DİYABAKIR - Mustazaf Der'in yargı kararıyla kapatılmasına tepkiler her geçen gün artarken bir tepki de Bismil'den geldi.
Bismil'de faaliyette bulunan Vefa Der düzenlediği kitlesel basına açıklamasıyla Mustazaf Der'in kapatılmasına ve kızının başörtülü olarak okumasına destek verdiği için Güllü Çevik'e yargılandığı mahkeme tarafından verilen 30 ay hapis cezasına tepki gösterdi.
Kurtuluş Camiinde cuma namazından sonra Vefa Der öncülüğünde bir araya gelen Bismilli vatandaşlar Mustazaf Der'in kapatılmasını ve Güllü Çevik'e verilen hapis cezasını protesto ettiler. Vatandaşlar sık sık tekbirler getirerek ve sloganlar atarak tepkilerini dile getirdiler.
"Halkımızın Yarasına İlaç ve Derman Olan Mustazaf Der Kapatıldı"
Vefa Der, adına basın açıklamasını M. Emin Bal okudu. Mustazaf Der'in bu güne kadar düzenlemiş olduğu faaliyetleri anımsatan Bal, "Yaptığı hayırlı ve faydalı etkinliklerle halkın gönlünde taht kuran, düzenlediği Peygambere Saygı Mitingi ve kitlesel Kutlu Doğum etkinlikleri ile insanlara huzurun kaynağının Resulullah`ın sünnetine tabi olmakta olduğunu hatırlatan ve Hz Peygamber (sav)`in kutlu yolunun takipçileri olduğunu her platformda haykıran Mustazaf-Der kapatıldı. Mazlum ve Mustazaf Filistinli kardeşlerimize destek olan ve acılarını paylaşan Mustazaf-Der kapatılmıştır. fakirlik ile mücadele şiarıyla, kurulduğu günden beri on binlerce fakir, yoksul ve gariban aileye gıda ve giyim yardımında bulunan, ekonomik açıdan halkımızın yaralarına ilaç ve derman olmaya çalışan Mustazaf-Der kapatılmıştır. İhtilaf ve ayrılıklarla mücadele ilkesi ile yola koyulan, yüzlerce kan davasını çözen ve her platformda kardeşliği savunan, birlik, dirlik ve kardeşlik çağrısı yapan, tamamen yasal sınırlar içerisinde, legal faaliyetleri olan, saygın bir sivil toplum kuruluşu olan Mustazaf-Der kapatılmıştır." dedi.
Cehalet ile mücadele edip binlerce genci zararlı alışkanlıklardan kurtarıp cami ve okul yolunu gösteren bir derneğin keyfi bir şekilde kapatılmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını ifade eden Bal, "Hayırlı hizmetlerle tanınmış, yüzlerce güzel etkinliğe imza atmış, hakkı haykırmış ve haklının yanında yer almış, en ufak bir taşkınlık yapmamış yapanlara da prim vermemiş, güzelin ve doğrunun yanında yer almış, halkımızın gönlünde taht kurmuş böylesi saygın bir kurumun kapatılmış olmasında hiç bir iyi niyet görmüyoruz." İfadelerini kullandı.
"Yargıtay'ın Kararı Pek de Yabancısı Olmadığımız Bir Karardır"
Mustazaf Der'e isnat edilen sözüm ona suçları sıralayan Bal açıklamalarına şöyle devam etti:
"Mağdur, muhtaç ve kimsesizlere yardım yapmak, küskünlerin ve kan davalıların arasındaki ihtilafları çözmeye çalışmak, eğitim ve bilgilendirme seminerleri düzenlemek, Üniversiteye hazırlık kursları açarak öğrencilere yardım etmek, özellikle çocuklara Kur`an-ı Kerim`i öğretmek, başörtüsü yasağına karşı protesto gösterileri düzenlemek, Peygambere ve Kur`an`a yapılan hakaret ve çirkin saldırıları tel`in mitingleri düzenlemek, Filistin`e destek mitingleri düzenlemek ve en önemlisi de milyonları sokağa dökerek Kutlu Doğum yani Mewlid etkinlikleri düzenlemek…
Yargıtay ve buna bağlı yargı mekanizmalarının verdiği kararlar aslında pek yabancısı olmadığımız kararlardır.
