"Camiler ve Din Görevlileri Haftası" münasebetiyle açıklamalarda bulunan İttihadul Ulema Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, gün geçtikçe camilerin gerçek anlamdaki işlevini yitirdiğini belirterek, camilerin gerçek fonksiyonlarına kavuşturulması gerektiğini belirtti.

Din görevlilerinin toplumun manevi doktoru görevini görmeleri gerektiğini söyleyen Şimşek, camilerin vakit namazları için açılıp kapatılan mekânlar olarak değil, toplumun ıslahına yönelik çalışmaların yapıldığı yerler olarak görülmesi ve bilinmesi gerektiğini söyledi.

Bütün din görevlilerin Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nı tebrik edip, bu günlerin hayırlara vesile olmasını temenni eden Şimşek, “İçinde bulunduğumuz hafta, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’ olarak ilan edilmiştir. Bizde bu vesileyle İttihad olarak bütün din görevlilerimizi tebrik ediyoruz. Din görevlilerimize çalışmalarında başarılar diliyoruz. Camilerimiz tarih boyunca daima ibadetin merkezi olarak kabul edilmiştir. Müslümanların ibadetgâhı, toparlandıkları, birlikteliğin ve ıslahın sağlandığı mekânlar olmuştur. Camilerimizdeki minberler, kürsüler ve mihraplar hep bu manada görev yapmışlardır. Dolayısıyla bugün her zamankinden daha fazla camilerin gerçek fonksiyonlarını icra etmeye ihtiyaç vardır.” dedi.

“Camiden kopuk bir toplumun geleceği yoktur”

Camilerin birer hastane olarak manevi yönde toplumun hizmetine sunulması gerektiğine işaret eden Şimşek, “Aynı şekilde görevlilerimizin, imamlarımızın, müezzinlerimizin, müftülerimizin ve vaizlerimizin bu toplum için birer manevi doktor görevini görmeleri gerektiğine inanıyoruz. Toplumlumuz gün geçtikçe maalesef camiden, cemaatten ve ibadetten mahrum kaldığı için camilerimiz yetim ve cemaatsiz kalmışlardır. Maalesef camilerimiz adeta birkaç yaşlıya bırakılmış vaziyettedir. Bu içler acısı bir durumdur. Camiden kopuk bir toplumun geleceği yoktur. Peygamber efendimizin camilere kadar önem verdiğini hepimiz iyi biliyoruz. Yeryüzündeki bütün camiler Kâbe’nin birer şubesi ve Allah-u Teâlâ’nın evleridir. Yeryüzündeki en değerli mekânlardır. Halkımızın Allah-u Teâlâ’ya kulluk görevlerini yapabilecekleri en güzel yerler şüphesiz ki Allah-u Teâlâ’nın evleri olmalıdır.” diye konuştu.  

“Camiler vakit namazları için açılıp kapatılan bir mekân haline getirilmemelidir”

Kötülük içerisinde ölüm kalım savaşı veren nesle yönelik camilerde ıslah çalışması verilmesi gerektiğinin altını çizen Şimşek, konuşmasına şöyle devam etti: “Toplumumuz camiye alışmalı, alıştırılmalıdır. Camilerde imamlarımız tarafından toplumun ıslahı sağlanmalıdır. Camilerimiz aktif olmalıdır. Sadece belirli vakitlerde değil, her zaman bu halkın ıslahı ve hidayeti için camilerin seferber edilmesi lazımdır. Bugün çocuklarımız, gençlerimiz ve neslimiz maalesef büyük bir ahlaksızlık ve kötülük buhranı içerisinde adeta ölüm kalım savaşını veriyor. Dolayısıyla ne yapıp edip camilerimizin toplumun ıslahında aktif hale getirilmesi gerekir. İmamlarımızın bu konuda gönüllü olarak hizmet etmeleri gerekir. Camiler günde 5 vakit namaz için açılıp kapatılan bir mekân haline getirilmemelidir. Adeta cezaevleri gibi namazdan sonra kapıları kapatılan ve sadece namaz vakitlerinde açılan bir yer olmamalıdır.”

“Camiler bütün kötülükleri ortadan kaldıran mekânlar olmalıdır”

Camiye ve dine düşman bir neslin yetiştiğine dikkat çeken Şimşek, “Toplumumuzun camilere ihtiyacı var. Çocuklarımız, gençlerimiz ve neslimiz artık ibadetsiz bir hayata sürükleniyor. Her türlü kötülüklerin içerisine sürükleniyor. Bütün bunları ortadan kaldırabilecek camiler olmalıdır. Çocuklarımız camiyi öğrenmeli ve camilerle tanışmalıdır. Anne-babalar camilere sahip çıkmalı. İmamlarımız camilerimize sahip çıksın. Toplumu camiye teşvik etsinler. Aksi takdirde ibadetsiz, namazsız, niyazsız ve İslamsız bir nesil yetişecektir. Dinine düşman, ibadetinden mahrum bir nesil yetişiyor. Bunu görmezden gelmemiz mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi