Fıtır sözlükte “orucu açmak”, fitre de “yaratılış” anlamına gelir. Buna “Fıtır sadakası” denir ki, fıtrat sadakası, yani sevap için verilen yaratılış atiyyesi demektir. Dini bir terim olarak şöyle tanımlanır: Ramazan Bayramı'na yetişen ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için yerine getirmekle yükümlü bulundukları mali bir ibadettir.

Bu bir yardımlaşma olup, orucun kabulüne, ölüm sırasındaki sıkıntılardan ve kabir azabından kurtuluşa bir vesiledir. Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye ve onların da bayram sevincine katılmalarına bir yardımdır. Abdullah b. Sa'lebe (radiyallahu anh) şöyle nakletmiştir: Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ramazan Bayramı'ndan bir veya iki gün önce bir konuşma yaparak şöyle buyurdu: “Buğdaydan, arpadan veya hurmadan bir sâ'ını hür veya köle, küçük veya büyükler için sadaka olarak veriniz."

Büyük muhaddis Vekî’ Bin Cerrah derki: Namazdaki eksiklikler sehiv secdesi ile telafi edildiği gibi, oruçtaki eksiklikler de fıtır sadakası ile telafi edilir. Fıtır sadakasının hikmetiyle ilgili Abdullah Bin Abbas (radiyallahu anhuma) ise şunları söyler: Rasûlullah (aleyhissalatu vesselam) oruçluları gereksiz ve çirkin sözlerden arındırmak ve yoksullara yiyecek sağlamak için fitreyi farz kılmıştır. Fitreyi kim namazdan önce öderse, bu makbul bir zekât, kim de namazdan sonra öderse, herhangi bir sadaka olur. Öyleyse bu sadakayı verirken, verdiğimiz kişiyi memnun edecek şekilde eda etmeli ve basit hesaplar içerisine girerek ecrimizi düşürmemeliyiz.

2018 fitre miktarı kaç TL?

Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu, bu yılki Fitre'yi belirlerken bir kişinin asgari geçim tutarını hesapladı. Buna göre 2018 yılı Fitre tutarı 19 TL olarak belirlendi.

Belirlenen bu miktarın, "asgari miktar" olduğu, fıtır sadakasında verilecek miktar konusunda bir üst sınır bulunmadığı ifade edildi.

Fitre sadakasını vermede ölçü nedir?

Hanefîlere göre fitre sadakası ile yükümlü sayılmak için, kişinin Ramazan Bayramı'nın birinci günü, temel ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olması gerekir. Zekât nisabından farklı olarak, sahip olunan malın “artıcı (nâmî)” özellikte olması ve üzerinden bir yıl geçmiş bulunması gerekmez. Nisap miktarı iki yüz dirhem gümüş veya yirmi miskal altın veya bunların kıymetine denk bir maldır.

Şafii, Maliki ve Hanbelî mezheplerine göre ise fıtır sadakasının vücûbu için zenginlik ölçüsü olan nisaba malik olmak şart değildir. Temel ihtiyaçlarının dışında, bayram gün ve gecesinde yetecek kadar azığa sahip olmak yeterlidir.

Fıtır sadakası ne zaman vacip olur? Erken vermek caiz midir?

Hanbeli ve Şafi mezhebine göre fıtır sadakası Ramazan'ın son günü güneş battıktan sonra vacip olur. Hanefi mezhebine göre ise bayram günü imsak vaktiyle birlikte vacip olur. Bu bakımdan Şafi ve Hanbeli mezhebine göre bir kimse ramazanın son günü güneş battıktan sonra vefat ederse fıtır sadakası onun zimmetinde borç olarak kalmış demektir. Velisi onun yerine bu borcu ödemelidir.

Fıtır sadakasını bayrama yakın bir sırada vermek en iyi olanıdır. Çünkü bu sırada fakirler kendi ihtiyaçlarını karşılayarak bayram için hazırlık yaparlar. Ancak ramazanın başında verilse de geçerli sayılır.

Fıtır sadakası kimlere vaciptir?

Fıtır sadakası, Müslüman olan her erkek, kız, yetişkin ve çocuğa vaciptir. Zahiri mezhebi dışındaki diğer tüm mezheplere göre kişi kendi fıtır sadakasını verdiği gibi sorumluluğu altında bulunan diğer kişilerin sadakasını da vermelidir. İmam Şafi derki: “Kişi bakmakla yükümlü olduğu ve terk edemediği küçük çocukları, gücü yetmeyen ebeveyni ve hizmetçilerinin de fıtır sadakasını vermekle yükümlüdür."

Fıtır sadakasının vacip olmasının iki şartı vardır;

Birincisi; kişinin Müslüman olması gerekir. Müslüman olmayan kimseden fıtır sadakası talep edilmez. Dolayısıyla koca, Müslüman olmayan eşinin fıtır sadakasını vermez.

 İkincisi; kişinin; kendisi, eşi, çocukları, bakmakla yükümlü olduğu anne babası ve hizmetçilerinin bir günlük havaic-i asliyesini karşılayacak güçte olması gerekir. Eğer fıtır sadakası verildiği takdirde aile efradı o gün aç kalacaksa kendilerine fıtır sadakası vacip olmaz. Aynı şekilde fıtır sadakasını vermek için kişi, asli ihtiyaçlardan sayılan ev ve bineği satmak zorunda değildir.

Bu iki şarttan da anlaşıldığı üzere bunun dışında kalan kişilerin fıtır sadakası vermesi vaciptir. Aklı yerinde olmayan mecnun veya aşırı yaşlılıktan dolayı aklını yitiren kimse adına fıtır sadakasını velisi verir. Yine, oruç tutmayan kimsenin de bu sadakayı vermesi gereklidir.

