Uzmanlar, çiftçilerin pamuk ekiminden kaçarak alternatif yollara başvurmasına devletin yanlış politikalarının neden olduğunu söyledi.

Dicle vadisinde yetişen pamuğun Nil vadisinde yetişen pamuktan daha kaliteli olduğunun altını çizen Bismil Pamuk Üreticileri Birliği Başkanı Hasan Vural, stratejik bir ürün olan pamuğun ucuz olduğu kadar maliyetinin yüksek olmasına ve bunun sonucunda çiftçilerin pamuk ekiminden kaçarak alternatif yollara başvurmasına devletin yanlış politikalarının neden olduğunu söyledi.

Dekar başına 600 kilo pamuk elde edildiğini söyleyen Vural, Dicle vadisinin sağında ve solunda 2’şer kilometre olmak üzere üretilen pamuğun, Nil vadisinde üretilen pamuktan daha kaliteli olduğunu belirtti.

Ayrıca pamuğun daha önce işçilerce 2 ayda toplandığına dikkat çeken Vural, pamuk hasat makinesinin birkaç saatte aynı işi yapabildiğini belirtti.

Pamuğun kozalarının açması için ilaçlama yapıldığını belirten Vural, kozaların açtığı zaman hasat makinesinin pamuğu iyi alacağını ve atık bırakmayacağını söyledi.

“Pamuk üreticisinin sorunlarının önemli bir sebebi de pamuk üreticilerinin örgütlü bir yapıya sahip olamamalarıdır.” diyen Hasan Vural, “Tekstil şirketleri, pamuğun fiyatının düşük olması için devlete baskı yaparken, pamuk çiftçileri ise seslerini duyuramıyor.” şeklinde konuştu.

ef5c75d46b9478e8e8f1.jpg

“Pamuğun fiyatı ucuz, maliyeti yüksek”

Pamuğun fiyatının ucuz ve maliyetinin de yüksek olduğunu söyleyen Vural, Pamuk maliyetini etkileyenler etkenlerin sulama, mazot, gübre ve kimyevi ilaçlar olduğunun altını çizdi.

Maliyetin aşırı derecede yüksek olmasından dolayı elde edilen pamuğun dışarıdan gelen pamuk ile rekabet edemediğini söyleyen Hasan Vural, “Pamuğu maliyetin altında bir fiyatla satmak zorunda kalıyoruz. Maliyetin altında pamuğunu satan çiftçi, böylece pamuk ekmekten vazgeçiyor. Çünkü çiftçi zarar ettiği için pamuk yerine, alternatif ürünlerden olan mısıra yöneliyor. Zaten bölgemizde bunun etkisinin sonucu olarak pamuk ekimi yüzde 70 oranında düşerken,  aynı şekilde mısır ekim oranı da artmıştır.” dedi.

“Pamuğu bu hale getiren devletin yanlış politikalarıdır”

Pamuğa olan rağbetin azalmasında ve çiftçilerin pamuktan el çekmesinde devletin yanlış politikalarının etkili olduğuna vurgu yapan Bismil Pamuk Üreticileri Başkanı Hasan Vural, “Bir kere devlet, pamuğu iç piyasada mı yoksa dış piyasada mı tedarik edeceğine karar vermeli. Eğer iç piyasada tedarik edecekse, pamuk üreticisini desteklemesi gerekiyor. Söz konusu bu destekler, birinci olarak, pamuk prim desteğinin kilo başı en az bir TL’ye çıkarılması gerekiyor.  İkincisi, gübre ve mazot desteğini sembolik olmaktan çıkararak, makul bir desteğin verilmesi gerekiyor. Örnek olarak, devlet balık teknelerine mazotu sadece maliyetine verirken, çiftçiye ise tüm vergileri giydirerek veriyor. Karadeniz’deki balıkçılar, bir buçuk liraya mazot alırken, çiftçi ise 5 liraya mazot alıyor. Dolayısıyla mazot ve gübrenin desteklemesinin arttırılması gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“İçerideki sorunları çözerseniz, dışarından pamuk almaya gerek kalmaz”

