Migren tipi baş ağrılarının ayda 2-4 kez arasında ataklar şeklinde görüldüğüne dikkat çeken Dr. Yaramış, bu atakların 2-48 saat arası sürdüğünü belirtti. 

Dr. Yaramış, “Erişkinlerde izlenen yarım baş ağrısının aksine çocuklarda genelde yaygın bir baş ağrısı şikâyeti vardır. Çocukluk dönemi migrenlerinin nedeni genetiktir.” dedi.   

Migren ailesel özellik taşır 

Migren hastası çocukların yaklaşık yüzde 70`inin ailelerinde de (anne, baba, kardeş vs…) migren hastalığı görüldüğünü belirten Dr. Yaramış, “bu da hastalığın herediter yani ailesel olduğunu gösterir. Yakın zamana kadar migrenin beyinde bulunan damarların bir şekilde büzülüp genişlemesi sonucu olduğu düşünülse de son zamanlarda ağrıların, beyinde dolaşan bazı kimyasal maddelerin (seratonin gibi) değişiklikleri sonucu beynin fonksiyonun bozulmasına bağlı olduğu bilinmektedir.” dedi. 

Ataklar yaşla birlikte artar 

Çocuklarda migren ataklarının sıklığının yaşla birlikte artış gösterdiğine dikkat çeken Dr. Yaramış, “Çocukluk çağında migrenin sıklığı ortalama yüzde 3-10 dolaylarındadır. Ergenlikten öncesi erkek çocuklarında, ergenlik sonrası ise kız çocuklarında daha çok görülmektedir. Yaş büyüdükçe bu oran daha da artar. Örneğin; erişkinlerde migren tipi baş ağrıları erkeklere oranla kadınlarda 3 kat daha fazla izlenmektedir.” dedi.   

Belirtiler yaşa göre değişir 

“Çok küçük çocuklarda kusma ile birlikte, huzursuzluk ve uyuklama gibi davranış değişiklikleri en sık görülen belirtilerdir.” diyerek migren belirtileri hakkında bilgi veren Dr. Yaramış, karakteristik olarak beliren belirtileri şöyle sıraladı: 

“Yaş büyüdükçe çoğu kez yaygın, bazen zonklayıcı tek taraflı baş ağrıları ortaya çıkar. Ağrıya; bulantı, kusma ve ışıktan, sesten aşırı rahatsız olma şikayetleri eşlik eder. Çocukluk çağı migrenin % 80’i aurasız, %20’si de auralı migrendir. Auralı migrende baş ağrısından yaklaşık 10-30 dakika önce bulanık görme, yanıp sönen ışıklar, konuşma bozukluğu, hareket güçsüzlüğü gibi motor bulguların yanında vücutta iğnelenme gibi duyusal hisler oluşabilir.”   

Yaşam şekli değişimi migreni tetikler 

Migrenli çocukların birçoğunda baş ağrısını tetikleyen sebepler arasında çevresel faktörlerin olduğunu belirten Dr. Yaramış, bu sebeplerin açlık, stres, uykusuzluk, uyku ritminin bozulması, kafeinli içecekler, seyahat, hava sıcaklıklarının değişimi, hastalık, bazı ilaçların alımı olabileceğini söyleyerek, yaşam ritminin bir şekilde değişmesinin tetikleyici olabildiğini söyledi. 

İlaç tedavisi ile kontrol altına alınabilir 

Migrenin tedavisinde altın kuralın yaşam stilini düzenlemek olduğunun altını çizen Dr. Yaramış, “Kişiden kişiye değişiklik gösterse de tetikleyici faktörlerden korunmak gerekir. Migreni ilaçla tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da doktor kontrolünde ve önerisiyle kullanılması önerilen başlıca üç grup ilaç vardır. Birinci grupta akut başlayan baş ağrısı, kusma, bulantı ve huzursuzluk gibi şikâyetleri azaltan ilaçlardır. İkinci grupta migren baş ağrılarının uzun sürmesini önleyen veya süreyi kısaltan ilaçlar bulunmaktadır. Son olarak da bir sonraki atağı veya atakları önlemek için; antideprasan, alerji ilaçları ve kalp ritmini düzenleyiciler ile bazı epilepsi ilaçları kullanılmaktadır.”

Editör: Haber Merkezi