bulunan Daban, “Sınavlarda belirleyici unsurlar, matematik ve Türkçe dersleridir. Soruların çözümünde bilmediklerimizden uzak durmalıyız. Artık sınavların sonucunu doğrular değil, yanlışlar belirliyor. Öğrencilerin yapmış olduğu yanlış sayısı, aynı doğruyu yaptığı rakip arkadaşının gerisinde kalmasına sebep oluyor. Sınav aralarında ise işaretlenen soruların istişaresi yapılmamalı ve birinci oturumda olduğu gibi ikinci oturuma girerken de zihnin rahat olması çok önemlidir.” dedi.

“Lise hayatı kendimizi düzeltmek için fırsattır”

Veli ve öğrencilerin sınav sonrası süreci doğru değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Daban, “Öğrencinin gideceği lise onların sosyal ve akademik çevrelerini belirleyecektir. Ayrıca ileride gireceği üniversite sınavının zeminini yine lisede oluşturacaktır. Lise hayatı kendimizi düzeltmek için bir fırsattır. Öğrencinin mesleki bir yönü gelişmiş, örneğin makine ya da elektrikten anlıyorsa, alanına göre bir tercih yapmaya teşvik edilmelidir. Ortaokul, lise ve üniversite hayatında başarısız olan nice öğrenciler, meslek hayatında çok başarılı olabiliyor. Çünkü asıl olan pratiktir. Pratik alanı gelişmiş olan öğrenci, tercihleri sırasında da bunu dikkate almalıdır.” şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi