Diyarbakır'da İttihadul Ulema tarafından düzenlen "Kudüs ve Mesuliyetimiz" panelinin birinci oturumu sona erdi.

"Kudüs ve Mesuliyetimiz" panelinin ilk oturumu Molla Mahmut Kılınç’ın moderatörlüğünde yapıldı.

Panelin birinci otorumu; Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen, Filistin Dış Alimler Heyeti Başkanı Nevvaf Tekrurî,  İttihadul Ulema üyelerinden Molla Abdülkuddus Yalçın ve Artuklu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr Ahmet Ceylan'ın konuşmasıyla sona erdi.

Panelin ilk konuşmacısı Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen Kudüs'ün Müslümanlar için önemine değinerek, Kudüs meselesine öncelikle Müslümanların inanması gerektiğini belirtti.

"Hitap ettiğimiz toplumda Kur’an ve sünnet unutulmasın diye çaba sarf ettiğimiz insanlara güven verdiğimiz zaman Kudüs’ün fethedilme gününün yaklaşıldığını hissedebiliriz." diyen İşliyen "İnsanları inandırmakta zorluk çekiyoruz. Gül sularından yağ elde edip Kudüs’ü fethetmek için Selahaddin’e emanet eden kadınların şehridir bu şehir. Kardeşliğimizi özümüze indirgememiz lazımdır. Ümmet olarak ayyaşıyla, dindarıyla, dine mesafeli olanıyla, muttaki ve günahkârıyla bütün bu insanları bir hedefe kilitlemek için insana sevgi duymamız lazım. Bizim her şeyden önce kendi aramızda güveni tesis etmemiz lazım. İslam selama ulaşmadan Kudüs’ün özgürlüğünü çok konuşuruz. Önce kendimizin inandırmamız, hazır olmamız gerekiyor." dedi.

Allah'ın fethine layık insanlar olunması gerektiğini ifade eden İşliyen, "Önce Allah’ın fethine layık insanlar, nusrete layık kullar olmamız lazımdır. Önce Kudüs’ü fethettiği zaman müşriklerin kokularıyla mescidin kirlenen mihrabını gülsularıyla temizleyen Diyarbakırlı kadınlar gibi olmak gerekiyor. Allah’u Teâlâ Kudüs’ü özgürleştirecek fertler haline gelmeyi nasip etsin." İfadelerini kullandı.

"Kudüs en büyük mukaddesattır, değeri ucuz değildir"

Daha sonra panelde konuşan Filistin Dış Alimler Heyeti Başkanı Nevvaf Tekrurî, Kudüs'ün Müslümanların mukaddesatı olduğunu söyledi.

Tekrurî, "Kudüs Peygamberlerin şehridir, Kudüs ilk kıbledir. Resullullah oradan miraca çıkmıştır. oradaki peygamberlere de imamlık yapmıştır. Kudüs tüm ümmet için bir mizandır, çünkü Kudüs en büyük mukaddesattır, değeri ucuz değildir. Peygamber Mekke’den Medine’ye oradan da Kudüs’e çıkmıştır. Bundan sonra namaz farz kılınmıştır. Kudüs’ün üzerinde pek çok hadis vardır. Bildiğimiz gibi Filistin bereketli ve şerefli bir yerdir. Peygamberimiz hadiste 'Mescid-i Aksa’da kılınan namaz daha efdaldir. Dünya ve içindeki her şeyden daha hayırlıdır.' diye buyurdu. Bizim çocuklarımıza bu bilgileri vermemiz lazım." dedi.

Kimi alimlerin Kudüs işgaline karşı ses çıkarmadığını ifade eden Tekrurî, "Müslümanlar kendi dinlerinden uzaklaşıp Mescid-i Aksa’yı bıraktıktan sonra Hristiyanlar orayı almaya çalıştılar. Hristiyanlar bir günde 40 bin Müslümanı katlettiler. Daha sonra Allah’u Teâlâ Selahaddin'i Eyyubi’yi sebep kıldı. Bazı âlimler, zalimlere ses çıkarmadığı gibi bugün de bazıları Kudüs'ün karşısında konuşamıyorlar." şeklinde konuştu.

