Dicle EDAŞ ekipleri, kaçak kullanımı önlemek gerekçesiyle Esentepe Mahallesi'nde elektrik sayaçlarını direklerin üzerine çıkarma çalışmalarına başladı.
Elektrik sayaçlarının direğin tepesine çıkarılmasının "haksızlık" muamelesi olduğunu belirten mahalleliler, toplu bir şekilde DEDAŞ'ı protesto etti. 
Protestonun başlamasıyla DEDAŞ ekipleri mahallenin elektriklerini keserek çalışmalarını yarıda bırakmak zorunda kaldı. Ekipler, daha sonra bölgeden uzaklaştı. Olay yerine gelen çok sayıda polis ekibi güvenlik önlemleri aldı.
Mahalle sakinlerinden Seyithan Kaya, onlarca yıldır mahalleye hizmet yapılmadığını savundu. Kaya, "Mahallemizde okul, hastane, servis ve bakımı olmayan bir hiçbir projeye alınmayan bir mahalledir. Bizler hizmet için resmi kurumlara başvurduğumuzda, bize 'sizin mahalle köydür' diyorlar. Ondan dolayı biz hiçbir hizmetten ve projeden faydalanamıyoruz. Bizim mahalle sakinlerinin çoğu fakirdir. Çoğunun da arabası yok. Ondan dolayı 4 kilometre uzaklıktaki ilçeye yürüyerek gidiyoruz." dedi.
Sayaçların direğin üzerine çıkartılması halinde şişirilmiş faturalarla karşılaşacaklarını ileri süren Kaya, "Bize elektrik hırsızlığı yaptıklarını söylüyorlar. Madem hırsızlık yapıyoruz sabit ücret yapsınlar. Hakkımız neyse onu ödeyeceğiz. Ama onlar saatlerimizi direklerin tepesine kurarak hırsızlık yapıyorlar. 300’e yakın hane var burada. Araştırın, içlerinde 10 emekli var mıdır? Millet çok mağdur durumda.  Direklerin üzerine taşınan saatlerimize gelip okuttuklarında sormadan 500-600 TL fatura çıkarıyorlar. Asıl hırsızlık budur. Hırsızlık muamelesi bizi rencide ediyor." ifadelerini kullandı.

41-002.jpg
Sayaçların direklerin üzerine çıkarılmasıyla "hırsız" muamelesine maruz kaldıklarını aktaran Saim Türk, "Gelen sorumlular bize kaçak kullanıyorsunuz diyerek bizi hırsızlıkla suçluyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Batıda kullanılan kaçaklar buranın yüzde %10'u değil. Orada çalışan her bir fabrika bir köy kadar elektrik yakıyor. Hepsi de kaçak, niye? Biz sahipsiziz diye. Bizim haberimiz olmadan ayda 300'mü, 400'mü, bin TL mi gelir belli değil. Yani biz bunu ödemek zorunda değiliz de ziyade ödeyemiyoruz. Bizi hırsızlıkla itham etmesinler, saatlerimizi direk başına değil de balkonlara, evin dışına kurabilirler. Diyelim ki bir mahallede bir iki ev abonesiz olabilir. Gelip abonelerini yapsınlar. Burada kimse kimsenin cezasını çekmek istemiyor.  Saatlerimizi de evin dışına çıkarsınlar. Ya da şöyle bir şey yapabilirler. Pazarlık konusu ortaya girerse her bir eve 50 TL mi yazarlar sabit olarak 100 mü yazarlar, yazsınlar. Biz bunu kabul ederiz. Kimse milleti karşısına almasın. Kimseyi galeyana getirmesinler, kimseyi isyana teşvik etmesinler. Kimse milletin iyiliğini suistimal etmesin. Kimse bu olaydan faydalanmak istemesin.  Bu çağ dışı bir şeydir yıl olmuş 2020 bize insan dışı muamelesi yapılıyor hepimizi cezaevine koysalar biz mücadelemizi devam edeceğiz çocuklarımıza ayakkabı alamıyoruz bu faturayı nasıl ödeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Bu mahallede en az 50- 60 tane üniversite mezunu var. Bunların içerisinde hiçbir tanesi iş sahibi değildir. Yoksul vatandaş olarak devletimize şunu diyoruz. Bu mahallede oturan hiçbir tanesi 400-500 faturayı ödeyecek durumda değildir diyen Türk” bir hanede en az 10-15 nüfus var. Evinin geçimini de sadece bir kişi yapıyor oda kıt kanaatle evini geçindirmeye çalışıyor. Evini geçindiremeyen aile reisi nasıl nu faturayı ödeyecek devletimiz bunu bizden daha çok iyi biliyor. Biz sadece bunu istiyoruz eski sistemimiz devam etsin nizami Standard bir fiyat belirlensin öbür türlü hiç kimse bu yükün altında kalkamaz. Bizim mahallede cihaza bağlı olan hastalar var. Üniversite sınavlarına çalışan öğrencilerimiz var her ailenin 4-5 tane okuyan öğrencimiz var. Tüm aile ısınmak için bir odada oturamaz ders çalışanın odası ayrı hasta olanın odası ayrı olması. Bizler şimdi ki yeni yapılmak istenen sistemle yaşasak altında kalkamayız ayda en az 500 ile bin tl aşağısında fatura gelmez. Bizde diyoruz ki bizler bu faturaları ödeyecek durumda değiliz hepimiz işçiyiz ben üniversite mezunu olduğum halde samana giderek geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Üniversite okuduğum için bir mesleğim yok saman işçiliği de her gün yok ayda birkaç defa gidebiliyoruz saman işi bittikten sonra boşta kalıyorum eve ekmek götürmekten zorlanıyorum nasıl elektrik faturasını ödeyeceğim. “Dedi.    
Konuyla ilgili açıklama yapan DEDAŞ yetkilileri, uygulamanın sadece söz konusu mahalleye has olmadığını, bir çok mahallede bunu uyguladıklarını belirtti.
Yetkililer, mahallede kaçak elektrik kullananların olduğunu ileri sürerek bunun önüne geçmek için böyle bir uygulamaya gittiklerini ifade etti.
Yetkililer, "Faturanın yüksek gelmesi bizimle bir alakası yok. Kişi ne kadar kilovat kullanırsa faturasına o yansıyacak." diye belirtti.

10-021.jpg42-003.jpg
 

Editör: Haber Merkezi