Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'a gelen Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, sivil toplum kuruluşları ile iftar ve istişare toplantısında bir araya geldi.

Merkez Kayapınar ilçesinde bulunan bir otelde yapılan toplantıya Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kaymakam Cumali Atilla olmak üzere il protokolü ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Kayapınar İlçe Müftüsü Sırrı Şık'ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan toplantıda Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ile Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy birer konuşma yaptı.

Diyarbakır'da olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Kültür ve Turizm Bakanı Avcı, Diyarbakır'ın pek çok turizm türünde bölgenin parlayan yıldızı olabilecek potansiyele sahip olduğunu belirtti.

Diyarbakır için 200 bin turist rakamının mahcup edici olduğunu söyleyen Avcı, Diyarbakır'ın yeterince tanıtılması gerektiğini ifade etti.

Diyarbakır azim ve gayretle bölgenin önde gelen cazibe merkezlerinden biri olacağını ifade eden Avcı, "Türkiye bugün dünyanın 6'ncı, Avrupa'nın da 4'üncü büyük turizm destinasyonudur. Türkiye bu dereceye 1980'li yıllarda rahmetli Özal'ın başlattığı ve merkezinde deniz, kum, güneş yani kıyı turizmi olan turizm hamlesi ile geldi. Biz yıllarca deniz, kum, güneş diyerek dünyanın en büyük 6'ncı turizm destinasyonu olduk. Hâlbuki Türkiye'nin her köşesi deniz, kum, güneş dışında pek çok turizm alanında gerçekten çok büyük bir potansiyele sahip. Aklınıza gelebilecek bütün turizm türleri Türkiye'nin tüm bölgelerinde altın bir potansiyel olarak yıllardan beri bekliyor." dedi.

Kayak federasyonuyla yaptıkları çalışmanın yakında biteceğini sözlerine ekleyen Avcı, dünyanın en güzel pistlerinin bu dağlarda oluşmasının mümkün olacağını vurguladı.

"Diyarbakır'ın zenginliğini gereği gibi tanıtabilirsek Avrupa'nın en önemli cazibe merkezlerinden olmaması için hiçbir sebep yok"

"Diyarbakır pek çok turizm türünde gerçekten bölgenin parlayan yıldızı olabilecek potansiyele sahip" diyen Avcı, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye denince yıllardan beri insanların aklına deniz, kum ve güneş geliyordu. Bir de bunun üzerine son zamanlarda terör olayları üzerinden yapılan menfi propagandalar da eklenince turizmimiz 2010 yılında ciddi bir darboğaza girdi ama inşallah önce Suriye, sonra İngiltere, Almanya, Avrupa pazarı hızla toparlanıyor. Dolayısıyla biz sahip olduğumuz büyük potansiyeli, Diyarbakır'ın bu büyük zenginliğini eğer gereği gibi tanıtabilirsek 3-5 yıl içerisinde Diyarbakır turizm bakımından da bölgenin, Avrupa'nın en önemli cazibe merkezlerinden biri olmaması için hiçbir sebep yok. Hizmet kalitesi bakımından turizm sektörümüz çok iyi durumda. Tesis ve yetişmiş insan gücü bakımından hiçbir sıkıntımız yok. Dolayısıyla bu yanlış algıyı değiştirebildiğimiz takdirde, onun için stratejimizi değiştirdik, turizm tanıtım stratejimizi sadece ‘deniz, kum ve güneş' üzerinden değil tek tek illerimizi ve ürünlerimizi tanıtacak şekilde yeniledik. Biz Avrupa'nın en temiz denizlerine sahibiz."

"Diyarbakır için 200 bin turist nedir?"

Danimarka'nın turizminden örnekler veren Avcı, "Diyarbakır'da herhangi bir müzedeki Ulu Camii'deki sanat eseri, mimari görüntü bile buraya turist celp etmek için yeterli.  Bu imkânlarımızı iyi tanıtabilirsek, önce kendimize sonra başkalarına gereği gibi tanıtabilirsek… Diyarbakır için 200 bin yerli turist, 24 bin yabancı turist çok mahcup edici rakamlardır. Diyarbakır için 200 bin turist nedir? Avrupa'nın kapasitesi 5 milyondur. Dolayısıyla ulaşım bakımından da çok şükür eksiğimiz yok. Alt yapımız, otellerimiz yenilendi, yapılıyor. Tek tek şehirlerimizi ve ürünlerimizi döne döne anlatıyoruz, anlatacağız. İnşallah Diyarbakır'da bir dahaki iftarda 200-300 binden değil, milyonlardan bahsederek iftar ve iftihar edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Toplantıda bir konuşma yapan Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy ise Diyarbakır üzerinde kötü bir algının olduğunu belirtti.

Bu algının kırılması için çalışmalarının olduğunu kaydeden Aksoy, TURSAB Başkanı ve tur operatörleri ile yaptıkları toplantıyı hatırlattı.

Editör: Haber Merkezi