Prof. Dr. Siren Sezer, Türkiye'de ağrı kesici kullanımının yüksek olduğunu söyledi. 
 
Ağrı kesiciler içinde "yüksek doz" tüketiminin yaygın olduğuna dikkati çeken Sezer, bunun çok riskli sonuçlar doğurabildiğini, her ilacın bir zehir olduğunun unutulmaması gerektiğini belirtti.
 
Sezer, ağrı kesicilerin şikayet edilen sorunu ortadan kaldırmadığını, ancak geçici bir çözüm olduğunu vurgulayarak, mutlaka ağrıya yol açan nedenlerin tespit edilmesi ve tedavinin ona göre yapılması gerektiğini ifade etti.
 
Ağrı kesiciler, zamanla vücutta birikiyor
 
Sezer, ağrı kesicilerin zaman içinde vücutta biriktiğini, uzun süre yüksek doz kullanımının organ hasarına neden olduğunu dile getirdi.
 
Sezer, yapılan çalışmalara göre, bu durumun böbreklerde hasara yol açtığına, yüksek doz, uzun süre ağrı kesici kullanımı ve böbrek yetmezliği ilişkisini inceleyen çeşitli araştırmaların bulunduğunu vurguladı.
 
Sezer, "Yapılan araştırmalarda kişinin yıllar içinde kaç gram ağrı kesici aldığı incelendi. Elde edilen sonuca göre, 10 yılda 2 kilogramın üstünde ağrı kesici kulllanan bir kişide böbrek yetmezliği gelişme riskinin arttığı tespit edildi" dedi.
 
Özellikle "nansteroit" tipli ağrı kesicilerin, romatizmal hastalıklar için üretildiğini anlatan Sezer, "Ancak toplumun ağrıyı çabuk ortadan kaldırdığından dolayı tercih ettiği bu ilaçların uzun süreli kullanımı böbrekte çok ciddi hasar oluyor. Bu tip ilaçlar ağrıyı hızla kestiği gerekçesiyle kesinlikle doktor bilgisi dışında kullanılmamalı" diye konuştu. 
Editör: Haber Merkezi