Kişi ebeveyni ve yetişkin çocuklarının yerine fıtır sadakası vermek zorunda mıdır?

Yetişkin olmayan ve hâlâ anne babasıyla birlikte yaşayan çocukların fıtır sadakası babalarına vaciptir. Zahiriler dışında kalan fukahâ bu konuda ittifak halindedir.

Diğer taraftan fakir olup bir kazanç elde etme gücü bulunmayan ebeveyn ve çocukların fıtır sadakalarının kişiye vacip olması hususunda aralarında Hanbeli, Maliki ve Şafi mezhebinin de bulunduğu cumhur görüş birliği içerisindedir. Hanefi mezhebine göre bu durumda olan kimse çocukları ve ebeveyni olmak üzere hiç kimsenin yerine fıtır sadakası vermek zorunda değildir. Bu hususta meşhur El Fetâvâ El-Hindiyye adlı fıkıh kitabında şunlara yer verilmiştir: Bir kimse, birlikte yaşasalar dahi anne babasının, yetişkin çocuklarının, kardeşlerinin ve diğer akrabalarının fıtır sadakasını vermek zorunda değildir. Çünkü bu kişinin bunlar üzerinde herhangi velayet hakkı bulunmamaktadır.

Bu konuda cumhurun gittiği görüş daha isabetlidir. Eğer kişinin maddi imkânı varsa birlikte yaşadığı ebeveyni ve yetişkin çocuklarının fıtır sadakası kendisine vaciptir.

Anne karnında olan ceninin veya bayram günü doğan çocuğun fıtır sadakası verilir mi?

Anne karnında olan çocuğun fıtır sadakası veliye vacip değildir. Nasıl ki hâlâ doğmamış küçük ve büyük baş hayvanların zekâtını anneleriyle birlikte çıkarmak vacip değilse aynı şekilde daha anne karnında olan ceninin de fıtır sadakasını vermek farz değildir. Eğer çocuk Ramazan'ın son günü güneş batmadan dünyaya gelirse Şafi ve Hanbeli mezhebine göre fıtır sadakası vacip olur. Hanefi mezhebine göre ise bayram günü imsak vaktinden önce doğarsa o zaman fıtır sadakası verilir.

Ahmet Bin Hanbel'e nispet edilen farklı bir görüşe göre kendisi cenine fıtır sadakasını vacip görmüştür. Hanbeli İbn Kudâme bu görüşü zayıf bulmakla birlikte cenin için fıtır sadakasının verilmesinin daha iyi olduğunu ifade ediyor. Çünkü rivayet edildiğine göre Osman Bin Affan (radıyallahu anh) doğmamış çocuklarının fıtır sadakasını veriyordu.

Erkek kendisinden ayrı yaşayan eşinin ve çocuklarının fıtır sadakasını vermeli midir?

Hanefi ve Zahiri mezhebi dışındaki diğer mezheplere göre kocanın, nafakalarını vermek zorunda olduğu eşinin ve çocuklarının fıtır sadakasını vermesi vaciptir. Kocadan kaynaklanan bir sebepten dolayı küs hayatı yaşanıyorsa yine onlara bakmak ve fıtır sadakalarını vermek zorunluluğu vardır. Fıkıh kitaplarında detaylı bir şekilde izah edildiği üzere nafakanın verilmesine engel olan bazı durumlar vardır.  Bunlardan biri kadının ‘naşize' yani kocasına isyan etmesi, ona itaat etmemesidir. Kadın kocasına itaat etmezse koca kendisine nafaka vermeyebilir. Dolaylısıyla fıtır sadakası da bu durumda kocaya vacip değildir.

Birbirlerinden ayrı yaşayan eşler, kadından kaynaklanan bir sorundan dolayı küsmüş iseler erkek, eşinin fıtır sadakasını vermek zorunda değildir. Ama çocuklarının fıtır sadakasını her hâlükârda vermelidir.

İslami hizmetlerde bulunan medrese, STK, vakıf gibi yerlere fıtır sadakası ve zekât verilir mi?

Hayır kuruluşları, mal sahibinden adlıkları zekâtı hak sahiplerine verdikleri durumda kendilerine zekât ve fıtır sadakası verilebilir. Fakat bunu çok iyi araştırmak gereklidir. Acaba kişinin fıtır sadakasını verdiği bu kuruluşlar gerçekten İslam adına hizmetlerde bulunuyor mu yoksa bulunmuyor mu diye. Fıtır ve zekât bir sorumluluktur. Sadece maldan çıkarmak yetmez. Kuran'da geçtiği üzere zekâtı hak edenlere vermek icap eder. 

Zekâtın verilmesi gerektiği kişileri zikreden Tevbe suresindeki ayette “Allah yolunda olanlar" kısmı Peygamber (aleyhissalâtu vesselam) zamanında Allah yolunda cihad eden kimseler için geçerliydi. İslam âlimleri genel bir mana ifade eden bu ayetteki maksadın sadece cihad değil, hayırlı hizmetlerde bulunan vakıflar, İslami sivil toplum kuruluşları, içerisinde ilmin okunduğu medreseler ve Kuran kursları gibi yerlerin de bu kısma dâhil edilebileceğini beyan etmiştir.

"Fıtır sadakamı başkası verebilir mi?"

Fıtır sadakası, kişinin kendisi ve nafakası vacip olan eşi ve çocukları adına vermesi vacip olan bir sadakadır. Bir kimse, kendi izni ve vekaletiyle fıtır sadakasını başkasına verdirebilir.

Editör: Haber Merkezi