LEBBEYK ALLAHÜMME LEBBEYK…

07 Mart 2016

Umre ’ye Niyetlendik ve Allah’ta bu niyetimizin gerçekleşmesini kendi lütfu inayetiyle sağladı. O’na şükürler olsun! İnşallah hac ’da nasip olurdu!

En sonunda maddi imkânlarımızı zorlayarak, bir karar verdik. Umre ‘ye gidecek, oraları, o mukaddes yerleri görüp ziyaret edecek ve Rabbimize kulluk vazifemizi yerine getirecektik! Hem de birçok ailenin kendi çocuklarını ortalığı kasıp kavuran seküler, laik, giderek yozlaşan ve her açıdan cıvıklaşan materyalist/maddeci ortamda ateşe atmada bir beis görmedikleri dönemde, ata yurdu, İbrahim(a)’ın ayak bastığı ve inananlara yurt kıldığı mukaddes topraklara…

07 Mart 2016 Bismil’de harekete ederek, Diyarbakır havaalanına saat 13.00’de vardık. Uçak saat 17.00’de kalkacaktı. Kafile başkanımız İmam Muzaffer Bilgin’di Uçağımızın kalkmasına daha birkaç saat vardı. Beklemeye koyulduk. Uçakta 92 kişi Diyarbakır umre yolcusu, 68 Kişi Siirt umre yolcusu vardı.

17:15’te hareket eden Türk Hava Yolları’na ait uçağımız, üç buçuk saatlik bir uçuştan sonra aşağıda kum tepeleri ve otsu ve dikenli bitkilerin serapa uzandığı çölleri yüksekten geçerek bir müddet sonra Medine havaalanına vardı!

Kişisel açıdan bir manevi gelişim yolcuğu olarak nitelendirilebilecek bu kutsal seyahatin amacına uygun bir şekilde gerçekleşebilmesi için, bilinçli bir şekilde yerine getirilmesi gerekir.

MEDİNE’YE VARIŞ…

Medine’ye varmıştık. Havaalanı içerisinde bizi bekleyen pasaport işlemlerinden sonra saat 24:00 sıralarında otele vardık. Otel’de 700 metre uzaklıktaki Mescid-i Nebevi, sekiz, on civarında bulunan Selatin camilerini tümden içerisine alacak kadar içi ve dışı geniş mescit… Bir vesileyle öğrendim ki, mescidin şimdiki alanı döneminin Medine’sinin alanına eşitmiş, zamanla ibadet ihtiyacına binaen tarih boyunca birkaç kez mevcut iktidarlar tarafından yenilenip genişletilmiş… Artık Hz. Peygamber’in huzurunda idik! Ne mutlu bizlere ki, âlemlere rahmet olarak gönderilen yüce insanın misafiriydik. Onun da bize hediyesi Medine hurması ve zemzem suyu idi! İki mübarek şey; ye, iç ve Rabbine şükret!

img_5056.jpg

1-036.jpgimg_4975.jpg

Umre yolculuğu, hac yolculuğu gibi bir ibadet yolcuğudur. Bu yolculuk kişinin manevi hayatın gözden geçirilmesi ve ruhi bir yenilenme gerçekleştirilebilmesi için önemli bir fırsattır.

BEŞİNCİ GÜN; 11 MART 2016, CUMA

Beşinci gün cumaydı. Bende namaz vaktinden iki üç saat önce mescitte yerimi almak için Mescidi nebevide bulunduk. Bizim kafilede Bismilli (Tepe beldesinde 3 bayan ve 4 Erkek olmak üzere) 7 kişi vardı.

