Anter Anter, kardeşi Dicle Anter ile birlikte İstanbul'a geldi. Bundan sonra "Anavatanım" dediği Türkiye'de yaşamak istediğini belirten Anter, "Vatandaşlığım kabul olduktan sonra hukuki olarak başlangıç yapacağım. Bunlar yargılanacaklar. Hani bizde bir atasözü vardır 'eden bulur' diye. Eden bulacak" dedi.

Anter Anter, havayoluyla Diyarbakır'dan İstanbul'a geldi. Anter'i taşıyan ve saat 14.45'te gelmesi gereken uçak, hava muhalefeti dolayısıyla saat 18.30'da Uluslararası Sabiha Gökçen Havalimanı'na indi. Havalimanında yakınları tarafından karşılanan Anter, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Anter, "Ben dün babamın vurulduğu yeri ziyaret ettim. Oradan geliyorum. Tabii, duygularım hepinizin tahmin ettiği gibi kolay bir dönemden geçmedim. Bugün de memleketime geldim. Vatandaşlık için müracaatımı

yapacağım. Şimdi arkadaşlarım beni bekliyorlar. Bültenlerimi doldurdum. Vatandaşlık belgelerimi doldurdum ve onları teslim edeceğim arkadaşıma bu akşam. Yarın herhalde Başbakanlık veya İçişleri Bakanlığı tarafından kabul edilecek. Prosedürü bilmiyorum. Ben babamın mezarı başındaydım, halkımı ziyaret ettim, vurulduğu yerleri gördüm. 43 senedir buradan ayrıyım. Her şey olumlu olacak aksi bir şey beklemiyorum" diye konuştu.

"Sizce bu ülkede son 20 yılda neler değişti" sorusu üzerine Anter, "Çok şey değişti. Bir kere ülke olduğu gibi değişmiş, insanlar değişmiş, iklim değişmiş. Tabi bu global bir olay. Ama olumsuz çok şeyler de duyuyorum. Tabii doğu ile batı arasında korkunç büyük farklar var. İnşallah iyi şeyler olacak. Bakalım biz de taşın altına elimizi sokacağız" dedi.

Babasının öldürülmesine ilişkin hukuki bir girişimde bulunup bulunmayacağı sorulan Anter, zaten failin belli olduğunu savunarak, "Vatandaşlığım kabul olduktan sonra hukuki olarak başlangıç yapacağım. Bunlar yargılanacaklar. Hani bizde bir atasözü vardır 'eden bulur' diye. Eden bulacak. Bu böyle gitmez. Bu iç savaşa son vermek lazım. Yeter artık bu kan dökülmez. Yani bizi ayırmak isteyen güçlerle artık mücadele etme zamanı geldi. Yeter artık" diye konuştu.

Bir gazetecinin "21 yıl önce ülkeye girişiniz yasaklandı ve bugün vatandaşlık başvurusunda bulunacaksınız. Bu, duygusal anlamda sizin için neyi ifade ediyor" sorusunu Anter, "Şimdi ben 1972'de vatandaşlıktan çıkartılmıştım. Bugüne kadar geldik. Tabii önemli cunta rejimleri geldi. Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün koşullarındaki rejimlere karşı durdum. Bugünde eğer öyle şeyler olsa yine karşısındayım. Taviz vermiyorum. Ben bir kimlik sahibi insanım ve kimliğimden de ömrümün sonuna kadarda taviz vermeyeceğim.

Ama bu durumda çok güzel olumlu şeyler oluyor, fakat bunun yanın da olumsuz şeyler de oluyor. Yani bu ayrımcılıktan vazgeçmemiz lazım. Ben Amerika'ya gidiyorum, Avustralya'ya gidiyorum, Avrupa'da yaşıyorum, konferanslara katılıyorum. Böyle bizim kadar nefret duygusu ile yaşayan toplum yok. Yani biz birbirimizi sevmiyoruz beyler. Ondan sonra ne oluyor. Faili meçhuller oluyor, kazılar kazılıyor, efendim Ermeni soykırımına gidiliyor, şuna gidiliyor, buna gidiliyor. ya biz bir mozaiğiz, biz burada yaşıyoruz.

30-40 tane etnik grup var bu memlekette. Yani neyin paylaşımını yapamıyoruz. Ben çocukken Yunanların yerleri vardı, Ermenilerin yeri vardı. Şimdi bunlardan kaybolmuş vaziyetteyiz. Yani günah değil mi bizim halkımıza ya" diye yanıtladı.

"ANAVATANIM TÜRKİYE'DE YAŞAMAK İSTİYORUM"

"Anavatanım Türkiye'de yaşamak istiyorum" diyen Anter, "Buradaki işlerimi tamamladıktan sonra İsveç'e gideceğim ama Türkiye'de, kendi vatanımda yaşayacağım. Ben İsveç vatandaşıyım ama İsveçli değilim. Hepinizi seviyorum. Anlayan anlar, anlamayan anlamaz. Ama ileriki günlerde vatandaş olduktan sonra beni çok duyarsınız" dedi.

Editör: Haber Merkezi