Hatip Dicle'nin Milletvekilliğinin düşürülmesi, Cezaevinden aday gösterilen 5 BDP Milletvekili'nin tahliye edilmemesi'ni protesto etmek amacıyla Meclisi boykot eden BDP, Türkiye'de ki son gelişmeleri değerlendirip, merakla beklenen kararını açıkladı. Tüm siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin "Meclise Dön" çağrısını dikkate alan BDP, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek; "1 Ekim'de Meclise gidip, parlemento çalışmalarına katılacağız" dedi. Bu gelişme aylardır devam eden gerginlik, şiddet ve gözyaşının dinmesi adına önemli bir gelişme olarak değerlendirildi.

Gerçekten de BDP'nin Meclise gitmesi ve seçmenini burada temsil etmesi çok önemli. Başbakan Erdoğan yaptığı sert açıklamalarla birlikte "Diyaloğa her zaman açığız ve kapımız ardına kadar açıktır" diyerek, BDP ile masaya oturabileceği sinyalini verdi.

BDP Meclise gittiğinde yapacağı ilk iş, son günlerde tırmanan şiddet olaylarının dinmesi için girişimlerde bulunacak. Diğer taraftan 65 gündür kimseyle görüştürülmeyen Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması ve Öcalan'ın tutukluluk süresinde insani koşulların iyileştirilmesi yönünde hatta genel afla ilgili olarak yoğun mesai harcayacak.

Emek, Özgürlük ve Barış Bloğu adı altında Meclise gidecek olan BDP'li Milletvekilleri arasında önemli isimlerin olduğunu bilmekteyiz. Şerafettin Elçi, Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan, Ertuğrul Kürkçü, Nursel Aydoğan, Levent Tüzel, Murat Bozlak, Erol Bora gibi isimler Türkiye'ye mal olmuş isimlerdir. Aralarında Kürt, Türk ve Süryani olanlarda var. Sanatçı, yönetmen yönü ile tanıdığımız önemli isimlerin bu Blokun içinde yar alması BDP'nin sorunların çözümünde önemli bir konuma getiriyor. Bu isimler Kürt meselesinin çözümünün barışçıl yollarla çözümlenmesi adına önemli misyon üstlenecekleri de aşikardır...

BDP Meclise girdikten sonra gerek hükümet ve gerekse diğer muhalefet partiler BDP'ye illegal örgütmüş gibi bakmamalıdır...  BDP eğer siyasal bir parti ise ve Kürt halkını temsil ediyorsa, halkın taleplerini ve istemlerini BDP aracılığı ile öğrenebilirler. Bu konuda iktidar ve muhalefet de üzerlerine düşen görevi yapmalıdırlar.

BDP Milletvekilleri Meclise girdiklerinde önemli işlere imza atacaklarına da inancımız sonsuzdur. Öncelikle hükümetin yeni Anayasa taslağı üzerinde ki çalışmalar ve kurulan komisyonlarda BDP'nin de aktif bir biçimde yer alması gerekmektedir. Bu konuda Başbakan Erdoğan; "Anayasa değişikliği komisyonunda tüm partiler eşit bir biçimde temsil edilecek ve eşit sayıdı komisyon üyeleri görev yapacak" şeklinde açıklamada bulundu. Eğer gerçekten de ortak bir Anayasa taslağı hazırlanacaksa bunda BDP'nin de etkisi olmalıdır. Çünkü; çözüm için Anayasa değişikliği bir başlangıç olabilir. Enazından yeni Anayasa'da Kürt halkı kendini tanımlama fırsatı bulabilir, Anadilde eğitim hakkı da yine Anayasa'da yer alabilir...

Küçük ayrıntılar şeklinde değerlendirilen bir çok konunun bugün Kürt meselesinin çözümünü ne kadar zorlaştırdığını görmekteyiz. Kürt halkına verilecek bir takım demokratik haklar, kültürel ve insani taleplerin karşılanması savaşın sona ermesini sağlayabilir.  Bu konuda herkes elini taşın altına koymalıdır. Aksi halde hergün insanlar ölecek, ağıtlar yakılacak, bu ateş her Babaocağına duşacektir 

Editör: Haber Merkezi