Çünkü Allah’ın insanları affettiği ve duaları ve tövbeleri geri çevirmediği mübarek mekânlarda bulunmak, bunun için önemli bir fırsattır. Bundan sonraki hayatımız için tertemiz bir sayfa açabilmek için umre yolculuğumuzun, hayatın geri kalan süresi açısından bir sözleşmeye dönüşmesi gerekir. Allah’ın elçisinin çizdiği yolda sapmayacağına, İslam’ın ortaya koyduğu güzellikleri insanlara ulaştırmak için çalışacağına, haksızlıklara arka çıkmayacağına, iyi bir insan ve iyi bir Müslüman olacağına söz vermektir.

Medine’de muhaverede Hz peygamberi ve Peygamber mescidini ziyaret etmek, sıradan bir ziyaret değildir. Medine bir özlemdir. Peygambere duyulan bir özlemdir. Hz peygamber burada Temiz bir toplumun nasıl oluşması gerektiğini hayata geçirerek öğretti

Medine’de 8 gün kaldık. Medine’den ayrılmadan kendi durumumun bir muhasebesi yaptıktan sonra, söz verir kendi kendine, ravzahı muhatarada adete Allah’ın Resulüne beya’at edercesine , ‘’hiçbir şeyi Allah ve resulünün önüne geçirmeyeceğime’’ (Hucurat suresi ayet 1) ‘’Allah ve Resul’üne itaat edeceğime’’ bundan böyle bütün hayatımda ‘’Resül ile birlikte yol tutacağıma (Furkan süresi Ayet 27) Onu kendisine ‘’Güzel bir örnek edineceğine’’ (Ahzap süresi ayet 27) dair söz verir bey ’at eder.

Sonra Hadiste Cennet bahçelerinden bir bahçe olarak nitelendirildiği Hz. Peygamberin evi ile Mimberi arasında iki rekat namaz kılmayı Allah bize nasip etti.

Tepe Beldesinde ikamet eden 5 defa hac farizası ve 7 defa 30 günlük Ramazan ümresi ile 7 defa normal ümre ve 1 defa küdüs ziyareti yapan H. Ramazan Özaydın Dayı’mın tecrübesi ve bilgisinde çok yaralandım. Bize tecrübesini ve bilgisini bize paylaştı. Allah ondan razı olsun.

Medinede Cennetü’l Baki mezarlığı ziyaret ettik. Medine’de Cumartesi günü Medine’ye 5 km uzaklığında Kuba mescidi ziyaret ettik. 2 rekat namaz kıldıktan sonra, Kıbleteyn mescidi (iki kıbleli mescit anlamı taşıyan mescidi ziyaret ettik. H.Ramazan Dayı Kıbleteyn mescidinden Müslümanların Kudüs’e yönelerek Kudüs tarafındaki işaret yerini bize gösterdi. Daha sonra 70 sahabenin şehit olduğu Uhut dağına gittikten sonra, Hendek savaşında kazılan yerlerdeki mescidi ziyaret ettik. Daha sonra Cuma mescidine gittik.

MESCİDİ NEBEVİ İLE İLGİLİ ÖĞRENMİŞ OLDUĞUM TEKNİK BİLGİLERİ AKTARMAK İSTİYORUM

TOPLAM ALAN: 400.327 M2 (YANİ 400 DÖNÜM)

Cami içi: 100.000 m2

Sütuh alanı: 67.000 m2

Mescidi çevreleyen alan: 235.000 m2

CEMAAT KAPASİTESİ

Kapalı Kısım: 300.000 kişi

Üst kat: 90.000 kişi

Çevresi ile birlikte 1 milyon kişi namaz kılmaktadır.

Mescidi nebevinin 10 adet minaresi vardır. 6 tanesi yenidir. Yeni minareler 104 metre yüksekliğinde 334 basamaklı, beş şerefelidir.

Üst kata çıkış için, 6 yürüyen, 18 de normal merdiven vardır.

Kapı adedi 81’dir.

Zemin üstünde 2020 adet kolon vardır.

Mescidi nebevinin yeni yapılan kısımları klimalıdır. Soğutma yaklaşık 7 km. uzakta kurulmuş tesislerde tünel bağlantısı ile sağlanmaktadır. Mescide 627 adet güvenlik ve naklen yayın yapan kamerası vardır. Bunlar sayesinde mescidin her noktası görüntülenebilmektedir.

Altında takriben 5.000 adet araç kapasiteli U şeklinde iki katlı yer altı otoparkı yapılmıştır.

ALTINCI GÜN; 12 MART 2016

Medine çarşılarında hayatın izini sürmek; Sabah namazını kıldıktan sonra rutin yeme, içme merasimi sonrası bir miktar dinlendikten sonra mescidin avlusuna sınır Cennetü’l-Baki mezarlığına yolum düşmüştü. Geniş bir alana yayılan mezarlıkta sembolik olarak bir, iki mezar dışında belirli bir mezar yoktu!

O gün elimden geldiği kadarıyla Medine’yi, daha doğrusu mescidi mehaz alıp gidebileceğim yere kadar gitmek ve orayı gezmek, çarşılarında dolaşmak, halkın durumuna muttali olmak aşkıyla elimden geldiği kadarıyla dolaşıp durdum. Yeri geldi, oraya özgü bitpazarlarını- çoğunda Afrikalılara yönelik basit elbiseler satılıyordu- İngilizce ve Arapça kitaplar satılan kitabevlerini dolaştım, bizden bir şeyler aradım. Yeri geldi Arapça, ‘Mat’am’(Yemek Yeri) denilen lokantalarını, incik, boncuk satan küçük dükkânları, bir kısmını Türklerin ve Özbeklerin çalıştırdığı kuyumcu dükkânlarının önünden geçtim…

Şunu gördüm ve müşahede ettim; Mescide paralel sokak ve caddelerin, dükkân ve sair işyeri bağlamında, blok olarak Kürtlere, Türklere, İranlılara, Pakistanlılara, Bangladeşlilere, Malezyalılara, Afrikalılara hizmete yönelik hizmetlerde bulunuyorlar. Zaten çoğunun çalıştırıcısı da ya Kürt, Türk/Özbek, ya Pakistanlı, ya da Bangledeşli. Kitapçı, sarraf, kuyumcu veyahut ta yeme içme işi üzerine kurulu dükkânlar…

Hurmaları Medine’de alıp PTT ile Türkiye’ye memlekete gönderecektik. Bizim kaldığımız otele hurma bahçe sahipleri geldiler. Kaldığımız Otele gelen ve Silvanlı olduğunu ve Medine'de kendi bahçeleri olduğunu hurma satıcısının gidip bahçesine baktım. Bismil’de Doruk köyünde Umre ‘ye gelen hemşerilerimizde vardı. Pazarlık yaptık. 1 Kg hurma 18 Riyala pazarlık yaptık. 75 kg satın aldık. PTT kargo parasını verdikten sonra yine Otele döndük. Sonra anladık ki, Medine’de en iyi ve ucuz hurmalar Medine’nin hurma pazarında bulunur. Pazarda 400 yakın dükkân var. Hurmaları seçerek, alıyorsun. Bahçe sahipleri de pazarda hurmaları sergiliyor. Bir bahçeye gittiğinde seçme şansımız fazla olmuyor. En iyisi pazarda hurma almak, bahçede değil, İkincisi Umre veya Hacca gidenler çoğu zamanlarını hep eşya almakla geçiyorlar. Umre veya Hacca giden Hurma ve Zemzem suyundan başka bir şey almasına gerek yok. Oradaki eşyaların %98 Çin malı ve Çin’in en kalitesiz malı, aynı zaman da en yüksek fiyata satıyorlar. Örnek olarak, orda aldığımız teşbih ’in aynısını Bismil’de aldım. 5/1 fiyatına yanı oradaki malzeme Türkiye’de 5-6 kat daha pahalı, getirmesi Uçağa koyması da cabası, Orası İbadet ve kutsal yerleri ziyaret yeridir. Ticaret yeri değildir. Eskiden belki eşya orda ucuz olabilirdi. Ama şimdi Türkiye daha ucuz ve daha kaliteli, 2.cisi Umre ve Hac ziyaretinden sonra gelen misafirlere en iyi hediye Hurma ve Zemzem suyudur. Başka bir şey vermenize gerek yok. Çoğu kişilerde duydum, eşya yüzünden umre veya Hacca gitmiyorlar. Durumu müsait olanlar her misafirine 500 gr hurma ve Zemzem suyu hediye edebilirsin. Zaten en değerlisi de Hurma ve Zemzem suyudur. Başka bir şey almana gerek yok.