"Trump'ın kararından sonra 17 Müslüman şehid olmuştur"

ABD Başkanı Trump'ın açıklamalarıyla Müslümanlara savaş ilan ettiğini söyleyen Tekrurî, "Müslümanların uyanık olması lazım, Trump, açıklamalarıyla Filistinlilere savaş ilan etmiştir, bunu yasalaştırmıştır. Yahudilerin bu karardan sonra bu toprak onlarındır, istediklerini yapabileceklerini zannediyorlar. Müslümanlara karşı durmadan çalışıyorlar ve Filistin içinde kendi işçilerini bize karşı çalıştırıyorlar. Şu an Yahudiler Mescid-i Aksa'ya doğru gidiyorlar, orayı Müslümanlardan almak istiyorlar. Trump'ın kararından sonra 17 Müslüman şehid olmuştur, binlerce Müslümanın Kudüs'e girmesi yasaklanmıştır. Müslümanların Kudüs'e girmeye izin yoktur. Onlara izin verilmiyor. Onların karşısında durup onlara fırsat vermememiz gerekir. Eğer bir alim, minberde Kudüs'ten bahsetmemişse bu olmaz. Bugün âlimlere gerektir ki Mescid-i Aksa hakkında konuşup sorunlarını çözmeleri lazımdır.  Bizim buraya gelmemiz de bir adımdır. Kudüs hepimizindir. Yahudilerin karşısında durmamız lazımdır." ifadelerini kullandı.   

"Kudüs’ün esareti ümmetin esaretidir"

Panelin 3'üncü konuşmacısı İttihadul Ulema kurucu üyelerinden Abdulkudüs Yalçın da Kudüs’ün kurtulmasında âlimlerin rolüne değindi.

"Kudüs meselesi büyük bir meseledir." diyen Yalçın, "Kudüs’ün özgürlüğünü konuşmak üzere buruda bulunuyoruz. İslam uleması yıldız gibidir. İlimleriyle insanların yolunu aydınlatıyorlar. Günümüzde büyük bir karanlık mevcuttur. İnşallah İslam ulemasının çabalarıyla bu yol aydınlanacaktır. Ümmetin ve Müslümanların âlimlere güveni tamdır. Âlimlerin itibarı vardır. Son zamanlarda âlimlerin ve ilmin itibarı azalmışsa da bu İslam düşmanlarının âlimleri insanların gözünde düşürme çalışmalarının sonucudur. İslam uleması Allah’u Teâlâ’nın kendilerine verdiği vazifesini tam yaptığı zaman Müslüman halklar âlimlere önem verecek ve yollarına kurban olacaktır. Bu yüzden lazımdır ki ilim ehlinin görevini yapması lazımdır."

Ümettin birinci derdi Kudüs olması gerektiğini belirten Yalçın, "İlim ehlinin vazifesi büyüktür. Bu vazifelerin başında Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa'nın kurtuluşu vardır. Ümmetin birinci derdi budur. Müslümanların birbirini öldürdüğü, evlerini yıktığı haberlerini her gün görüyoruz. Âlimlerin ilk hizmeti ümmetin vahdetidir. İttihat ve tevhid üzerine çok konuştuk. Artık ulemanın ittifakı sağlama zamanıdır. Devir, cemaatimizi, grubumuzu Hz Muhammed’in dininin üzerine çıkarma zamanı değildir. İslam cemaatleri İslam’a hizmet amaçlıdır. Bu kavga ve düşmanlık neden? Her şeyden önce Allah’ın emrini şahsımızda uygulamalıyız. Ferdi olarak gece kalkıp şahsımıza dua edelim. Yarabbi Müslümanların kininin gönlümüze koyma. Tüm Müslümanların sevgisini tüm eksikliklerine rağmen kalbimize koy diyelim. Kendi aramızda saflarımızı sıklaştırıp ittifak edersek ümmet bir olur. Kudüs esaret altındadır. Kudüs’ün esareti ümmetin esaretidir. Filistinlilerin veya Arapların değil tüm İslam ümmetinindir. Kudüs Müslümanların namusu ve kıblegâhıdır. Miraç toprağıdır. Onun esareti bizim esaretimizdir." ifadelerini kullandı.

