Eşi ve çocuklarından haber alamayan Hacı Umur, gidebilecekleri her yeri aradığını ancak bulamadığını söyledi.
Diyarbakır'ın merkez Sur İlçesi'nde yaşayan ve düğünlerde zurna çalarak geçimini sağlayan Hacı Umur, yıllar önce akrabası Suriye Umur'a dini nikah kıydırarak birlikte yaşamaya başladı. Çiftin beraberliğinden Kenan (13), Pınar (11), Devran (7), Boran (5) ve Geylani (3) adlı 5 çocukları oldu.
EVE KUMA GETİRDİ
Hacı Umur, yaklaşık 9 ay önce de akrabası olan 22 yaşındaki Bircan Umur'a dini nikah kıyıp, Suriye Umur ve 5 çocuğuyla birlikte yaşadığı eve getirdi. Üzerine kuma gelen Suriye Umur, 70 gün önce çocukları Pınar, Devran, Boran ve Geylani'yi de yanına alarak, "Eczaneye ilaç almaya gidiyorum" diyerek evden ayrıldı. O günden sonra Suriye Umur ve çocuklarından haber alınamadı.
TÜM ARAMALARINA RAĞMEN BULAMADI
Eşinin, en büyük çocuğu Kenan dışındaki çocuklarıyla birlikte kaybolması üzerine gidebilecekleri her yeri aradığını ancak izlerine rastlayamadığını belirten Hacı Umur şunları anlattı:
"Bütün akrabaların evine bizzat gittim. Hiç bir yerde bulamadım. Çarşı Polis Karakolu ve Şehitlik Polis Karakolu ile Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe ile başvurdum. Bugüne kadar bir sonuç çıkmadı. Kadın sığınma evinde olabileceğini söylediler. Savcılığa gittim yok dediler. Eşimin annesi ve babasının evine de gittim. Onlar da bizim komşumuz. Orada da yok. Bir kadını ve 4 çocuğu kim niye saklasın, zaten saklayamazlar da. Eşimin nereye gittiğini bilmiyorum. Allah rızası için eşimi ve çocuklarımı gören olursa, herhangi bir polis karakoluna ya da bize ulaşıp haber vermelerini rica ediyorum. Artık çocuklarımı özledim, onları görmek istiyorum."
'İKİNCİ EVLİLİĞİMİ ONUN İSTEĞİYLE YAPTIM'
Her gün kaldıkları eve giderek boş duvarlara bakıp kahrolduğunu anlatan Hacı Umur, tek tesellisinin oğlu Kenan olduğunu kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer eşim beni duyacaksa eve dönmesini istiyorum. Artık bu kadar küslük yeter. Ne olursun eve dön. İkinci evliliğimi Suriye'nin isteğiyle yaptım. Üzerine kuma geldiği için gittiğini sanmıyorum. Hiç bir sorumuz olmadı. Hep beraber gül gibi yaşıyorduk. Ta ki Suriye kaybolana kadar."
