Bismil Devlet Hastanesi'nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıklar Uzmanı olarak yıllarca görev yapan, şu anda ise Diyarbakır Özel Batı Hastanesi'nde görev yapan Dr. Evşen Çetin Damar, İstanbul’da yayın yapan özel Business Channel Türk TV kanalında "Özge Vardarlı ile İşi Bilen" programına katıldı.
Programda konuşan Dr. Evşen Çetin Damar, bir çocuğun daha sağlıklı olması ve bir kronik hastalığa yada enfeksiyon kapmaması için her sağlıklı çocuğun uzman hekim tarafından takip edilmesi gerektiğini vurguladı.
Yeni teknolojik cihazlar sayesinde hastalara daha erken ve kolay teşhis koyabildiklerini belirten Dr. Damar,  sosyal medyadaki bilgi kirliliklerine işaret etti.
Dr. Evşen Çetin Damar, "Bunlara baktığımız zaman çoğunun sağlıksız ve kötü söylemler olduğunu görüyoruz. Yanlış tedavi, yanlış uygulamalar karşımıza çıkıyor. Aileler bunları hekimleriyle paylaşmalı. Hekimlerin vereceği tanı ve tedaviyle hastalığın tedavisi yapılmalı." dedi.

"Aşı, hastalığa yakalanmadan iyileştiren mucizevî bir ilaçtır"
Aşı karşıtlığının tehlikesine dikkat çeken Dr. Evşen Çetin Damar, "Aşı., son yüzyılın en iyi buluşudur denilebilir. Aşısı yapılan çocuklar sağlıklı bir hayat sürerken, aşı yapılmayan çocuklarda sakat kalma ve ölme riski var. Aşı, hastalığa yakalanmadan iyileştiren mucizevî bir ilaçtır. Aşı karşıtlarını biz aslında çocukken onlara yapılan aşılar sayesinde sağlıklı olduklarını biliyoruz. Bir insan aşı olmadığı taktirde hayatını kaybetmesi veya hayatını sakat olarak geçirmesi söz konusudur. Eski Türk filmlerinde, Ömer Seyfettin hikayelerinde gördüğümüz o acıklı hikayeleri aşı sayesinde unuttuk ve geride bıraktık. Eğer aşı karşıtlığı devam ederse maalesef tekrar bu hastalıkları görmeye başlayacağız." diye konuştu.

"Çocukların kaygıları ve büyüme şartları çok farklı"
Dr. Evşen Çetin Damar, "Teknolojinin bize getirdiği avantajlar ve dezavantajları var. Teknolojinin bize getirdiği hazır beslenme alışkanlıkları hastalıkların değişmesine, şekil değiştirmesine neden oldu. Önceden çok daha farklı hastalıklar vardı. Hava kirliliği, kimyasal gıdaların tüketimi, doğadan uzaklaşma nedeniyle ortaya çıkan alerjik hastalıklar çocuklarda görülmeye neden oldu. Annelerimiz toprakla oynayarak büyümüş nesillerdir. Çocuklar da tam tersi apartman çocukları olarak yetişiyorlar. Dolayısıyla aileler, kendi çocukluklarını çocuklarından bekliyorlar. Hastalık olarak da gelişim olarak da. Çocukların kaygıları ve büyüme şartları çok farklı. Çok fazla teknolojiyle iç içeler. Bundan dolayı bizden çok farklı durumlarla karşılaşacaklar. Çok daha farklı hastalıkları olacak. Bundan dolayı farklı değerlendirilmelidirler." diyerek ailelerin çocuklarını doğadan uzak tutmamalarını istedi.

 

 

Editör: Haber Merkezi