Diyarbakır'da İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) üyeleri Batman'da vatani görevini yaparken arkadaşının silahından çıkan kurşunla ölen Ermeni asıllı Sevag Şahin Balıkçı'nın ölümüne dikkat çekmek için 7'nci Kolordu Komutanlığı General Galip Deniz Kışlası önünde basın açıklaması yaptı. Derneğin Diyarbakır Şube Başkanı İbrahim Ay, askerde ölümlerin son bulmasını istediklerini söyledi.Batman'ın Kozluk İlçesi Gümüşgörü Jandarma Karakolu'nda vatani görevini yaparken 24 Nisan 2011 tarihinde, er Kıvanç Ağaoğlu'nun silahından çıkan kurşunla yaşamını yitiren Ermeni asıllı jandarma er Sevag Şahin Balıkçı davasına, bugün Diyarbakır 2'nci Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde devam edildi. MAZLUMDER üyeleri de 7'nci Kolordu Komutanlığı General Galip Deniz Kışlası önünde basın açıklaması yaptı. Derneğin Diyarbakır Şube Başkanı İbrahim Ay, Sevag Şahin Balıkçı'nın devre arkadaşı tarafından kasten öldürüldüğünün görgü tanıkları tarafından ifade edildiğini, bu ölümünün askerde ilk şüpheli ölüm olmadığını söyledi. Ay, şu iddialarla bulunduAncak, Sevag'ın Ermeni olması, daha önce meydana gelen benzer olayların kurbanlarının çoğunun Kürt olması ve olayların kaza olmadığının ortaya çıkmış olması, dikkatleri vahim bir gerçeğe çevirmiştir. Bu vahim gerçek şudur; İnsanlar bu ülke için zorunlu bir görevi ifa ederken dahi mensup oldukları ırk ve dinleri nedeniyle ayırımcılığa uğramakta, yaşam hakları ihlal edilmek suretiyle infaz edilmektedir. Benzer olaylarda infazlar, kamuoyuna öncelikle askerin intiharı ya da bir kaza olarak lanse edilmekte soruşturma bu minval üzere yürüyüp, kapatılmakta, olayın takipçisi olunması halinde ise ya görgü tanıklarına ya ailelerine baskı kurma girişimleri yaşanmaktadır. Nitekim Sevag Şahin Balıkçı'nın olayında da durum bu şekilde cereyan etmiştir. İddialara göre olay ile ilgili olarak tanık ifadeleri rütbeli askerlerce yönlendirilmiş, tanıklar ve aileye baskı kurulmaya çalışılmış, ifadeler değiştirilmiş ve birbirileri ile çelişen tutanaklar tanzim edilmiştir. Yine olayın faili aleyhinde önemli deliller mevcut iken ve delileri karartma girişimleri de bulunmakta iken şüpheli, hakkında gerekli güvenlik tedbirlerine başvurulmadığı da bilinmektedir. Ayrıca bu tür suç iddialarına konu fiiller adi fiillerden olup askerlik görevi ile ilgisi bulunmamasına rağmen soruşturma ve yargılamanın askeri mahkemede yapılması da soruşturma ve yargılamanın sonucunda dair kaygıları artırmaktadır.

Ay, Balıkçı'nın öldürülmesi olayının, askerde Kürt kimlikli askerlere yönelik infaz olaylarında ve Hrant Dink, cinayetinde verilen hükümler nedeniyle adalete güveni sarsan benzer olaylarla aynı kaderi paylaşmasından endişeli olduklarını söyledi. Ay, şöyle dedi

İnsanların ırkları, dinleri, ideolojileri ve siyasi eğilimleri yüzünden; zulme uğradığı, ayrımcılığa tabi tutuldukları, infaz edildiği, topluca sürülmesi maalesef bu ülkenin gerçeği halini almıştır. Yine askerde Kürt kimlikli askerlere yönelik infaz olaylarında ve Hrant Dink cinayetinde verilen hükümlerle de bu ülkede etnik ve dini saiklerle gerçekleşen infazlarda, devlet, infazları yapanları yargılamamak için elinden gelen her türlü imkanı seferber etmekte, mazlumu değil faili koruma refleksi ile hareket etmektedir. Dernek olarak Sevag Şahin Balıkçı, özelinde askerde gerçekleşen infazların, kazaların, intiharların ve şüpheli ölümlerin daha etkin ve kamuoyu vicdanını tatmin edecek bir şekilde soruşturulmasını, sonuçlandırılmasını ve bu ölümlerin artık son bulmasını talep ediyor ve diliyoruz.

 

Editör: Haber Merkezi