MEDİNE’DE SON TURLAR VE UMRE HAVASINA GİRMEK… 8. gün Medine’de son turlarımız atıp namaz, niyazdan sonra Medine’de son günlerimizi kaldığımız Otel’e döndük. Bizi bir, iki saat sonra gireceğimiz ihram telaşı sarmıştı. Dünya gözüyle hayatın içerisindeyken ilk kez günlük elbiselerimi çıkarıp ‘iki parça’ beze sarılacaktım. Anlatılması imkânsızdı ve müthiş bir duygu veriyordu, insana… İhramda bütün insanlar eşit oluyordu. Medine’de İslami duyarlılığımızı bulunduğu noktadan daha illeri taşımış olarak dönmenin idraki içindeydik.

Her karışı Resulullah (SA.V)’in ve sahabe-i kiramın hatıraları ve izleriyle dolu bir coğrafyaya yolculuk yaparken aslında onların yaşadığı döneme doğru tarihin derinliklerine de bir yolculuk yapmak ve onların İslam namına yaptıkları fedakârlıkları hatırlamak ve İslam’ın bize nice güçlüklerle ulaştığını nab-ı hakka şükretmek ve bu büyük nimetin bize ulaşmasını sağlayanları hayırla yad etmek gerekir.

MEKKE’YE VARIŞ

Ben İlk defa ihrama giriyordum. Kafile başkanından ihramın nasıl giyeceğim konusunda detaylı ve uygulamalı bilgi aldım. Hareket zamanı yaklaştı.ihramlı olarak otelimizden ayrılıp bizi kutsal Mekke vadisine ve Mekke şehrine, yani Kâbe-i Muazzama’ya götürecek otobüse yaklaşık kırk-elli kişilik bir grup olarak bindik. Yolda salavatlar, tehliller getirerek, heyecan içerisinde yarı uyanık, yarı uykulu bir halde 420 kilometrelik yolu aşmaya çalıştık. Bir müddet sonra Zü’l Hulefa’da bulunan mescitte iki rekât namaz kılıp umreye niyetlendik. Artık istediğimiz her şeyi yapamayacaktık! Avlanamayacaktık, tırnaklarımızı kesemeyecek ve kıllarımızdan bir miktar bile olsa, koparamayacaktık! İşin içerisinde bulunan, ama bize zahir olmayan hikmeti de böylece hissetmeye çalışıyorduk!

img_4839.jpgimg_4966.jpg

Saat 10:00 civarlarında Mekke’ye vasıl olmuştuk. Aziziye mahallesindeki Şark otele yemek yedikten sonra, Ben Annam ve babam, H.Ramazan dayı ile Hüsna Yel teyze ile Kâbe’ye, artık, ihramlı olarak umre niyetiyle tavaf ve say’ mesaimiz başlayacaktı. Yaklaşık üç, üç buçuk saat içerisinde umremizi –İnşaallah Rabbim kabul etmiştir, inşaallah- tamamlayıp, otele döndük.

DOKUZUNCU, ONUNCU VE ON BİRİNCİ GÜNLER; 16/ 17/ 18/ MART 2016

Kâbe’de Cuma namazını kılıp tekrar otele dönüp biraz dinlendikten sonra, tekrar Kâbe’yi tavaf etmiştik. Bu sırada da Mekke’yi tanımak için çevreyi dolaşmaya çıktım. Kâbe’nin içinde huzur ve hizmet insanı görürken dışında ise çelişkiler say ki bitmez! Cadde ve sokaklar kirden, tozdan, su birikintilerinden geçilmiyor!

