Aile içi şiddet ve Kadına karşı şiddet nedir?
Avukat Mustafa Yüksel,” Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair Kanunda yapılan tanıma göre kadına karşı şiddet “Kadınlara yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan tutum ve davranışların tamamıdır”.  Aile içi şiddet ise şahsın eşine, çocuklarına, annesine, babasına, kardeşine veya yakın akrabalarına yönelik olarak uyguladığı fiziki, cinsel, ekonomik veya psikolojik şiddettir. Önemle belirtmek gerekir ki aile içi şiddet ve kadına şiddet olgusunun meydana gelebilmesi için fiziksel olarak şiddetin meydana gelmesi şart değildir. Ruhsal ve psikolojik şiddet küfür ve hakaret olgularının var olması da şiddet teriminin kapsamındadır. 

Şiddete maruz kalan kadın ne yapmalı?  Başvurması gereken yerler nerelerdir?
Avukat Yüksel, ”Şiddete maruz kalan kadın maruz kaldığında veya risk altında iken valilik ve kaymakamlık makamına, mahkeme ve cumhuriyet savcılığına, kolluk birimlerine başvuru yapabilir. Ancak gidebilecek durumda değilse bile Alo 155, Alo 156 kolluk ihbar hatlarına, yine aynı şekilde yedi gün yirmi dört saat ücretsiz hizmet esasıyla çalışan Alo 183 Sosyal Destek Hizmet Hattı’na 444 4306 numarasıyla Gelincik Hattı’na ihbar ve şikayette bulunabilir. Burada şiddete maruz kalan tarafın başvurması zorunlu değildir. Kanuna göre kişinin şiddete uğraması veya şiddete uğrama tehlikesi bulunması halinde herkes durumu yazılı, sözlü veya başka bir suretle ilgili makam ve mercilere ihbar edebilir. Şiddet veya şiddete uğrama tehlikesinden haberdar olan kamu kurum ve kuruluşları durumu derhal şikayet mercilerine bildirmek zorundadır.  Ayrıca yapılacak olan ihbar ve şikayetlerde şiddetin ayrıntıları açıklanmalıdır. Şiddet uygulayanın kim olduğu nasıl bir şiddet uygulandığı ve risklerin neler olduğu açık bir şekilde belirtilmelidir.

Kolluk ve mahkeme ne tür tedbirler alır?
Avukat Mustafa Yüksel,” Kolluk kendisine yapılan ihbar ve şikayet üzerine genel hükümler doğrultusunda gerekli gözaltı gibi önleyici ve koruma altına alma gibi koruyucu işlemleri yapar. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanun kapsamında almış olduğu koruyucu ve önleyici tedbirleri onaylanmak üzere tedbirin niteliğine göre mülki amire veya hakime sunar. Kolluk kendisine intikal eden her olay hakkında gecikmeksizin şiddet önleme ve izleme merkezine bilgi verir. 
ŞÖNİM( Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi), şiddetin önlenmesiyle koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin bir biçimde uygulanmasına yönelik danışmanlık, rehberlik, yönlendirme ve izleme hizmetlerinin verdiği tercihen kadın personelin istihdam edildiği yedi gün yirmi dört saat esasına göre çalışan bir merkezdir.
Mülki amir tarafından şiddete maruz kalan veya şiddet tehlikesi altında bulunan kişi hakkında gerekirse çocuklarıyla beraber uygun barınma yeri sağlanması, geçici maddi yardım yapılması, psikolojik, meslek, hukuki ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi, hayati tehlikesi bulunması halinde geçici koruma altına alınması gibi tedbirler uygulanabilir.
Hakim tarafından şiddete uygulayan kişinin derhal uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi, velayet altındaki çocukla hiçbir şekilde kişisel ilişki tesis edilmemesi ve çocuklara yaklaşılmaması, korunan kişinin hiçbir surette rahatsız edilmemesi, bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahların kolluğa teslim edilmesi hatta kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle kendisine zimmet edilen silahı kuruma teslim etmesi, şiddet uygulayanın alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı olması halinde hastaneye yatmak dahil muayene ve tedavisinin sağlanması gibi koruyucu ve önleyici tedbirlere karar verebilir. 
Gerekli bulunması halinde tedbir kararıyla birlikte korunan kişinin kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkarabilecek bilgileri, adresleri tüm resmi kayıtlarda gizli tutulur. Ayrıca bu bilgileri hukuka aykırı olarak ifşa eden, başkasına veren veya açıklayan kişi hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca cezaya hüküm olunur.
Yukarda anlatılan önleyici ve koruyucu tedbirlere aykırı davranan şahıs hakkında başka bir işleme gerek kalmaksızın resen hakim tarafından zorlama hapsine karar verilir. Bu hapis süresi her seferinde 15 gün ile 30 gün arasındadır. 

Kadına yönelik şiddet nasıl önlenir?
Özel eğitim öğretmeni Vedat İlhan, Devletin en öncelikli görevi vatandaşlarının, özellikle de kadınların ve güçsüzlerin can güvenliğini ve insan haklarının temeli olan yaşama hakkını güvence altına almaktır. Ayrıca erkeklerin kadına yönelik şiddet kullanma eğilimini etkisizleştirecek sosyal, ekonomik ve psikolojik ortamı hazırlamak da aynı şekilde çağdaş devletin vatandaşlarına karşı en temel sorumluluğudur. 
Araştırma sonuçlarına göre kadın erkek eşitliği kadının iş, siyaset ve sosyal hayattaki yeri bakımından gelişmiş ülkelerin çok gerisindeyiz. Ülkemizde her beş kadından ikisi hayatının bir döneminde şiddete maruz kalmıştır. Öte yandan medyada cinsellik, ihanet, aldatma unsurları çok olağanmış gibi kurguyla hazırlanıp sunulmaktadır. Bu programlar kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı tahrik etmektedir.
Çözüm önerilerimiz şunlardır; toplumsal cinsiyet ayrımcılığını oluşturan davranış kodlarının erken yaşlardan itibaren oluştuğunu kabul edersek yetkili kurumların ilk kademeden başlayarak tüm yaygın ve örgün eğitim müfredatına toplumsal cinsiyet ayrımcılığı içeren ifadelerden arındırılması ve müfredata kadına yönelik şiddete ilişkin kadınların insan hakları ve güçlendirilmesi odaklı bir anlayışla dersler koyması gerekmektedir.
Şiddete maruz kalan kadın ve çocuklar talep etmeseler dahi genel sağlık sigortasından yararlanmaları sağlanmalıdır.
Türkiye’nin nüfusu düşük olan kırsal kesimlerinde yaşayan kadınların karşılaştığı sorunlara ilişkin kadından yana olabilecek bir denetim ve şikayet mekanizması oluşturularak bu kadınların haklarından faydalanmalarının önündeki her türlü engel ortadan kaldırılmalıdır.
Kadın sığınma evleri erkek şiddetine maruz kalan her kadına ve her yaştan çocuğa açık olmalıdır.
Özellikle kadına yönelik şiddet alanında uzmanlaşmış, gerekli donanıma sahip ve kadın personelin çalıştığı 7/24 ücretsiz destek veren ulusal bir acil yardım hattı kurulmalıdır.
Öğretmen, okul yöneticisi, sağlık personeli gibi çocuğa yakın çalışan kamu görevlilerin çocuğun yaşadığı şiddeti ihbar etme yükümlülüğünü vurgulayan yasal düzenlemeler gözden geçirilmeli bü tür durumlarda ihbarı yapan kişinin korunması yasal güvence altına alınmalıdır dedi.


 

Editör: Haber Merkezi