Ramazan ayının idrak edildiği şu günlerde, geçmişi anımsayan yaşlılar “Ah şu eski Ramazanlar” diyerek eski Ramazanları arıyorlar. Geçmişteki Ramazanlarda manevi havanın çok daha yüksek olduğunu belirten yaşlılar, eskiden insanların çok zor şartlarda olmalarına rağmen oruçlarını yemediklerini ifade ettiler.

Bismil’in Tepe Mahallesinde 85 yaşındaki H.Abdulmecit Bulut, “Eski Ramazanlarda yiğitlik vardı. Genç iken sevgi ve muhabbetle orucumuzu tutar namazımızı kılardık. Nerede o eski Ramazanlar, eski Ramazanlarda Kur’an, ayet ve hadislere ilgi daha çoktu. İnsanların birbirine sevgileri fazlaydı” dedi.

27_6.jpg

H.Abdulmecit Bulut, Eski Ramazanlarda yaz sıcağında ekin biçtiklerini tüm zorluklara rağmen oruçlarımızı yemediklerini ifade ederek, eskiden şimdiki Biçerdöver yoktu. Elle veya tırpanla ekinleri biçiyorduk. Harmana getiriyorduk. Klima yoktu. Şimdi Biçerler var. İnsanların yaşam alanı daha kolaylaştı. Buna rağmen geç yaşında oruçları yiyenler büyük fırsatı kaçıracaklar. Sakın bu fırsatları kaçırmayın. Dedi.

ORUÇLUYKEN AKŞAMA KADAR TARLADA ÇALIŞIRDIK.

Oruçlu bir şekilde birçok işimizi yaptığını ifade eden H.Abdulmecit Bulut, Tarlada çalışırken öğleye kadar aralıksız çalışır, öğleden ikindiye yakın bir zamana kadar uyur, sonra tekrar akşama kadar çalışırdık. Daha sonra eve gidip orucumuzu açardık. Oruçlu olmayan birileri olsaydı çok tuhaftı. Bu zamanda oruç yemek tuhaflıktan çıkmış. Ah! eski ramazanlar, birileri oruçlu olmasaydı da kimseler görmezdi. Oruç tutamayanlar açıktan oruç yemezdi. Saygı ve utanma vardı. Zamanımız çok güzeldi. Dedi.

ORUÇ SAĞLIĞA FAYDALIDIR.

Orucun sağlığa faydalı olduğunu ifade eden Bulut, Hatırladığım kadarıyla yaz mevsiminde orucu iki dönem gördüm. İmkânlar şimdiki gibi değildi. Eski Ramazanlarda yaz mevsiminin orucu şimdikilerinden daha zordu. O zamanlar herkes oruçlu bir şekilde tarlalarda çalışırdı. Çoluk çocuklarımız yanımızdaydı. Şimdi bu yaşlılığımla ben hanım tek başımıza evde yaşıyoruz. Hayat şartları çok zor, eski Ramazanları özledik. Bu yaşıma rağmen Allah’a çok şükür orucumu tutuyorum. Oruç tutarken daha rahatlıyorum. Ayaklarım ağrıyordu. Teravih namazları kıldığında ayak ağrılarım gidiyor. Gençlere sesleniyorum. Sakın oruçlarınızı yemeyin. Bu mübarek günler bir fırsattır.” şeklinde konuştu.

“Canımızdan geçer, orucumuzdan geçmezdik”

Diyarbakır Bismil ilçesine bağlı Mirzebey (Mirzebega) köyünden olan 79 yaşındaki H. Ahmet Ertekin ise “Ben çocukken bütün büyüklerimiz oruçlu bir şekilde yaz ortasında buğday hasadı yaparlardı. Oruç yiyecek kimse yoktu. Şimdi kim ne yapıyor onu bilemeyiz. O zamanlar fakirlik çoktu. Sahurlarımızda yiyecek olarak çorba, ekmek ve soğan vardı. En kıymetli yemekte bulgur ve pilavdı.  Tarlada çalışıyorduk tarlanın tüm işlerini yapıyorduk, orucumuzda tutuyorduk. Canımızdan geçer, orucumuzdan geçmezdik. Bu zamanın geçlerine de çok nasihatler yapıyoruz. Uygulayıp uygulamamaları ellerinde onlara artık gücümüz yetmiyor.” ifadelerini kullandı. 

02d6b02dd976660191a6.jpg1111-001.jpg

Editör: Haber Merkezi