Pamuk çiftçisinin tarımsal sulamada kullanılan elektrik vergisinin yüksek olduğundan şikâyetçi olduğunu belirten Vural, elektrik vergilerin yüzde 70 oranında düşürülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Dış ülkede bazı devletlerin suyu tarlanın başına getirerek, çiftçiyi büyük masraftan kurtardığına dikkat çeken Hasan Vural, “Bizde ise çiftçi kendi imkânları ile tarlasını sulu hale getirmiştir. Kuyu kazmıştır. Cebinden para ödemiştir. Bunun için trafo kurmuştur. Cebinden ödemiştir. Enerji hattı çekmiş, cebinden ödemiştir. Kilometrelerce boru döşemiştir. Bunu kendi imkânları ile yapmıştır. Bir de elektrik parası ödemiştir. Bu sorunlar çözülürse, pamuk ekim alanları artar ve Türkiye’nin dışarıdan pamuk ithal etmesine gerek kalmaz.” ifadelerini kullandı.

“Devlet, dışarıdan pamuk aldığı için pamuk çiftçisi perişan bir halde”

Pamuk ticaretinde AB ülkelerinde sıfır gümrük uygulandığını belirten Vural, bu durumun rekabeti engelleyerek, çiftçileri zor durumda bıraktığını söyledi.

İthal pamuğa gümrük vergisi konması gerektiğinin altını çizen Vural, tüccarın hiçbir engelle karşılaşmadan pamuğu vergisiz ve fonsuz daha ucuza aldığını belirterek, devletin, dışarıdan pamuk aldığı için pamuk çiftçisinin perişan bir halde olduğuna dikkat çekti.

Bismil Pamuk Üreticileri Başkanı Hasan Vural, “En azından devlet dışarıdan aldığı pamuğa ürün vergisi koyması gerekir. Fon veya kota koyması gerekiyor. Bu yüzden pamuk ekim alanları her sene azalmaktadır.  Türkiye’nin bir milyon 350 bin tondan fazla pamuğa ihtiyacı varken, ürettiği pamuk 550 bin tondur. Maalesef ki, ihtiyacın çoğunu dışarıdan ithal ediyor. Hâlbuki her türlü imkân ve şartlar vardır. Hatta devlet ciddi bir destek verirse, Türkiye’ye fazlasıyla yetecek pamuk üretilebilir. Potansiyeli vardır. Ancak, gerekli çalışmalar yapılmadığı için çiftçi üretimden kaçarak alternatif yollara başvuruyor.” dedi.

4b3eac6db03a7a0ce9be.jpg

“Pamuk stratejik bir sanayi ürünüdür”

Pamuğun bir sanayi ürünü olduğunu söyleyen Vural, Pamuktan 37 tane sanayi kuruluşunun faydalandığına dikkat çekti.

Üretilen pamuğun çırçır fabrikasına verildiğini, fabrikanın ise pamuğu çekirdeğinden, tozundan ve yaprağından ayırarak balya haline getirdiğini belirten Vural, “Yapılan balyayı iplikçiye verir. İplikçi de dokumacıya satar. Dokumacı da işleyip konfeksiyoncuya verir.  Konfeksiyoncu da onu satar. Çekirdekten ise hem yağ elde edilir hem de küspe elde edilir. Elde edilen yağdan isteyen biyodizel olarak kullanır. İsteyen yemeklik olarak kullanır. Elde edilen küspe de hayvan yemidir. Pamukta sıfır atık vardır.” şeklinde konuştu.

“Pamuk 25 bin ailenin geçimini sağlıyor”

Hasan Vural sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgemizde pamuk üretimi demek iş ve aş demektir. Bin dönüm pamuk eken 50 aileyi besliyor. Söz konusu 500 bin dönüm olunca, çok sayıda insanın evine ekmek giriyor. Gençlere iş sahası açan pamuğa eğer gerekli önem verilmezse, 25 bin aile geçimi nasıl olacak. Pamukta istihdam alanı çok fazladır. Bir yerde pamuk ekildiği zaman işsizlik önlenir. Milli ekonomiye katkıda bulunur.”

“Pamuk fiyatlarının bir yıl önceden açıklanması gerekir”

Pamuk fiyatlarının bir yıl önceden açıklanması gerektiğini söyleyen Vural,  “Çiftçi pamuk ürettiğinde üreteceği pamuğu satacağı fiyatı bilmelidir. Bu belirsizlik de çiftçiyi korkuttuğu için ekim alanı azalıyor. Çünkü çiftçi ekimini yaparken, hesabını kitabını da yapıyor aynı zamanda. Ancak, bir de bakıyor ki, pamuk fiyatları bir TL’yi bulacak. Bu fiyat da çiftçiyi kurtarmaz. 2,5 TL’lik pamuğu Bir buçuk TL’ye satan çiftçi, elbette zarar edecek.” ifadelerini kullandı.

“GAP sulama sisteminin bir an önce bölgede devreye girmesi gerekiyor”

Sulu tarımın artması için GAP sulama sisteminin bir an önce bölgede devreye girmesi gerektiğini ifade eden Hasan vural devamla, “Hükümetten ricamız, acil olarak bölgede GAP sulama sistemini tamamlamasıdır.  Bismil’de 500 bin dekarı çiftçi kendi imkânları ile suluyor. Şebeke devreye girdiği zaman bir milyon dönüm sulanabilecek. Bölgenin yüzde 85’i tarımla geçimini sağlıyor. Kuru tarımın kökü zarardır. İklimler de değişti. Eğer ürün almak istiyorsanız, sulamanız gerekiyor. Sulama için baraj kanal suları kullanmak gerekir. Bunun için 35 yıldır devam eden GAP sulama sisteminin bir an evvel bitirilmesi gerekiyor. Fazlasıyla gecikti.” ifadelerine yer verdi.

Devlet desteği çiftçiye mi tarla sahibine mi?

Devlet desteğinin amacının pamuk çiftçisinin işini rahatlatmak olduğunu ifadelerine ekleyen Vural, “Ancak desteği pamuk çiftçisi değil de tarla sahibi alıyor. Yanlış bir politikadır. Desteklerin yeniden düzenlemesi gerekiyor. Desteğin direk üreticiye verilmesi gerekiyor. Tarla sahibine değil de pamuğu kim üretiyorsa, destek ona verilecek. Gerçi destek de zaten sembolik bir fiyatta olduğu için arttırılması gerekiyor. Dönüm başına 12 TL’ye varan destekler, bir dönüme 20 litre harcayan çiftçiyi kurtarmaz. Çiftçiye mazot, maliyetine satılması gerekiyor.” dedi.

“Pamuk üreticisi sesini duyuramıyor”

“Pamuk üreticisinin sorunlarının önemli bir sebebi de pamuk üreticilerinin örgütlü bir yapıya sahip olamamalarıdır.” diyen Vural, “Tekstil şirketleri, pamuğun fiyatının düşük olması için devlete baskı yaparken, pamuk çiftçileri ise seslerini duyuramıyor.” şeklinde konuştu.

Vural, son olarak şunları söyledi: “Tekstil lobileri, örgütlü bir halde devlete baskı yapınca, devlet de ya pamuğun fiyatını düşürüyor ya da dışarıdan gelen pamuk için vergi kolaylığı sağlıyor. Böyle olunca da pamuk üreticileri çok zor duruma düşüyor. Pamuk üreticilerinin tekstil lobileri gibi örgütlü bir yapıya sahip olmaması da sorun oluşturmakla beraber, pamuk üreticilerinin sesinin çıkması için örgütlü bir yapı olmadığı sürece mağdur olmaya devam edecek gibi görünüyor.M.Sıddık Bilge-ilkha

Editör: Haber Merkezi