Zira konu İslam akidesi ve mütedeyyin Müslümanlar olunca ilgili makamların ne kadar hukuksuz davrandıklarına pek çok kez şahitlik etmişizdir."
"Güllü Çevik'e Verilen Ceza 28 Şubat'ın Bitmediğinin Delilidir"
Gaziantep'te kızının başörtülü olarak okumasına verdiği destekten dolayı Güllü Çevik'e verilen hapis cezasına da değinen Bal, "Son günlerde yaşanan ikinci hukuk skandalı da Gaziantepte Güllü Çevik bacımızın başörtülü okumak istediği için okula alınmayan kızının hakkını aradığı için aldığı 2 yıl 10 ay hapis cezasıdır." dedi.
"Güllü Çevik bacımız, kızını başörtülü bir şekilde okulun kapısına kadar götürmüş, okula alınmayan kızının hakkını aramak için suç duyurusunda bulunmak üzere savcılığa gitmiş, savcılık okul idaresi yerine anneye dava açmış, yapılan yargılamada kendisine 2 yıl 10 ay hapis cezası verilmiştir." diyen Bal, "Bir yandan "Haydi Kızlar Okula" diyecekler, öte yandan da kızını başörtülü okutmak istediği için bir anne cezalandırılacak. Bu ne yaman çelişki, bu ne biçim adalet, bu ne biçim anlayış! Halkı müslüman olan bir ülkede Allah'ın emri olan başörtüsünden dolayı, üstelik bir anneyi cezalandırmak, ilkel toplumlarda bile görülmeyen bir uygulamadır."şeklinde konuştu.
Güllü Çevik'e verilen cezanın 28 Şubat'ın bitmediğinin delili olduğunu ifade eden Bal, "Bu ceza, Güllü bacımızın şahsında tüm müslümanlara inançlarından dolayı verilen bir cezadır. Bu ceza örtülü kızlarımızın temel insani hakları olan eğitim görme hakkının elden alınması, gasbedilmesidir. Kızının eğitim görmesi için gayret eden bir anneyi cezalandırmak tarihte görülmemiş bir olaydır ve Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke, bir utanç olayı olarak kayda geçecektir." dedi.
"Hükümetin Zulümler Karşısında Sesiz Kalması Manidardır"
Hükümet yetkililerinin bu zulümler karşısında sessiz kalmasının manidar olduğunu ifade eden Bal şöyle konuştu: " Hak ve özgürlüklerin arttığından dem vuran hükümet yetkilileri neden bu zulümlerin önüne geçmemektedir? Bir anne ki çocuğunun başörtüsü ile okumasına destek olmasından dolayı cezalandırılıyor. Zalimlerin güçleri, mazlum ve mustazaflara yetmektedir. Ama şunu unutmasınlar ki Allah, mazlum ve mustazafların daima sahibi ve koruyucusu olmuştur.
Kız çocuklarının okuması için kampanyalar başlatan, her ortamda özgürlüklerden, çok seslilikten, şiddete başvurulmadığı sürece, tüm fikirlerin serbestçe ifade edildiği bir ülkede yaşadığımızı ve daha özgürlükçü bir anayasanın hazırlandığını ifade eden hükümet yetkililerinin, bu kararlar karşısındaki tutumları nedir? Merak ediyoruz.
Bir hukuk garabeti olan Mustazaf-Der'in kapatılmasını, Gaziantepli Güllü Çevik bacımıza verilen hapis cezası zulmünü nefretle kınıyor, zalimleri Kahhar olan Allah'a havale ediyoruz.
27.05.2012 Pazar günü saat 16,30'da, Diyarbakır İstasyon Meydanında, Mustazaf-Der'in kapatılmasını protesto etmek için yapılacak mitinge duyarlı tüm halkımızı davet ediyoruz." Kaynak: (Hasan Gündüz-İLKHA).
