Diyarbakır'ın Bismil ilçesine bağlı Akoba köyünde, 2009 yılında yüksek gerilim hattına çıkan 13 yaşındaki Ferhat Polat'ın ölümü nedeniyle açılan davada mahkeme heyeti, anne Sebiha ve baba Abdulgafur Polat'ı yüzde 80 kusurlu buldu. Elektrik direği kullanılmadığı halde sırf telleri çalınmasın diye DEDAŞ'ın elektirik hatına akım verdiğini savunan Polat Ailesi'nin avukatı İbrahim Yalçın, Ferhat Polat'ın DEDAŞ'ın ihmali sonucu yaşamını yitirdiğini ileri sürdü.

Bilirkişi raporunda, ailenin çocuğa elektrik direklerine tırmanmama eğitimi vermediği için suçlu olduğu belirtildi.

Batman-Diyarbakır il sınırında bulunan ve 120 hane ve yaklaşık 750 nüfusu bulunan Akoba Köyü'nde 7 Ekim 2009 günü ilköğretim okulu öğrencisi Ferhat Polat'ın çıktığı elektrik direğinde elektrik çarpması sonucu yaşamını yitirmesi sonucu açılan dava karara bağlandı. Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen dava sonucunda mahkeme heyeti, anne Sebiha ve baba Abdulgafur Polat'ı, 'Özen yükümünü' yerine getirmedikleri gerekçesiyle oğullarının ölümünden yüzde 80 oranında kusurlu buldu.

'DİREKTE ÖNLEM YOKTU' İDDİASI

Çiftçilik yaparak geçimin sağlayan 7 çocuk babası 34 yaşındaki Ferhat Polat, oğlumunun ölümü ile ilgili sorumlu tuttuğu DEDAŞ hakkında dava açtığını ancak dava sonucu oğlunun ölümünden kendilerinin sorumlu tutulması karşısında şoke olduklarını söyledi. İkinci çocuğu olan Ferhat'ın sınıfın çalışkan öğrencilerinden biri olduğunu belirten Polat, "Direkte herhangi bir önlem yoktu. O yüksek gerilim hattında, enerjinin olmadığını bütün köylüler biliyorlardı. Teller çalınması diye DEDAŞ tarafından böyle bir uygulama yapılmış. Bismil DEDAŞ şefi, o hatta akım verildiğinden haberdar olmadığını, sorumluluğun tamamen Diyarbakır'da olan bir uygulama olduğunu açıkladı.

'Özen yükümünü' yerine getiremediği ve 'elektrik direklerine tırmanmama eğitimini' vermediğimiz gerekçesiyle Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi bilirkişi raporu bizi yüzde 80 kusurlu bulmuş. Bismil Asliye Ceza Mahkemesi de DEDAŞ'ı suçsuz bulmuştur. Oysa ortada DEDAŞ'ın ciddi bir ihmali söz konusudur" dedi.

AİHM'E GİDERİZ

Polat Ailesi'nin avukatlığını yapan Ankara Barosu avukatlarından İbrahim Yalçın, mahkemenin verdiği kararın şokunu yaşadığını söyledi. Türkiye'de iş hukuk yollarının tükenmesi halinde davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacaklarını ifade eden Yalçın, şöyle dedi:

"Ortada vicdanı yaralayan ifadeler var. Ferhat, elektrik direğine çıktığında enerjinin olduğunu bilmiyordu. Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yaptığı keşifte davalı Saka Elektrik firmasının gösterdiği tanık ve aynı zamanda DEDAŞ Diyarbakır yetkilisinin, 'Bölgede hırsızlık olaylarının olması nedeniyle o hatta elektrik verildi' şeklindeki sözleri tek kelime ile vicdanı yaralamaktadır.

Ayrıca Ferhat okulda başarılı bir öğrenciydi. Anne-babası suçluysa okuldaki öğretmenleri de bir o kadar suçludur. Enerjinin yüksek gerilimli hatlara verildiği anda köye DEDAŞ tarafından herhangi bir uyarı ve tebligat yapılmamış. Üstelik söz konusu elektirik hatı, köyü de beslemiyor. Yani o direkten köye gelen elektirik yok. Bu köy 30 yıl öncesinde elektrikle buluşmuş. Yıllarca elektrikten ölümlü bir vaka yaşanmamış. Çünkü köylüler, çocuklarını yetiştirirken, elektrik direklerinin tehlikeli olduğunu onlara öğretmişlerdir. Ferhat'a elektrik çarptığında o hat, köyde hiç bir yeri beslemiyordu, yani pasif bir haldeydi. O elektrik hattına enerji olması gerektiren bir durumda yoktu"

'TELLERİN VARLIĞI, İNSAN VARLIĞININ ÖNÜNE GEÇTİ'

Kararı veren hakimi HSYK'ya şikayet edeceklerini ifade eden avukat Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: "TEDAŞ yetkilileri, birkaç top elektrik telini korumak için Ferhat'ı ölüme götürmüşlerdir. Kısacası tellerin varlığı, insan varlığının önüne geçmiştir. Bu karar vicdanları yaralıyor. Bismil Asliye Ceza Mahkemesi'nin DEDAŞ'ı kusursuz bulması, yargılamanın gerektirdiği araştırmayı yapmamış olmasındandır. Bu kararı veren hakim hakkında HSYK'ya şikayette bulunacağız. Çünkü, Bismil DEDAŞ şefinin 'Bu hatta hırsızlık nedeniyle elektrik verildi' şeklindeki beyanından önceki DEDAŞ'ı kusursuz bulan raporuna dayanıp bu kararı vermiştir. DEDAŞ her yönü ile kusurludur. Burada iç hukuk yolları tükenirse konuyu AİHM'ye taşıyacağız. Bu davanın takipçisi olacağız".

Posta gazetesi- Arif ARSLAN-Reşat YİĞİZ / BATMAN, DHA

Editör: Haber Merkezi