DİYARBAKIR - İlim Yayma Cemiyeti tarafından 'İslam Tarihinin ilk asrında Diyarbakır ve Çevresi' adıyla düzenlenen sempozyum, Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezinde gerçekleşti. Sempozyumda, Diyarbakır’ın İslam Medeniyet şehirlerinden biri olduğunu ve Peygamberlerin ve Sahabelerin bu çevrelerde yaşadıkları dile getirildi.
 
 
Eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın ve Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit Kıraç'ın katıldığı Sempozyuma, Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen akademisyenlerin yanı sıra bilim adamları ve İslam tarihçileri katıldı.
 
“Tarih okuyanın aklı çoğalır”
 
Programda konuşan Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit Kıraç, tarihin, insanoğlunun hafızası olduğunu ifade ederek, "İnsanların, toplum ve devletlerin yaşadıkları olaylardan oluşan tarih, geçmişten ders alarak gelecek hakkında öngörülü olmamızı sağlamaktadır. Geçmişte yapılmış, şuan elimizde olan ve geleceği gösteren bir dürbün olan tarih, maziyi geleceğe taşımaktadır. Bu bağlamda tarihin öğrenilmesi, tahlil edilmesi ve gerekli derslerin çıkarılması geleceğimizi inşa adına büyük öneme sahiptir. Çünkü İmam Şafii’nin de dediği gibi “tarih okuyanın aklı çoğalır.” Yani insanın, tarihten aldığı derslerle kazandığı tecrübe sayesinde aklını ve mantığını daha verimli kullanması mümkün olur.” dedi.
 
“İslam ile dünya tarihi adeta yeniden şekillenmiştir”
 
Hira Dağında inen ilk vahiyle birlikte başlamış olan İslam ile dünya tarihi adeta yeniden şekillendiğini belirten Vali Kıraç, "Sadece İslam’ın yayılması adına yapılanlar değil bilim, sanat ve idare gibi hayatın her alanında da İslamiyet, yeni bir ses ve soluk olmuştur. Bir taraftan İbn Heysem, Ali Kuşçu, Harizmi, Cezeri gibi büyük matematik, fizik ve astronomi alimleri yetiştiren İslamiyet, diğer taraftan İbni Haldun ve İbn Rüşd gibi değerli mütefekkir ve tarihçileri dünyaya sunmuştur. Aslında İslam tarihine baktığımız zaman dinimizin, günümüzde iddia edildiği gibi savaşın, yoksulluğun ve cehaletin müsebbibi değil, ilerlemenin, gelişmenin, barış ve kardeşliğin simgesi olduğunu görmek mümkündür.” diye konuştu.
 
 
“Beynel ülema payesi vardır”
 
“639 yılında İslam orduları tarafından fethedilen Diyarbakır'ın, o günden itibaren İslam’ın önemli merkezlerinden birisi haline geldiğini dile getiren Vali Kıraç, konuşmasını şöyle tamamladı: "Birçok kaynakta Anadolu’daki ilk cami sayılan, İslam’ın 5. Harem-i Şerif’i Ulu camisi ile Evliya Çelebi’nin “beynel ülema payesi vardır.” dediği Zinciriye Medresesi ve nihayetinde bağrında misafir etme şerefiyle serfiraz kılındığı Peygamber Kabirleri ile Diyarbakır, ilk zamanlardan beri İslam’ın önemli merkezlerinden birisi olagelmiştir. Sadece eserleri ve yapıları ile değil yetiştirdiği değerli âlimleri ile de ilimizin İslam tarihi açısından ayrı bir yeri vardır. Fatih’in Hocası Molla Gürani, tarihçi İbnül Ezrak ve Hattat Hamit Aytaç gibi değerli şahsiyetler Diyarbakır’da neşet etmiş, buradan ilham almış ve İslam tarihine isimlerini altın harflerle yazdırmışlardır. Yani Diyarbakır, İslam’ın Anadolu’da kök salmasında önemli bir rol üstlenmiş ve adeta İslam’ın sarsılmaz kalelerinden birisi olmuştur.”diye ifade etti.
 
 
İslam’ın şafağının Mekke’de başladığını ve Medine’de ise medeniyetin başladığını ifade eden eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın da, “Medeniyet ve Medine aynı kökten geliyor. Medeniyet Medine’den başlıyor ve Medineler medeniyetleri temsil ediyor Diyarbakır da, medeniyet şehirlerinden, o yıldızlardan biridir.”diye konuştu. 
 
“Diyarbakır tevhid medeniyetine bir köprü olma özelliğini taşır”
 
İlim Yayma Cemiyeti Diyarbakır Şubesi Başkanı Dr. Mustafa Sarıbıyık ise, “Bu şehir, kadim şehir, mürşid şehir ve beşik şehir olarak bütün dünyaya kendini haykırmaya devam ediyor. Diyarbakır, insanların var olduğu zamanlardan biri olduğu gibi medeniyetlerin harmanlandığı bir şehir. Kuran-ı Kerim'de ismi geçen iki Peygamberi Elyasa ve Zülkifl'in (as) sinesinde barındırır. Hz. Peygamberin (as) vefatından sadece 7 yıl sonra kapılarını tevhide açan Diyarbakır. Hz Süleyman Cami ve 27 şehit sahabe sizi bu anlamıyla selamlar. Diyarbakır aynı zamanda tevhid medeniyetine bir köprü olma özelliğini taşır.” diye konuştu.
 
Konuşmasına Soma’da vefat eden maden işçilerini rahmetle anarak başlayan İslam Tarihçileri Derneği Başkanı Prof Dr. Mehmet Şeker de, İslam medeniyetinin yayılmaya başladığı dönemden itibaren bereketli hilal bölgesinin çok önemli olduğunu belirterek, bereketli hilalin içine giren bu toprakların, İslam tarihinin ilk yıllarından itibaren İslam medeniyetinin bir parçası olduğunu söyledi.  (Hasan Önalan - İLKHA)
 
Editör: Haber Merkezi