Yalçın son olarak şunları kaydetti: "Âlimlerin elinden çok şey geliyor. İslam uleması dua etmeli; çocuklarına, komşularına Kudüs ve Mescidi Aksa sevgisi aşılamalıdır. Allah’u Teâlâ mesuliyetini yeren getiren âlimlerden eylesin. Tüm Müslümanların birliğine bize nasip etsin."

"Selahaddin Eyyubi haçlıların heveslerini kursaklarında bırakmıştır"

Artuklu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Dç. Dr Ahmet Ceylan ise Kudüs'ün ortak miras olduğunu söyledi. 

Ceylan Şöyle konuştu: "Bu mirasa sahip çıkmak için tarih boyunca çok ciddi savaşlar ve mücadeleler olmuştur. Hz Ömer’in Kudüs’ü fethetmesinden Kudüs’ün haçlılarca işgaline yılına kadar Kudüs huzur ve barış içerisinde yaşamıştır. Kudüs işgal altındayken yüzü hiç gülmeyen, yemek yemeyi adeta unutan, sürekli Kudüs hayaliyle yaşayan Selahaddin Eyyubi haçlıların heveslerini kursaklarında bırakmıştır. Hristiyan, Yahudi ve Müslümanlar asırlarca barış içinde yaşamasına rağmen İslam düşmanları boş durmamıştır. Napolyon’un Mısır’ı almasıyla siyonistler bölgeye sızmaya başlamıştır. Özellikle 1890’lardan itibaren Yahudilerin göçü artmıştır. Kudüs’ün işgal edilmesiyle barış ortamı günümüze kadar bozulmuştur. Filistin Araplar ve Yahudiler arasında taksim etmiştir. Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa. O dönemde Filistinlerin nüfusu Yahudilerin üç katıydı. İsrail devletinin kurulmasıyla İslam coğrafyasında, bütün dünyada fitne ve fesadın ayyuka çıktığı bir dönem başlamıştır."

"Vatanında mülteci olmanın acısın en çok Filistinli kardeşlerimiz bilmektedir"

Filistin topraklarında Flistinlilerin mülteci olarak yaşadığını söyleyen Ceylan, "Siyonist devletin kurulması kargaşanın kaynağını oluşturmuştur. Filistin kardeşlerimizin 'nekbe' dediği günde siyonist devleti kurulmuştur. Şu anda Filistin topraklarında 6 milyon Filistin mülteci olarak yaşamaktadır. Dışarıda 7 milyon Filistinli kardeşimiz de mülteci yaşamaktadır. Vatanında mülteci olmanın acısın en çok Filistinli kardeşlerimiz bilmektedir." ifadelerini kullandı.

"Mescid-i Aksa’nın azat edilmesi, en çok hak sahibi olan Muhammed ümmetinin eline geçmesi için ulema ne yapmalıdır?" diye soran Ceylan son olarak şunları kaydetti: "Her şeyden önce âlimler Peygamberlerin varisleridir. Beytul Makdis’in özgürlüğe kavuşması için ümmetin, cehalet, zaruret ve tefrikadan kurtulması lazımdır. Tevhide ulaşması için her âlim gücünün son noktasına kadar çalışmalıdır. Ümmetin birliği her şeyden önce Müslüman kimliğin inşasıyla mümkündür. Bu da tevhit inancına sahip olmakla sağlanır. Müslümanlar için en büyük tehlike ırkçılık olmuştur. Kudüs’ü sadece Araplar ve Yahudiler arasında gören milyonlarca Müslüman vardır. Daha acısı bazı Arap liderler, Filistin ve Mescidi Aksa davasına duyarsız hatta ihanet içinde kalmaktadır. Mescidi aksa etrafında evrensel bir kimlik oluşturmak ulemanın görevidir."

Ceylan konuşmasının sonunda, Kudüs’ün kurtuluşu için yapılması gereken bazı hususları maddeler halinde sıraladı.

Editör: Haber Merkezi