Vardan, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonu'nda yapılan MÜSİAD Diyarbakır Şubesi 15. Olağan Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmada, ''Bu ülkenin her toprağının Türkiye Cumhuriyeti'nin önemli parçaları olarak mütalaa edilmelidir ve her birinin içinde de bir değer vardır'' dedi.
Bölge ve Diyarbakır'ın farklı dillerin, dinlerin bir arada yaşadığı hoşgörü kenti olarak nitelediğini belirten Vardan, şöyle konuştu:
''Türkiye'nin her tarafına bakarsanız bu farklılığı içinizde görürsünüz. Bakın dün Fenerbahçeli Lefter'in cenazesi oldu. Rum baba Türk anneden doğma ve Türkiye'nin medarı iftiharı olarak ortaya çıkmış. Cenazesini izlediniz değil mi- İşte aslında bu halk böyle bir halk. Hangi dilden, dinden olursa olsun, hiçbir ayrımı yapmayan öyle bir halkımız var. Maalesef ama öyle bir duruma getirildik ki sanki öteki, beriki diye bir şekilde sınıflandırıldık.''
''Biz hiçbir yere, bir yerden adam transfer edip oraya götürmüyoruz'' diye konuşan Vardan, şöyle devam etti:
''Oradaki iş adamlarımızın bir araya gelmesini MÜSİAD markalarını oraya taşımalarını, elimizden geldiği kadar da tecrübelerimizle birlikte paylaşarak ortak bir sinerji oluşturmayı düşünüyoruz. Buraya yatırımların yapılabilmesi için mutlaka güven ortamının oluşmuş olması gerekir. Teşvik sistemimiz gayet yerinde, çok güzel. Siz bedava arsa verseniz, o arsanın üzerinde bina da olsa, elektriğini ve suyunu da bedava verseniz, eğer burada can güvenliği tahsis edilmemişse, hiç kimse gelip burada bu yatırımı yapmaz. Onun için sizden istirhamım, eğer bölgemizin kalkınmasını istiyorsak ki istiyoruz, halkımıza iş, istihdamı oluşturmak istiyorsak, buraya yatırımların yapılmasını istiyorsak o zaman yatırımın önündeki bu tür hadiselere ve şiddet olaylarına karşı çıkıp halk olarak 'biz bunları istemiyoruz, biz memleketimize yatırım yapılmasını istiyoruz' düşüncesini bastıra bastıra ortaya koymalıyız. Bunun başka yolu yok. Yoksa hiç kimseyi buraya getiremezsiniz, böyle kalır. Kaos ortamının net bir şekilde ortadan kalkması lazım ki dışardan insanlarda içerdeki insanlar da gelsin buraya yatırım yapsın.''
Vardan, yeni anayasa çalışmalarına da değinerek, bugüne kadar yapılan anayasaların temelinde demokratik katılımda bir eksiklik olduğunu savunarak şunları söyledi:
''Bunun iki nedeni var. Bütün bu anayasaların askeri düzenlerle ortaya çıkması, yani siviller tarafından hazırlanmamış olması. İkincisi de vesayet sisteminin de ortadan kaldırılma arzusu. Bu çok önemli. İçinde resmi ideolojinin bulunmadığı, vesayet sistemini tamamen ortadan kaldıran, sadece bizim değil toplumdaki 74 milyonunda düşüncelerine sahip olduğu gerekçesiyle uzlaşabileceği bir metin ortaya çıkartmaya gayret ettik. Biz burada farklı etnik kesimlerden mevcut bir nüfusumuz olduğu, farklı dinlerden insanlarımız olduğu düşüncesiyle bireylerin doğuştan gelen haklarını, orta yere koyarak insanların en temel hak ve hürriyetlerini ön gören bir çalışma yaptık. Burada devlet öncü değil, birey ön plandadır. O şekilde bir çalışma yapmaya gayret ettik.''
Toplantıya, AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Mine Lök Beyaz, Cuma İçten ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Konuşmaların ardından daha sonra tek listeyle gidilen seçimde Şahabettin Aykut yeniden başkanlığa seçildi.
 

Editör: Haber Merkezi