Kâbe’nin çevresini kuşatan bir yığın otel vardı. Daha sonra 2016-2035 yılına kadar kabe çevresindeki yeni proje ile uzay üsüne benzer getirileceği ve çevresindeki otelleri yıkılacağını duyduk. Bir kısmının da yıkım kararı beklediğini öğreniyoruz. Aslında tam bir planlama(sızlık) rezaleti yaşanıyor desek abartılı olmaz, hani… Bu kadar zenginliğe, şatafata rağmen aşamalı bir anlayış hiçbir konuda işlemiyor, adeta akıl yerine duygular ve ihtiraslar söz konusu. Yanlış anlaşılmasın bu duygular pastadan yeterince yararlanamayan zavallı halktan değil, kral ve taifesi için geçerli. Halk sadece olan biteni denetimli bir çaresizlik içerisinde izleyebiliyor, o kadar…

Ha, buna da vurgu yapalım; orası ümmetin ortak malıysa, oranın yönetimi de eşit bir şekilde Müslüman halklara bırakılmalıydı. Bu bir haktı sonuçta!

MEKKE’DE CUMA GÜNÜ,

Cuma namazında yer bulmak için 3 saat önce yer edinmelisin. Yoksa dışarda kılarsın.

KÂBE

Günde en az beş vakit kendisine yöneldiğimiz Kâbe, yeryüzünde âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk binadır. İlk defa Hz Adem tarafından inşa edildiği rivayet edilmektedir.

Her milletten insanlarla birlikte dilleri farklı ama gönülleri bir olan insanlarla tavaf etmek müthiş bir duygudur.

Mescidi Haram denilen mabedin ortasında bulunan Kâbe ile ilgili orada krokileri inceleme fırsatı buldum.

Kâbe, kuzeydoğu duvarı 12,63 Metre; Kuzeybatı duvarı 11,3 metre; Güneybatı duvarı 13,10 Metre; Güneydoğu duvarı 11,22 metre ve yüksekliği 13 metre olan 145 metrekare alan üzerinde kurulmuş taş bir binadır. Üzeri siyah bir örtü ile örtülüdür. Örtüsü, her sene hac mevsiminde yenilemektedir.

Kâbe’nin köşeleri yaklaşık olarak dört ana yönü gösterir. Köşelerden her birinin ayrı isimleri vardır. Doğu köşesine ‘’Hacer-i esved’’ veya ‘şarki’, Küzey köşesine ‘İraki’,batı köşesine ‘şami’, ve güney köşesine ‘Yemani’’ denir.

İSLAM DİNİ, İNSANIN İLİM ÖĞRENMESİ İÇİN GEREKLİ BÜTÜN YOLLARI AÇIK TUTMUŞTUR. ERKEK VE KADIN HERKESE BEŞİKTEN MEZARA KADAR İLİM ÖĞRENMEYİ FARZ KILMIŞTIR.

Umre ’de İhram, Tavaf ve say vardır.

HIRA

Mekkede Hıra dağına ziyaret ettik. Gecce saat 02:00 sıralarda bizim kafilede bazıları Nur dağına çıktık. Yüksek bir dağdı.

Arafat;

Umre ibadeti, kabeyi tavaf ve safa merve arasında sa’y ile gerçekleşir. Umre ibadeti olarak Arafat, münzelife ve Mina’da yapılacak her hangi bir iş ve davranış yoktur. Ancak umre ziyareti için Mekke’i mükerreme gittiğimiz için, Hac ibadetinin en önemli rüknü olan Arafat vakfesinin yapıldığı yeri ve hacın vaciplerinden olan müzdelife vakfesinin yapıldığı yer ile cemeratın icra edildiği Mina’yı sadece ziyaret ettik. Nemire mescidini, Cin mescidini, Cenetu’l mualla’yı Hudeybiyeyi, Cirane’yi ziyaret ettik.

