2009 yılında Diyarbakır'da kurulan Yetim, Öksüz ve Mağdurlar ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin kuruluşu, hedefleri ve faaliyetleri ile projelerini değerlendiren Yetim Der Başkanı Fikri Karavil, yaptıkları çalışmalarda Diyarbakır'da, 2 bin 500 yetim ve öksüz çocuğu tespit ettiklerini ifade ederek, bunlara yönelik yardım ve desteklerde bulunmayı sürdürdüklerini belirtti.

Yetim ve Öksüz Çocukların İhtiyaçlarını Karşılıyoruz

Yetim-Der 2009 yılı aralık ayında kurulduğunu hatırlatan Karavil, "Derneğimiz öncelikli olarak yetim ve öksüzleri tespit etme, daha sonra onların sorunlarıyla ilgilenme, ihtiyaçlarını karşılama adına açılan bir sivil toplum kuruluşudur.

Dernek olarak, önce Diyarbakır'da ki yetimleri tespit etme, onların ihtiyaçları görme ancak bunun için büyük bir çalışmaya ihtiyaç olduğu için diğer sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yetim ve öksüz çocukları tespit ettik. Daha sonra bunlarla birebir görüşerek, ihtiyaçlarını karşılama ve giderme adına işadamları ile onlar arasında köprü görevi yürütüyoruz. Bu konuda çalışmalarımız sürüyor" dedi.

2 Bin 500 Yetim ve Öksüz Çocuk Var

Karavil, Diyarbakır'da 2 bin 500 yetim ve öksüz çocuğu tespit ettiklerine değinerek, "Tabi bunların hepsine ulaşma imkânımız yok. Şuana kadar 500 tane yetim çocuğa yardım ediyoruz. Bayramlarda giysi yardımı, eğitim konusunda ihtiyaçlarını giderme, sağlık açısında onlara yol gösterme ve ilgilenme noktasında çalışmalarımız var. Elbette ki, yetimlik derken sadece babası ölmüş, öksüz derken sadece annesi ölmüş manasına gelmemeli. Bu konuda anne ve babası olmasına rağmen yetim ve öksüz olan bakıma ihtiyacı olan insanlarda çoktur.

Özellikle bölgemizde aile yapısının ekonomik sıkıntılardan farklı sorunlardan dolayı insanların kendi çocuklarıyla ciddi anlamda ilgilenememesi elbette ki toplumda büyük yaralara sebebiyet verebiliyor. Öncelikle anne ve babaları olmayan yavrulara yardımları ulaştırmaya onlara destek olmaya, babasızlık ve annesizlikleri onlara hissettirmemeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

Huzura Adım Projesi

Toplumu oluşturan etmenin aile olduğunu vurgulayan Karavil, sözlerini şöyle sürdürdü; "Ailenin bozulmasıyla birlikte toplumun bütün katmanlarında bozulmalar meydana gelir. Bizde bir nebze bunun önüne geçebilmek adına, artık ilişkiler farklı boyutlara gitmeye başladı, evlilik dışı ilişkiler meşrulaşmaya başladı. Toplumumuzun yüzde 90'ını Müslüman olmasına rağmen bu sıkıntıların ileride büyük sorunlar getireceğini bildiğimiz için bir noktada ekonomik sıkıntılardan dolayı evlenememeden dolayı olabilir düşüncesi ve Allah şöyle buyuruyor; 'İçinizdeki fakirleri imkanı olanlar evlendirsin' şeklindeki ayeti bize emridir. Tabi bunu bir İslami şuurla yola çıktık.

Belki de toplumun ileride düşebileceği sıkıntıları bir nebze önceden önleme açısından. Evlilik çok önemli bir konudur. Toplumun bozulması veya iyileşmesi aileden geldiği için ve sağlam bir çekirdek aileyi kurma noktasında Huzura adım projesini hayata geçirmeye çalışıyoruz. İlk etapta bizim isteğimiz, evlenecek adaylardan önce nişanlı olmaları gerekiyor. Nişanlısının ailesinden bunun kendisinin nişanlısı olduğuna dair bir belge getirmesini istiyoruz. Yine bir takım belgeler istiyoruz. Daha sonra araştırıyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz.

İlk etapta beyaz eşya vereceğiz. Zaruri ihtiyaçlarını gidereceğiz. Bunun dışında yatak odası gardrop, baza, mutfak malzemeleri, elektrikli ev aletleri gibi yardımlarda bulunuyoruz. Bununla birlikte en azından onların yüklerini biraz hafifletip, onlara destek olmak, ileride doğacak aileiçi şiddeti önlemek, gayri meşru ilişkilerin önüne geçmek, bununla birlikte toplumda kardeşlik ve dayanışmayı gerçekleştirmek."

İşadamlarına Çağrı: Gelin Bu Kervana Katılın

İşadamlarına çağrıda bulunan Karavil, "Biz diyoruz ki, insanlara yardım etmek Allah'ın emridir. Hem insani bir görevimizdir, hem de Allah'ın emridir. Peygamberimiz, 'komşusu aç içen tok yatan bizden değildir.' Kim Kevser'in başında benimle oturmak isterse bir yetimin başını okşasın, onun ihtiyacını gidersin' diyor. Hem Peygamber Efendimizin sünnetinde emrettiği hem Allah'ın ayetlerinde buyurduğu şekliyle yetimlere sahip çıkmak kendimize sahip çıkmaktır.

Eğer biz Dünya ve Ahiret saadetini istiyorsak, yetimlerimize sahip çıkacağız, başlarını okşayacağız. Onların topluma faydalı insanlar olması için elimizden gelen bütün çabayı sarf edeceğiz. Bu hayırlı bir kervandır, sizleri de bu kervanda görmek istiyoruz" dedi.

Editör: Haber Merkezi