18 gün Mekke’de kaldık. 9 tane umre yaptık. İhrama çoğu Ten’im de girdik.

Kâbe’nin bütün Müslümanları bir noktada toplayan, her birinin ortak istikameti olma gibi birleştirici, bütünleştirici, sembolik bir anlamı da bulunmaktadır.

BÜTÜN İBADETLERDE OLDUĞU GİBİ UMREDEDE ÖNEMLİ OLAN, İHLAS VE SAMİMİYETTİR. AŞKLA YÖNELİŞTİR. İHLASSIZ OLARAK YAPILAN İBADETLER, YAPAY ÇİÇEKLER GİBİDİR. GÜRÜNTÜSÜ GÜZEL OLSA BİLE, ONDA ÇİÇEĞİ ÇİÇEK YAPAN ÖZ VE KOKU YOKTUR.

Mekke’de ziyareti anlatmak birkaç sayfayı kaplar. Burada Mekke ziyareti kısa keserken, Kâbe’de ayrılmak insana zor geliyordu.

Dedim ya Mekke’den ziyade Kâbe’den ayrılmak, ondan ayrı düşmek insana zor geliyordu. Sanki gurbete gidecekmişiz gibi, hepimizde tarifi imkânsız duygular ve hüzün hâkimdi. Akşamdan hazırlığımızı yapıp yüklerimiz denkleştirip sabahı bekledik. Yükümüz ıvır zıvırlar, zemzemler ve hurma…

Sabah namazını uçağa yetişmeyeceğimiz için otelde kılıp hemen yola koyulduk. Rehberimizin yol göstericiliğinde yaklaşık seksen kilometrelik bir yolu aşıp saat yedi sıralarında Cidde’ye vasıl olmuştuk. Pasaport işlemlerimiz bir hayli sürmüş bürokratik işlemden geçmiştik. Artık bineceğimiz uçağın hareket saatini beklemeye koyulmuştuk. Cidde tamamen Suudi’nin batıya açılan bir kapısı niteliğindeydi. Mekke ve Medine’de görmediğimiz bazı manzaraları burada ve Diyarbakır yolculuk esnasında uçakta alabildiğine gördük!

Bunca sıkıntılarına, havasının sıcaklığına rağmen umreye gitmek, umre ve tavaf etmek, rasul(a)’ misafir olmak, oraları tanımak ve ne yazık ki bir yığında çelişkilerle dönmek! Kısmetse Hacc’a, genel kongreye, Müslümanların belli bir bilinç içerisinde ümmetin dirliğini sağlamak adına o büyük güne…

HADİSLER

*Yeryüzünde sadece üç mescit tebcil edilmiş: Mekke’de Mescid-i Haram, Medine’de Mescid-i Nebi ve Kudüs’te Mescid-i Aksa. Bu üç mescid için seyahat edilir. Buralarda namaz kılması teşvik ediliyor.

*İki umre arasındaki günahlar affolunur.

*Duaların kabul buyrulacağı yer ‘Mültezem’. Oraya çekilip dua edilmeli.

*Haccın ve umrenin kolay ve makbul olması Cenab-ı Hak’tan istenir.

*En faziletli ibadet tavaftır. Her an 120 Bin rahmet iner. Bunun 60’ı tavaf edenlere, 40’ı evrad-ü ezkarla meşgul olanlara, kalan 20’si de Kâbe’yi seyredenlere verilir.

Sayılı günler. Hac ve umre sayılı günlerdedir. Sabırlı olmalıdır.

Musa ÇELEBİ

img_5030.jpg

img_5116.jpg

img_4957.jpg

img_5072.jpg

Editör: Haber Merkezi